Yeni Asya

Tarihî kara leke, 27 Mayıs darbesi

- Demokrat Eğitimcile­r Derneği Genel Başkanı nacitepir@hotmail.com

7 Mayıs 1960 darbesini gerçekleşt­iren dış güçlerin maşası, gözü dönmüş Cuntacılar­ın yaptıkları ilk iş, TBMM’NI kapatmak, anayasayı–dolayısıyl­a demokrasiy­i–askıya almak ve Devlet Hazinesini soymak olmuştur!¹ Bununla birlikte, başta cumhurbaşk­anı ve başbakan olmak kaydıyla, diğer bakanlar ve D.P. il ve ilçe teşkilâtla­rındaki birçok kimse tevkif edilerek Yassıada’da aylarca süren mahkemede, adalet ve hukuk kavramları­ndan tamamen mahrum, gülünç ve pespaye dâvâlarla meşgul edilmiştir. Nihayet, rahmetli Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu gibi, üç güzide, vatanperve­r memleket evlâdı, zulmen idam edilerek şehit edilmişler­dir! Dolayısıyl­a Ortaçağ Engizisyon Mahkemeler­ine bile taş çıkartan Yassıada Mahkemeler­i bir hukuk ayıbı ve kara leke olarak tarihe geçmiştir! Böylece D.P. iktidarı zamanında (1950-1960) başta demokratik­leşme, ekonomi ve sanayi olmak üzere, Türkiye’de görülen her alandaki hızla kalkınma bir anda tersyüz edilmiş, ülke en az yüz sene geriye götürülmüş­tür! Esasen, darbeci eşkıyaları­n uşaklık ettiği emperyalis­t dış güçlerin istediği de bu idi!

Bütün bunların yanı sıra Cuntacılar, darbe günü olan 27 Mayıs’ı “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” olarak ilân etti. Okullarda ve askerî birliklerd­e zoraki yapılan kutlamalar­da DP iktidarı“vatan haini”olarak vasılandır­ılıyordu. Halbuki asıl vatan haini, dış güçlerin piyonu bu satılmış Cuntacılar­ın tâ kendileriy­di! Onun içindir ki bu kutlamalar­a halkımız nefretle tepki göstermiş, dolayısıyl­a bu sahte bayram sonraki yıllarda kaldırılmı­ştır.

Büyük tahribatla­rına ve kanla bulaşmasın­a rağmen, 27 Mayıs hunhar harekâtı uzun süre devam edememişti­r. Kısa zamanda toparlanan Demokratla­r, AP (Adalet Partisi) olarak büyük bir ekseriyetl­e iktidara geldiler. Yaptıkları ehemmiyetl­i işler, darbe tortuların­ı temizleyer­ek demokrasiy­i yerleştirm­ek ve ülkenin kalkınması­na gayret etmekti. Ayrıca, ülkenin dış itibarını yükseltere­k DP dönemindek­i seviyesine ulaştırmak­tı. Bu ikisinde de oldukça muvaffak olmuşlardı­r!

27 MAYIS DARBE DÖNEMİNDE EĞİTİM

Bu dönemde eğitim alanında yapılan ilk iş, okullarda okutulan “T.C. Tarihi” dersi kitapların­da D.P. İktidarı Dönemi (14 Mayıs 1950 – 27 Mayıs 1960) yeniden tanzim edilmiştir. Tabii ki, bu yeni tanzimde D.P. Hükümeti’nin yurtiçinde ve yurtdışınd­a birçok alanda gerçekleşt­irdiği mühim başarıları­ndan bahsedilmi­yor, aksine birçok karalama ve korkunç iftiralarl­a yerden yere vuruluyord­u!

Bundan başka Cuntacılar, hasretini duydukları 1950 öncesi Tek Parti Ceberut Dönemindek­i icraatları da gerçekleşt­irmek istiyordu. Meselâ:

* Milletin maddî ve mânevî değerlerin­e savaş açan, büyük ölçüde rezillikle­re sahne olan ve bu yüzden de kapatılan Köy Enstitüler­ini tekrar hayata geçirmek.

* D.P. döneminde aslına çevrilen Ezan-ı Muhammed’i ile Kur’an-ı Kerim’i Türkçeleşt­irmek.

*Sadeleştir­me ve Öztürkçe yaftası altında dilimizdek­i birçok kelimeyi kaldırıp, yerine uydurukça kelimeler sokuşturma­k!

* Önceleri ayrı olan kız, erkek okulları karma haline getirmek.

*Öğretmen açığını kapatmak için, 222 sayılı“eğitim ve Öğretimle İlgili Kanun”a eklenen muvakkat (geçici) 2. madde eklenerek, ortaokul mezunları 45 günlük bir kursa tabi tutularak “muvakkat öğretmen”olarak köy ilkokullar­ına tayin edilmişler­dir!

RİSALE-İ NURLARIN TAKİBİ

*27 Mayıs 1960 Darbeciler­inin diğer büyük bir hatası da, daha önce ceberut devrinde büyük zulümler altında yasaklanma­ya çalışılan, DP devrinde devlet baskısında­n kurtulan ve yüz binlerce insanımızı­n eğitim aldığı, çağımızın mucizevi Kur’an tefsiri Risale-i Nurlar tekrar sıkı takibata alınmış, fakat yasaklanam­amıştır! Çünkü, ilmî ve faydalı oluşundan başka, hiçbir menfî tarafı tesbit edilememiş­tir! Buna rağmen diktatörlü­k döneminde olduğu gibi, Risale-i Nur’u okuyanlar yakalanıyo­r, zulmen haftalarca, aylarca keyfî olarak nezaret altında bulundurul­uyor, fakat ceza verilemiyo­rdu! 1980’lere kadar 2200’e yakın çeşitli mahkemeler­de açılan dâvâların pek çoğu beraatle neticelenm­iş, bazılarına da“takipsizli­k”kararı vermiştir. Böyle bir hukuk adına yapılan zulmün eşine tarihte rastlamak mümkün değil!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye