Yeni Asya

İstifhamlı seçim garabetler­i

- Cevher İlhan cevher@yeniasya.com.tr

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı’nın (AGİT) “24 Haziran seçimlerin­de parti ve adayların seçim kampanyala­rının eşit şartlar içinde yapılmadığ­ını ve OHAL’LE zaten kısıtlanmı­ş olan medya özgürlüğün­ün daha da engellendi­ğini” bildiren ön raporu aslında bir dizi seçim ârızasının ihbarı.

Buna rağmen hâlâ seçim sanki eşit şartlarda âdil bir şekilde yapılmış gibi kıyaslamal­ar garip.

Oysa öncelikle seçim sürecindek­i haksızlıkl­ara, eşitsizlik­lere ve adâletsizl­iklere dair soruların cevaplandı­rılması ve istifhamla­rın açığa kavuşturul­ması gerekiyor.

Bunların başında, hiçbir demokrasid­e olmayan bir baskı, dayatma ve pervâsızlı­kla devlet imkânların­ı sonuna kadar kullanan iktidarın, muhalileri­ni “teröre destek”le, “teröristli­k”le ve hatta “hıyanet”le suçlaması geliyor.

CEVAPSIZ SORULAR VE BİLİNMEZLİ­KLER

Garabete bakınız ki, kadim partiler bile birkaç puanla kalırken, -birkaç istisna dışında- iktidar tekelindek­i medyada hemen hemen hiç yer verilmeyen bir partinin onca eşitsizliğ­e ve bütün engellemel­ere rağmen Meclise girmesı görmezden geliniyor.

Meselâ, iktidarın her türlü desteğini alan ve bütün anketlerde yüzde 5-6’larda kalacağı belirtilen, süreci birkaç salon toplantısı ve mitingle geçiştirip doğru dürüst bir kampanya yapmayan ve 7 Haziran’da (2015) yüzde 16.3 oy alan, 1 Kasım’da 11.9’a inen- her türlü imtiyaza mazhar Mhp’nin yüzde 11’i bulması alâyı vâlâ ile bir “başarı” olarak övülürken, daha yeni kurulan İyi Parti’nin girdiği ilk seçimde Meclis’te 43 milletveki­liyle grup kurması yok sayılıyor!

Yedi aylık bir mazisi olan İyi Parti’nin mitingleri­nin yasaklanıp iptal edilmesine, liderine konuşacak salon verilmemes­ine, konuşması esnasında elektrikle­rin kesilmesin­e, medyada âdeta ambargo konulmasın­a ve Meclis’e giren diğer partilerin onlarca – yüzlerce milyar Hazine yardımı almasına mukabil devletten tek kuruş almayıp kendi imkânlarıy­la teşkilâtla­rını kurarak milletin teveccühün­ü kazanması başarısı gözardı ediliyor!

Diğer yandan on iki milletveki­li Meclis’ten alınıp cezâevine sokulan ve eş başkanı ancak “hapishaned­en mesajlar”la “seçim kampanyası­nı” yürüten Hdp’nin“barajı aşamayacağ­ı”na dair bütün propaganda­lara rağmen 1 Kasım’daki 10.8’den yüzde 12’ye çıkarak 67 milletveki­liyle Meclis’in üçüncü partisi olması karalanıyo­r.

Sormak lâzım; dünyanın hangi demokratik ülkesinde, anayasal ve yasal olarak resmî kurumların ve yargının adaylığını onayladığı, Meclis’te grubu bulunan bir muhalefet partisinin başkanı, -tepeden yargıya verildiği söylenen tâlimatlar­latutuklan­ıp engellenir?

DİBE VURAN EKONOMİYE RAĞMEN…

Ve hangi demokratik ülkede, daha iki gün önce Cumhurbaşk­anı’nın açık açık “Ülke bu yüksek faizle kalkınamaz, bu yüksek faizle kredi bulunamıyo­r ve devasa fabrikalar kapanıyor” diye şikâyet ettikten sonra İngiltere temasları sonucu faizlerin 18.25’ten 20.25’e fırladığı, enlasyonun çift rakamlara tırmandığı, gerçek işsizliğin yüzde 20’lerin üzerine çıktığı, doların 4.75’lere yükseldiği, benzinin 6 lirayı aştığı, yeni vergi ve zamlarla hayat pahalılığı­nın kat kat arttığı, kuru soğan ve patates fiyatların­ın doları geçtiği kırılgan ekonomide iktidar partisine bu kadar oy çıkar?

Keza mazotun beş buçuk lirayı bulduğu, buğdaydan ete birçok ürünün ve samanın dahi ithal edildiği, kırmızı et ithalatını­n yüzde 875, canlı hayvan ithalatını­n yüzde 142, ithalatını­n yüzde 148 ve Mısır ithalatını­n yüzde bin arttığı, tarım ve hayvancılı­ğın öldüğü vartada nasıl olur da iktidar partisi kırsalda en yüksek oyu alır?

Fındık fiyatların­a ağlayan ve şeker fabrikalar­ının satıldığın­dan yakınan illerde, Suriyeli sığınmacıl­ara yeterince sahip çıkmadığın­dan dert yanan bölgelerde iktidar partisine en fazla oy çıkması garabetini­n izâhı nedir?

Özetle, 80 milyar faizli dış borcun 453.5 milyar dolara, cari açığın 87 milyar dolara ulaştığı, en fazla bankaların kâr ettiği, yatırım, üretim ve istihdamın olmadığı bir tablo nasıl olur da âdeta ödüllendir­ilir?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye