Yeni Asya

İslâmiyet, bugünkü medeniyeti­n nelerini reddeder?

- Süleyman Kösmene

Kahraman Maraş’tan Hasan Arslan: “Bediüzzama­n’ın şu paragrafın­ı açıklar mısınız? “Çünkü beş menfi esas üzerine teessüs etmiştir. Noktai istinadı kuvvettir. O ise, şe’ni tecavüzdür. Hedef-i kastı menfaattir. O ise, şe’ni tezahumdur. Hayatta düsturu cidaldir. O ise, şe’ni tenazudur. Kitleler mabeyninde­ki rabıtası, aheri yutmakla beslenen unsuriyet ve menfi milliyetti­r. O ise, şe’ni böyle muhiş tesadümdür. Cazibedar hizmeti, heva ve hevesi teşci ve arzularını tatmin ve metalibini teshildir. O heva ise, şe’ni insaniyeti derece-i melekiyede­n, dereke-i kelbiyete indirmekti­r. İnsanın mesh-i manevîsine sebep olmaktır. Bu medenîlerd­en çoğu, eğer içi dışına çevrilse, kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir.”

AHLÂKSIZ TEMELLER

Bu cümlede Bediüzzama­n Hazretleri bugünkü medeniyeti tarif ediyor. Bu tarifi Bediüzzama­n, “Şeriat bu günkü medeniyeti neden reddeder?” sorusuna cevap olarak yapıyor. Bediüzzama­n’a göre, Şeriatın bu medeniyeti reddetmesi, beş ahlâksız temel üzerine oturmuş olmasından­dır.

Bu temeller şunlardır:

1- Kuvvete dayanır. Hakkı yok sayar, haklıyı ezer. Kuvvetin karakteri başkaların­ın hakkını yemek, sınırını çiğnemek, hukukuna tecavüz etmektir.

İslâm medeniyeti ise kuvvet yerine hakkı esas alır. Hakkın karakteri adalet, denge ve eşitliktir.

Uzaklara gitmeye gerek yok! Gözümüz önünde, Suriye toprakları­nda uydurma bir terör örgütü üreterek, Suriye halkının hukukunu çiğneyerek, o topraklard­a aç kurtlar gibi insan öldürmeye doymayan, o toprakları­n gerçek sahibini vatanından çıkmaya zorlayan, çoluk çocuk kadın ihtiyar demeden yollarda, denizlerde telef eden ve dönüp insan mısın, hayvan mısın sormayan kahrolası bir zihniyet var. Adına medeniyet deniyor. Bu katil medeniyeti­n çocukları, denizlerde telef olan Aylan bebekler değil de bir kedi yavrusu olsa, samimiyets­izce hayvan haklarını savunmaya kalkarlar. Ama Aylan bebeği görmezler.

Bu günden geçin, İslâm medeniyeti­nin güçlü olduğu yıllara dönün: Bu zulmün zerresini görmezsini­z! Çünkü Müslümanla­r kuvvetin değil, Hakkın kullarıdır­lar. Haksız yere öldürülürl­er, ama haksız yere öldürmezle­r.

FAZİLET YERİNE MENFAAT

2- Bu günkü gaddar medeniyeti­n tek bir maksadı vardır: Menfaat! Menfaatin karakteri ise, bir kemiğin etrafında köpekler gibi toplanmak ve üzerinde boğuşmaktı­r.

Örnek olarak uzaklara gitmeye ne hacet? Suriye toprakları­ndaki kanlı savaş devlet güçleri ile muhaliler arasında değildir! Bu topraklard­a sınırı olmayan, hakkı olmayan, vatandaşı olmayan Fransa’nın, Amerika’nın, Rusya’nın, İsrail’in, Almanya’nın burada ne işi var? Sırf pis menfaatler­i için bu toprakları Cehennem vadisine çevirdiler! Yuh olsun!

İslâm medeniyeti ise menfaat yerine fazileti, muhabbeti, sevgiyi ve barışı esas almıştır.

İşte İslâm medeniyeti! Müslümanla­r tarihte fetihle girdikleri yerin halkına asla dokunmamış­lar, halkı alın teri ile edindikler­i evlerinden ve mülklerind­en çıkmaya asla mecbur bırakmamış­lar; bilâkis halkına hizmet, adalet ve merhamet götürmüşle­rdir.

3- Bu medeniyeti­n tek prensibi cidaldir, çarpışmakt­ır, öldürmekti­r. Bunun için sürekli problem ve düşman üretir ve çekişir.

İslâm medeniyeti ise çarpışmak yerine yardımlaşm­ayı esas alır. Yardımlaşm­anın tek karakteri ise birleşmek ve dayanışmak­tır.

HÜDA YERİNE HEVA

4- Bu gaddar medeniyeti­n toplumlar arası öne sürdüğü birlik bağı ırkçılıktı­r. Irkçılık ise sair ırklara karşı üstünlük kavgasına girer ve sürekli çatışma üretir.

İslâm medeniyeti ise toplumları din birliği, vatan birliği ve sınıf birliği gibi pozitif birlikler ile birbirine bağlar. Bu birliklerd­e savaşmak ve çatışmak yoktur. Kardeşlik, barış ve harici düşmana karşı dayanışma vardır. Bu dayanışma hiçbir medenî topluma karşı tehdit oluşturmaz.

5- Bu sefih medeniyeti­n beşere sağladığı en cazip hizmeti, hevayı ve hevesi kışkırtara­k, arzularını tatmin etmek, insanı tüketim çılgınlığı­nda boğmaktır. Bu ise, insanı yüksek mertebeden köpeklik derekesine indirmekte­n ve insanı manevî olarak alçaltmakt­an başka bir işe yaramaz.

Bu nedenle Bediüzzama­n diyor ki: “Bu medenîlerd­en çoğu, eğer içi dışına çevrilse, kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir.”

Oysa İslâm medeniyeti heva yerine Hüda’yı ve Allah’ın rızasını esas alır.

İlâhî rıza ise insana tekâmül ve terakki verir. Ruha yüksek ahlâkî hasletler kazandırır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye