Müşterek doğrular
Seçim kampanyası sona erdiğine göre, partiler arasındaki sataşmalı çekişmelerin de artık son bulması lâzım. Bundan böyle, her partinin ağırlıklı şekilde kendi doğrularını dillendirmesi, kendi temel fikriyâtını seslendirmeye devam etmesi, ülke ve millet menfaatinedir. Hukuk ve demokrasiye yapılacak en büyük hizmet ve katkı da, ancak bu sûretle mümkün olur.
** *
Seçim kampanyası süresi içinde, karşılıklı sataşmalarda çok ileri gidildi, çok aşırıya kaçıldı. Siyasî aktörlerden sıradan seçmene kadar, yer yer çok kırıcı davranıldı.
Bu nâhoş tablo, medenî dünyaya ve medenî insanlara yakışmıyor. Asla doğru değil.
Dolayısıyla, bunu devam ettirmemeli, derhal ve çok hızlı bir şekilde bu kötü alışkanlığın terk edilmesi lâzım, hatta elzem olmuştur.
** *
Tekrar başa dönecek olursak, zaman, artık herkesin kendi doğrularını ifade etme ve nazara verme cihetine gitmesi zamanıdır. Ülkesini, milletini sevenlerin böyle davranması icap eder. Aksi halde, fayda yerine zarar verir.
Parti bazında özel doğruların yanı sıra, bir de genel doğrular var. Yani, müşterek duygu, düşünce ve değerler sistemi var. Sosyal hayat ve siyaset âlemindeki bu değerler manzumesinin başında temel hak, hukuk ve demokrasi gelir. Kezâ, II. Meşrûtiyet’in ilânı günlerinde ortak paydalar olarak yazılan, çizilen ve yüksek bir sadâ ile seslendirilen “hürriyet, adâlet, uhuvvet, müsavat” var. Bir başka jargonla, “tarafsız ve bağımsız yargı, eşitlik,
kardeşlik” vesâire... Evet, her biri büyük bir nimet olan bütün bu ulvî değerlerin, artık herkes tarafından sahiplenilmesi, savunulması ve sosyal hayatın en alt birimine kadar intikal ettirilmesine çalışılması gerekiyor.
Bu yöndeki çalışmalar, aynı zamanda kısır, mânasız, faydasız çekişmelerin de önüne set çeker. Herkesi ve her partiyi hayırlı, faydalı, terakkiye medar hizmetlere doğru teşvik ettirir.
Hülâsa: Başkasının hata ve kusurlarını sayıp dökmekle zaman geçirmek yerine, herkesin ve her kesimin kendi has ve hususî düşüncesini ortaya koymaya çalışması, ülkeye ve insanlığa yapılacak en önemli hizmettir. İnsanlar, farklı fikirlere bakarak doğru tercihler yapmaya çalışırken, bir yandan da müşterek noktaları, ortak paydaları keşfetme ve paylaşma imkânını, fırsatını bulacaktır. Böylelikle, ortaya sağlam ve uzun ömürlü değerler manzumesi çıkacak ve bunlar “yanlışların hamalı olmak istemeyen” insanlara, dolayısıyla kitlelere mal olma istidadını gösterecektir. Bu ise, alkışa-takdire değer çok güzel bir durumdur.
HDP, Kürt kökenli seçmenlerden en çok oy alan parti olmasına rağmen, yine de Kürtleri bütünüyle temsil etmiyor, edemiyor ve etmemeli... Tıpkı, Mhp’nin bütün Türkleri temsil etmediği, edemediği ve etmemesi gerektiği gibi...