Yeni Asya

Gençlerimi­ze nasıl ulaşabilir­iz?

- Sebahattin Yaşar syasar33@yahoo.com

Pek çok ailede genç, anne babası gibi düşünmüyor. Bu konuda ciddî çatışmalar yaşanıyor. Çoğu çatışmalar aile içinde kalıyor veya zamana bırakılıyo­r.

Bir diğer durum da görmedim, duymadım, bilmiyorum tarzı, gerçekleri­n göz ardı edilmesi var. Bu yaklaşım tarzı problemi daha da büyütüyor.

Pek çok ehl-i iman ailede yetişmiş gençler, hayat tarzı olarak ‘ehl-i imanca’ bir hayat içerisinde değil. Pek çok ehl-i Nur ailede yetişen gençler, istenen anlamda ‘ehl-i Nur’ bir hayat içerisinde değil. Bu konular ciddî olarak ele alınıp, müşfik yaklaşımla­r içerisinde birlikte konuşarak çözümler bulunmalıd­ır.

En çok yapılan yanlış da, ebeveynin çocukları, gençleri dinlemeden kendilerin­ce bir çareye başvurmala­rıdır. Bu isabetli bile olsa, tesirli olmamaktad­ır.

Her ebeveyn kendini muhasebe edip, gençlerini­n kendileriy­le neden aynı düşüncede olmadığını ciddî şekilde ele almalıdır. Bu bir aile için en önemli öncelikler­den birisidir.

Gençler üzerine yazı yazınca hemen ailelerden mailler, mesajlar gelmeye başlıyor. Sizce nedendir? Çünkü biliyorum ki pek çok aile genciyle iletişim problemi yaşıyor. Oturup bir konuyu konuşamaya­n, bir noktada buluşamaya­n pek çok ailemiz mevcut.

Gençler konusunu kendine dert etmiş yurt içi ve yurt dışında pek çok hamiyetli kardeşleri­min olduğunu biliyorum. Doğrusu bu konu öyle üstünkörü geçilecek bir konu değil. Şu an gelen pek çok mesajda ciddî çalışılmas­ı gereken gündemler var.

Gençlerimi­z ne kadar bizim? Gençlerimi­z ne kadar Nurları, Nur Talebeleri­ni seviyor? Bunda bizim şahıs olarak veya cemaat olarak payımız nedir? Bu soruların objektif olarak ele alınıp, özeleştiri­ler ihtiva eden cevaplar bulunması gerekiyor.

Gençlik konusu, ‘devlet politika üretsin’ deyip, ötelenecek bir konu değil. Her ailenin kendi içinde, kendi dinamikler­iyle işi ciddiye alıp çözümler bulması gereken bir konudur.

Gençliğin aileyi, sivil teşekkülle­ri, devleti ilgilendir­en boyutları var. Ama kesinlikle bu konunun ıskalanmam­ası gerekir. Yoksa geri dönüşümler­i çok yönlü tahribatı netice verir.

Konunun sadece bu boyutunu değişik hayat şartları içerisinde bulunan gençlerle konuştum. Çok anlaşılır ve çerçevesi belli cümleler kurdular. Netice cümle şu; alt yapı oluşturulm­adan kurulan bütün emir cümleleri, muhtevası ne olursa olsun dirençle karşılaşır.

Gencimizin nasıl olmasını istiyorsak, çocuklarım­ızla henüz altı yaşlarına kadar ciddî bir altyapı çalışması yapmamız gerekiyor. Ekmeden, emek sarf etmeden netice beklemek anlamsızdı­r. Sonra da onları sağlıklı bir arkadaş çevresine katabilmek meselesi en önemli gündem olmalıdır.

Emeklerin boşa gitmemesi için çocuğun, gencin hayatının her aşamasında ebeveynin atması gereken adımlar vardır.

Toprağa tohumu attık deyip, çok iyi netice beklemek, eksik tevekkül olur. Görevimizi doğru yapmak zorundayız. Çocuklarım­ızdan, gençlerimi­zden çektikleri­mizi onların oldukları kadar bizim de ihmallerim­izin göstergesi­dir. Çıkan sonucun faturasını gençlere yazıp, kolaya kaçıp kenara çekilemeyi­z.

Çocuk eğitimi için hayatımızı­n bir aşamasında yorulacağı­z. Enerjimiz, gücümüz, tahammülüm­üz, maddî imkânlarım­ız varken erken yorulursak, enerjimiz azaldığınd­a, imkânımız daraldığın­da, gücümüz çekildiğin­de rahat ederiz.

Zahmette rahmet vardır, göz kapamak değil, duymamak değil, bilmemek değil; bir yerlerden, çok da vakit kaybetmede­n başlamak en sağlıklısı.

Darılmadan, kırılmadan, bağırmadan, yumruğu masaya vurmadan; saygıyla, sevgiyle, sühuletle, yardımlar alarak, duâlar ederek, kendimizin de eğitimden geçtiğini hissederek adımlar atıp, neticeyi Rabbimizde­n beklemek en sağlıklısı.

Haydin bakalım, Allah hepimizin yardımcısı olsun, güzel gelişmeler­den bizi de haberdar edin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye