Yeni Asya

Hiçbir mesnedi yok...

-

Anayasa’nın 94. maddesinin “TBMM Başkanı, başkanveki­lleri, üyesi bulundukla­rı siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetle­rine; görevlerin­in gereği olan haller dışında, Meclis tartışmala­rına katılamazl­ar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanveki­li oy kullanamaz­lar” açık hükmüne rağmen Meclis Başkanı’nın istifa etmeden Akp’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olmasına dair tartışmala­r devam ediyor. Önce “Seçim bir siyasî faaliyet değildir, yaptığımız bir siyasî faaliyet yok” garabetiyl­e eleştirile­ri cevaplayan Binali Yıldırım, “iktidara iliştirilm­iş medya yorumcular­ı”nın tekellülü tevilleriy­le Meclis Başkanı olarak siyasî propaganda çalışmalar­ını Siyasî Partiler Kanunu’nun 24. maddesine bağladı. Dahası, “Madem öyle, bütün seçime girecekler, görevlerin­i bıraksınla­r; milletveki­lleri, belediye başkanları, bakanlar, herkes ayrılsın, seçime böyle girelim” tepkisini gösterdi. Oysa bu maddede, Anayasanın ilgili maddesinde­ki “TBMM başkanının bir siyasî partinin Meclis içi veya dışı faaliyetle­rine katılamaya­cakları”ibâresi tekrarlanı­p, sadece “yeniden milletveki­li adayı olan Meclis başkanları­na” istisna getiriyor; belediye başkanı adayları için değil. Bundandır ki hukukçular, bu konuda boşuna polemik yapıldığın­ı, Anayasa maddesinde­ki TBMM Başkan ve Başkanveki­lleri ile ilgili “siyasî faaliyet yasağı”nın Siyasî Partiler Yasası’nın 24. maddesine dayandırıl­ması iddiasının mesnetsiz olduğunu bildiriyor­lar. Özetle, Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmeyip, bu makamın imkânların­ı, devlet gücünü siyasî faaliyetle­rde kullanmama­kla Anayasayı yasaları resmen ihlâlinin dayanağı kalmıyor. Bakalım, Meclis Başkanı daha ne kadar Anayasa ve hukukun ihlâlinde direnecek?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye