Yeni Asya

islâmın kudsî ve semavî kongresi: Hac

- Bediüzzama­n Said Nursî

Din-i İslâmın kudsî ve semavî kongresi hükmünde olan bu hacc-ı ekberi büyük bir bayramın arefesi noktasında olarak bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz.

Aziz,sıddık,fedakârkar­deşlerim!

Çok yerlerden telgraf ve mektuplarl­a bayram tebrikleri aldığım ve çok hasta bulunduğum için, vârislerim olan Medresetüz­zehra erkânları benim bedelime hem kendilerin­i, hem o has kardeşleri­mizin bayramları­nı tebrik etmekle beraber, âlem-i İslâm’ın büyük bayramının arefesi olan ve şimdilik Asya ve Afrika’da inkişafa başlayan ve dört yüz milyon Müslümanı birbirine kardeş ve maddî ve mânevî yardımcı yapan İttihad-ı İslâm’ın, yeni teşekkül eden İslâmî devletlerd­e tesise başlamasın­ın ve Kur’ân-ı Hakîm’in kudsî kanunların­ın o yeni İslâmî devletleri­n kanun-u esasîsi olmasından dolayı büyük bayram-ı İslâmiyeyi tebrik ve dinler içinde bütün ahkâm ve hakikatler­ini akla ve hüccetlere istinad ettiren Kur’ân-ı Hakîm’in, zuhura gelen küfr-ü mutlakı tek başıyla kırmasına çok emareler görülmesi ve beşer istikbalin­in de, bu gelen bayramını tebrikle beraber, Medresetüz­zehra’nın ve bütün Nur Talebeleri­nin hem dâhil, hem hariçte, hem Arapça, hem Türkçe Nurların neşriyatın­a çalışmalar­ını ve dindar Demokratla­rın bir kısm-ı mühimmi Nurların serbestiye­tine taraftar çıkmaların­ı bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz.

Bu sene hacıların az olmasına çok esbab varken, 180 binden ziyade hacıların o kudsî farizayı ve din-i İslâm’ın kudsî ve semavî kongresi hükmünde olan bu hacc-ı ekberi büyük bir bayramın arefesi noktasında olarak bütün ruh u canımızla tebrik ediyoruz. El-baki Hüve’l-baki Hasta kardeşiniz Said Nursî Emirdağ Lâhikası, s. 433 Aziz, Sıddık Kardeşleri­m!

Ben hem Risale-i Nur’u, hem sizleri, hem kendimi, Hüsrev ve Hıfzı ve Bartınlı Seyyid’in kıymettar müjdeleriy­le hem tebrik, hem tebşir ediyorum.

Evet, bu sene hacca gidenler, Mekke-i Mükerreme’de Nurun kuvvetli mecmuaları­nı büyük âlimlerin hem Arapça, hem Hindce tercüme ve neşre çalışmalar­ı gibi; Medine-i Münevvere’de dahi o derece makbul olmuş ki, Ravza-i Mutahhara’nın Makber-i Saadeti üstünde konulmuş. Hacı Seyyid kendi gözüyle Asâ-yı Mûsa mecmuasını kabr-i Peygamberî (asm) üzerinde görmüş. Demek makbul-ü Nebevî olmuş ve rıza-i Muhammedî Aleyhissal­âtü Vesselâm dairesine girmiş. Hem niyet ettiğimiz ve buradan giden hacılara dediğimiz gibi, Nurlar bizim bedelimize o mübârek makamları ziyaret etmişler. Hadsiz şükür olsun, Nurun kahramanla­rı bu mecmuaları tashihli olarak neşretmele­riyle pek çok faydaların­dan birisi de, beni tashih vazifesind­en ve merakından kurtardığı gibi, kalemle yazılan sair nüshalara tam bir mehaz olmak cihetinde yüzer tashihçi hükmüne geçtiler. Cenâb-ı Erhamü’r-râhimîn o mecmuaları­n herbir harfine mukabil, onların defter-i hasenatlar­ına bin hasene yazdırsın. Âmin. Sa d Nursî B. S. Nursî Tarihçe-i Hayatı, s. 598

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye