Seçim sonuçlarının doğru okunması
Daha sandıkların açıldığı ilk saatte seçimlerin medyada sunumuyla açığa çıkan yanıltma ve çarpıtmalarla muallel garip yorumlarla manipülasyonlar sürüyor.
Hiçbir demokratik ülkede benzerine rastlanmayan şekilde diğer bütün ajanslar tasfiye edilip “devlet ajansı”nın verdiği rakamlara mahkûm edilen seçim sonuçlarına dair istifhamlar sürüyor.
Vakıa şu ki, “millet ittifakı” ve muhalefet adaylarının yüz binlerce, milyonlarca vatandaşın toplandığı mitinglerinin parça parça birkaç dakika birkaç saniyelik görüntülerle geçiştirilmesine ve hatta hiç verilmemesine karşı, başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere iktidardakilerin mitinglerinin devlet kanalı ve özel televizyonlarda saatlerce canlı yayında verilmesi, seçimin eşit ve âdil olmadığının en bâriz göstergelerinden.
Halktan toplanan vergilerle, kamunun parasıyla belediye ve devlet kurumlarının bol bol “Erdoğan’lı reklâmlar”ının ve “kamu spotları”nın fütûrsuzca kullanılması da.
ÇARPITMALAR VE SAPTIRMALAR…
Aslında, Türkiye’nin nefesini tutup sandık sonuçlarını beklediği saatlerde Yüksek Seçim Kurulu’nun daha yüzde 20’lerde gösterdiği açılan sandık sayısının devlet ajansında yüzde 50’lerde – 60’larda gösterilerek, “cumhur ittifakı” adayının yüzde 70’lerde lanse edilip, saatler içinde yüzde 52’lere indirilmesi ve belli bir safhadan sonra sabitlenmesi, seçim sürecinde çarpıtmalarla yapılan algı operasyonunun bir devamı olarak ekranlara yansıdı.
Ve bu seçimin de son yıllardaki seçim ve referandumlarda olduğu gibi iktidar lehinde yapılan algı operasyonlarıyla bütün safhalarında manipüle edildiğine dair istifhamları arttırdı.
Gerçekten, nasıl oluyor da, iktidar cenâhının yaptığı anketlerde dahi yüzde 4’-6’lar arasında kalan küçük ortak kendilerinin bile şaşırdığı yüzde 11’i buluyor? Ya da İyi Parti’nin bu partiden kopmasına karşı nasıl oluyor da 1 Kasım (2015) seçimlerinde aldığı oylarını aynen koruyor? Bunun açıklaması nedir?
Hatırlanacağı üzere, 16 Nisan referandumunda da tarafsız olması gereken Anadolu Ajansı “Evet” oylarını önce yüzde 70 olarak açıklayıp, ardından yüzde 51’e kadar düşmüştü.
Vakıa şu ki bu seçimde de, “AKP ve Erdoğan seçilmediği taktirde istikrarsızlığın olacağı”, “doların 8 Tl’ye yükseleceği, ekonominin daha da krize gireceği” korkularının pompalanmasıyla iktidarın başarısızlıklarına karşı kitlelerin yine “Erdoğan’a ve AKP’YE sığınması” sağlandı.
MANİPÜLASYONLAR DEVAM EDİYOR
O denli ki, “iklimin manipüle edilip mevsimlerin değiştirildiği” ve “dış güçlerin yağmur yağdırdığı” garabetlerine dahi başvuruldu.
Özetle, 24 Haziran seçimlerinde de, Aa’nın daha sandıkların başında sayım yapılırken, Erdoğan’ın oylarının en fazla yüzde 44 - 48 çıktığı ilk saatlerde yine iktidar partisi ve adayını yüzde 60’larda gösteren grafiklerle “her halûkârda yüzde 50’nin üstünde” algısını telkinle yıldırma taktiği güdüldü.
Daha oy işlemi devam ederken, sosyal medyada “Akp’nin yine kazanacağı”şâyiasıyla“kutlamalara hazırlanması tâlimatı”nın yaydırılması da, seçimin, gerginliklerle, tahriklerle, provokasyonlarla ve yanıltmalarla ne denli manipüle edildiğini açık göstergeleri oldu.
Tartışmalı seçim sonuçlarının doğru okunup değerlendirilmesi için, öncelikle çarpıtmalı ve saptırmalı manipülasyonların ortaya konulması gerekiyor.