dolar üzerinden ödeme garantisi vahameti
Dövizde artışa karşı Cumhurbaşkanı, “Dolar molar bizim yolumuzu kesmez; yastığının altında doları, avrosu olan bozdurup Tl’ye çevirsin, bu bir millî ve yerli mücadeledir”çağrısında bulunurken, birçok ihâlenin bedeli dolar üzerinden ödeniyor.
Vatandaşlara “Doları, dövizi bırakın!” denilirken, köprü, otoyol, havalimanlarına araba ve yolcu teminatı ve şehir hastanelerine hasta garantisiyle çoğu yabancı ve yerli şirketlere “dolar üzerinden gelir garantisi”yle Hazine’den yüz milyonlarca dolar aktarılıyor.
Mesela, Ekim 2107’deki tespitlerle, Avrasya Tüneli ile Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi köprülerinden günlük 243 bin aracın geçeceği taahhüdü verilmiş. Oysa hâlen bu tünel ve köprülerden geçen araç sayısı 86 bin civarında. Buna göre aradaki fark olan 157 bin aracın geçiş bedeli dolar üzerinden ödeniyor. (Murat İde, Yeniçağ, 6.10.17)
Üçüncü havalimanı ihâlesini alan firmaların 25 yıl boyunca yolcu başına 20 euro alacağı bu “sistem”e göre,10, 22 ve 24 yıllık işletme haklarıyla söz konusu şirketlere bu tünel ve köprüler için -dokuz ay önceki kurla- yılda 2 milyar 419 milyon fazla ödeme ile toplam 50 milyar yerine 180 milyar -eski parayla 180 milyar katrilyonödenecek.
Oysa bu üç yatırım toplam 6 milyar 555 milyon dolar; yani eski parayla 23.5 katrilyon liraya mal olmuş. Kısacası, bu üç yatırımın dolar ile yapılmasından dolayı, mâliyetinden 156.5 milyar -156.5 katrilyon- lira daha fazla devletten çıkacak!
Ve bu hesaplamanın yapıldığı Ekim 2017’de dolar kurunun 3.55 TL seviyesinde olup son krizle 6.50 Tl’yi aşmasıyla, o günkü mâliyetinin katlanarak yaklaşık 300 milyar -300 katrilyon- lirayı bulması, “dolarla ödeme garantisi”nin ekonomiye vurduğu darbenin vahametini ortaya çıkarıyor.