Ahirette Yeni Asya

Yeni Asya, sadece günlük olaylara bakan bir haber gazetesi değildir. Yeni Asya, “dünya ve ahiret saadetini” hedeleyen, ahiret âlemlerine bakan bir yayın organıdır. Derdi “iman kurtarmaktır.” Makam, mevkî, maddî menfaat gibi dünyevî hırsları olmadığından, amacı Allah rızası için daha fazla kişiye ulaşmaktır. Yani Yeni Asya’nın ahiretimizi kazanmaya yönelik hizmeti yalnızca Perşembe günleri çıkan “Ahiret Sayfası” ile sınırlı değildir. Yeni Asya’nın “Lâhika, makale, eğitim, aile, gençlik” gibi sayfaları da ahirete bakar. Yeni Asya’nın güncel olaylara ve haberlere bakış açısı, yorum ve analizi, dayanak noktasını Risâle-i Nur’dan alır. Risale-i Nur ise kaynağını Kur’ân’ın günümüze bakan âyetlerinden ve hadis-i şerilerden alır. Demokrasi, insan hakları, hürriyet, cumhuriyet gibi daima güncel olan ve bir o kadar da anlaşılamayan meseleleri Yeni Asya Kur’ân ahlâkıyla anlatır. İşte bu yüzden şaşmaz, şaşırmaz, şaşırtmaz. Hak dâvâsından ayrılmaz. Büyüklerimizin çok sevdiği dostları için “ahiretliğim” dediğini duymuşsunuzdur. İşte Yeni Asya’da bu dünyada çok sevdiğimiz, hep doğruyu gösteren, sohbet eden, dar günümüzde yanımızda olan sadık bir dosttur. Üstelik bu dostluk, ahiretimizi kazanmak hesabınadır. Öyle ise Yeni Asya için de “ahiretliğim” denilebilir. Bu dostluk burada kalmayacak, ahirette de devam edecektir. Kabirde her amelin karşılığı cisimleşmiş şekilde imdadımıza yetiştiğini sahih hadislerden biliyoruz. Yeni Asya’ya yazmak, Yeni Asya’yı okumak, okutmak da salih amellerden sayıldığına göre, kabirde de Yeni Asya imdadımıza yetişebilir. Dostluğu orada da devam edebilir. Belki darda kaldığımız bir anda, “Ben senin şu tarihte Yeni Asya’da yayımlanan yazınım. Şu kadar kişiye ulaşan, kalplerde ulvî hisler uyandıran, ahireti hatırlatan bu hizmetinin karşılığı olarak seni müdafaa etmeye geldim” diyebilir ve o anda bir sıkıntıdan kurtarabilir. (Doğrusunu ancak Allah bilir.) Veya Yeni Asya’da okuduğumuz yazılar, satırlar, Allah korkusundan kalbimizin titreyişleri, akıttığımız bir damla yaş, orada karşımıza çıkabilir, şefaatçi olabilir. “Mü’min bir kul kabre konduğu zaman onun salih amelleri çevresini sararlar ve onu müdafaa ederler.” (Ebu Nuaym, elh!lye, 2/325)

Velhâsıl, Yeni Asya’da “ahiret” olduğu gibi, ahirette de Yeni Asya olması kuvvetle ümid edilir ve muhtemeldir.