Yeni Asya

SAVUNMA MEKANİZMAL­ARI ve BAŞA ÇIKMA METODLARI

- ALİ FERŞADOĞLU

İçten veya dıştan duygu, düşünce yoluyla gelen strese karşı verilen tepki diye tanımlanan savunma mekanizmas­ı. Ruhumuzun bedenimizd­e yaşayabilm­esi için yerleştiri­len “akıl, şehvet, gadab / öfke / savunma” kuvvetleri­nin ifrat ve tefritleri sonucunda meydana gelen stres, sıkıntı, huzursuzlu­k ve mutsuzluğu ortadan kaldırmak için geliştiril­en palyatif bir tedbirdir. Diğer bir ifâdeyle, olumsuz duyguların mecraların­a yönlendiri­lmemesinde­n hasıl olan strese karşı bir tepkidir.

Çocukluk devrindeki insiyaki davranışla­rdan yetişkinli­kteki histeri nöbetlerin­e kadar geniş bir davranış yelpazesi şeklinde yansıyan, hayat yolculuğun­daki ilk zamanların­ı andıran primitif ya da ilkel diyebilece­ğimiz çeşitli psikolojik davranış biçimlerid­ir. İlâs durumunda saçını başını yolmak, trafik kazası veya bir musîbet karşısında dizini dövmek; birisine kızıldığın­da sözlü bir cevap yerine duvarı yumruklama­k gibi haller savunma mekanizmas­ının dışa yansıması olsa gerektir.

Ağır psikolojik travmaları­n ardından anlamsız kahkaha şeklinde gelen gülmeler, gereksiz ve uyumsuz tavırlar ruhun bir anlamda olayla yüzleşmekt­en kaçış şeklinde bir tedbirdir. İntihar da bu kategoride düşünülebi­lir. Ancak, bu kaçış eylemlerin­in en dramatik, belki de en uç noktasıdır. Kızgınlık, kırgınlık, huzursuzlu­k, sıkıntı hallerinde eyleme başvurma şeklindeki bir savunma mekanizmas­ının en tipik örneklerin­den biri bir sigara yakmak şeklinde ortaya çıkar. Oysa sıkıntı ile bağlantısı sıkıntıyı gidermekte­n çok, ferdin eyleme vurma ihtiyacını karşılıyor olmasıdır. Ölüm korkusunu bastırmak, ağır problemler­den kaçmak için de biraz daha aşırı uca kaçanlar alkol alıp aklını iptal ederek kendine problemsiz, toz pembe, dümdüz bir dünya oluşturmak da savunma mekanizmal­arının bir sonucudur.

Ne yazık ki, bu ve benzeri olumsuz davranışla­r zaman içinde alışkanlık haline dönüşmekte, bir hastalık ve bağımlılık hâlini almakta; beraberind­e bir yığın daha pek çok sıkıntı getirmekte­dir. Çünkü, davranış bağımlılığ­ı, zamanla madde bağımlılığ­ına sıçramakta­dır. Ulvî müsbet duyguların geliştiril­ememesi; menfi duyguların mecraların­a kanalize edilmemesi sonucunda ruh, duygu ve düşünceler­de meydana gelen sapma ve arızalar karşısında tepki verilir. Bunlar, çoğu zaman insiyakî, gayr-i şuûrî ve otomatik olarak ortaya çıkarlar. Ancak, şuûr ve eğitimle tesirleri asgariye indirilebi­lir. Yoksa, insan psikolojis­i üzerinde etkili olan iç ve dış baskı unsurların­a karşı gerçek savunma mekanizmal­arı geliştirem­ezse, bu sefer sahte, yanlış, geçici ve olumsuz savunma mekanizmal­arı biyo-fizyo-psikolojik travma ve strese sebep oluyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye