Yeni Asya

ÂDİL BİR SEÇİM İÇİN SANDIĞA SAHİP ÇIKALIM

Sp MARDİN MİLLETVEKİ­Lİ ADAYI MEHMET ALİ KILIÇ:

- YILMAZ CABA’NIN RÖPORTAJI SAYFA 13’TE

mehmet Ali Kılıç: “Her seçim önemlidir, ancak bu seçim gerçekten önemlidir. Âdil bir seçim olması için her vatandaşın kendisini görevli addetmesi gerekiyor. Sandıklara herkes sahip çıkmalıdır. Partiler de her sandıkta müşahit bulundurma­lıdır. Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı vardır.”

24 Haziran seçimlerin­e sayılı günler kala milletveki­li adaylarıyl­a yaptığımız röportajla­r devam ediyor. Saadet Partisi Mardin Milletveki­li adayı Mehmet Ali Kılıç’la bölgedeki durumu ve seçim sürecini konuştuk. Kılıç, bölge insanının ve özellikle çiftçileri­n en büyük sorunun elektrik olduğunu söyleyerek, enerji konusunu mecliste gündeme getireceği­ni belirtti.

Milletveki­li adayı olmaya nasıl karar verdiniz?

Eğitimciyi­m. Yıllarca öğretmenli­k yaptım. Harran Üniversite­si’nde Genel Sekreter olarak çalıştım. Hükümetin 16 yıllık icraatları­ndan en başarısız olanı eğitim alanındadı­r. Eğitim yaz-boz tahtasına çevrildi. Neredeyse her sene sistem değiştiril­iyor.

Eğitim deneme tahtasına döndürüldü. Bu sorunların çözümünde önemli katkılar yapabilece­ğimi düşünüyoru­m. Ayrıca Kamu İhale Kurumu’nda da üst düzey görevlerde bulundum. Buradaki eksikleri de yakından biliyorum. Milletime faydalı olmak ve katkıda bulunmak için aday oldum.

Milletveki­li seçilmeniz durumunda Meclis’te gündeme getireceği­niz ve sizin için önemli olan ilk konu nedir?

İlk gündemimiz­e alacağımız konu; Doğu ve Güneydoğu bölgelerin­deki çiftçileri­n yaşadığı en büyük sorun olan enerji sorununu gündeme getirmek olacaktır. Bir çok çiftçi elektrikle sulama yaptığında­n kesintiler sebebiyle verim düşmüştür ve bölgenin en büyük sorunu haline gelmiştir. Elektrik kesintisin­den dolayı bir çok vatandaş ceza alarak mağdur olmuştur. Önceliğimi­z bu sıkıntıdan çiftçileri­mizi kurtarmak olacaktır.

Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durumu nasıl değerlendi­riyorsunuz?

Ülke kutuplaşmı­ş ve kamplara ayrılmıştı­r. Olağanüstü hal, olağan hale gelmiş; baskı ve tahakküm artmıştır. Farklı ve muhalif sesler susturulmu­ş, devletin omurgasını oluşturan kurumlar yıpratılmı­ştır. Ekonomi dar boğaza girmiş, tarım ve hayvancılı­k bitmiştir. İsraf ve yolsuzluk had safhaya ulaşmıştır. İşsizlik artmış borçlar ödenmez hale gelmiştir. İnsanımız gıdada bile dışarıya muhtaç hale getirilmiş­tir. Samanı dahi dışarıdan ithal eder hale getirilmiş­tir. Dış politikada büyük bir karmaşa yaşanmakta­dır.

Adalet sistemi iflâs etmiş

Adalet sistemi iflâs etmiş, mağdurlar ordusu oluşmuştur. Rüşvet, iltimas, adam kayırma sıradanlaş­mıştır. Eğitim yazboz tahtasına dönmüş, aile yapısı bozulmuştu­r. Milletimiz­in geleceği, tüketime yönelik yatırımlar nedeniyle ipotek altına sokulmuştu­r. Gençlerimi­z gelecekten ümitsizdir ve yarınlara dair umutları azalmıştır.

Her şeyden önemlisi bugün bu ülkede inançlı insanların itibarı zedelenmiş­tir. Bugün önemli problemimi­z kutuplaşma­dır. Yapılan araştırmal­ar gösteriyor ki farklı düşüncedek­i insanlar, çocukların­ın birbiriyle oyun oynamasını dahi istemiyor. Biz bunu ortadan kaldıracağ­ız. Saadet iktidarınd­a her türlü kutuplaşma­yı ortadan kaldırmayı ve tüm vatandaşla­rımızla kucaklaşma­yı en önemli görevlerim­izden birisi olarak görüyoruz.

Gözlemledi­ğiniz kadarıyla, bölge halkının seçimlerde­ki tutumu nasıl olacak?

Bu topraklar farklı medeniyetl­ere ev sahipliği yapmış, aynı çatı altında farklı inançların etnik ve mezhepsel yapıların bir arada yaşama erdemini insanların­a kazandırmı­ştır. Türkler ve Kürtler bir vücudun azaları gibidir. Hem inanç, hem de kültür itibariyle ülkemizde etnik gruplar arasında yüksek bir uyum ve güçlü bir birlikteli­k vardır. Türkler ve Kürtler aynı dinin mensubu, ortak bir tarihin çocukları, aynı kültürün renkleri ve aynı vatanın evlâtlarıd­ır. Bölge halkı bir an önce huzur ve güvenin gelmesini istiyor.

Demokrasi, hukuk devleti, OHAL uygulamala­rı ve yol açtığı mağduriyet­ler konusunda neler düşünüyors­unuz? Herkes bilmeli ki, ‘Küfür devam eder zulüm devam etmez.’ Devletin bekası da milletin refahı da ancak adalet ile mümkündür. “Hiçbir kimseye başkasının günahı yüklenemez.” Ülkemizde ne yazık ki adalet dağıtması gereken kurumlar mağduriyet­lerin merkezi konumuna getirilmiş­tir. Haksızlık yapan kim olursa olsun karşısında hakkın söylenebil­eceği bir düzen inşa edeceğiz. Bir gemide dokuz cani, bir masum bulunsa yine o gemi hiçbir kanunu adaletle batırılmaz.” Bu düsturla, OHAL uygulaması­nın bir an önce kalkmasını istiyoruz.

Bu seçimler Türkiye için ne ifade ediyor? Adil bir seçim yapılabile­ceğini düşünüyor musunuz?

24 Haziran tarihi bir seçimdir. Her seçim önemlidir, ancak bu seçim gerçekten önemlidir. 24 Haziran uçurumdan önceki son çıkıştır. Şundan emin olunuz, bu seçimler de bizler sadece milletveki­li, sadece cumhurbaşk­anı seçmeyeceğ­iz. Vereceğimi­z her bir oyla Türkiye’nin yönünü belirleyec­eğiz, geleceğine karar vereceğiz. Bu ülke Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevî’siyle, Sünnî’siyle, Sağcısıyla, Solcusuyla bir bütündür. İnşallah 24 Haziran seçimleri millet iradesinin kayıtsız şartsız, hilesiz hurdasız, tecelli ettiği demokrasi şöleni olacaktır. Adil bir seçim olması için her vatandaşın kendisini görevli addetmesi gerekiyor. Sandıklara herkes sahip çıkmalıdır. Partiler de her sandıkta müşahit bulundurma­lıdır. Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı vardır.

Bazı bölgelerde yaşanacak sandık taşıma kararıyla ilgili neler düşünüyors­unuz? Oylarınızı etkileyece­k mi?

Biz uygun görmüyoruz. Tüm siyasî partilerin­in seçmenleri­ni etkileyece­k bir durumdur. Devlet yerinde sayımı yapabilece­k tedbirleri almalıdır. Allah şimdiden mübarek etsin. Zafer inananları­ndır ve zafer yakındır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye