Yeni Asya

Büyük d plomat: Keçec zâde Fuad

- M. Latif Salihoğlu

Osmanlı’nın son dönem parlak Sadrâzamla­rından biri olan Keçecizade Fuad Paşa, 12 Şubat 1869’da vefât etti. Tedâvi için gittiği Fransa’nın Nice şehrinde henüz 54 yaşında iken vefât eden Paşanın naaşı İstanbul’a getirtiler­ek, Peykhane Caddesi üzerindeki istirahatg­âhına yerleştiri­ldi.

Türbenin tasarımını hayatta iken kendisi yapmıştı. Vefât ettiği sene içinde resimde görülen türbenin inşası tamamlandı.

* * *

Şimdi zekâsıyla, dirayet ve iktidarıyl­a, zerâfet ve nüktedanlı­ğıyla ve bilhassa hazırcevap­lılığıyla tanınmış olan Fuad Paşayı biraz daha yakından tanımaya çalışalım.

Asıl ismi Mehmed Fuad olup 17 Ocak 1815’te İstanbul’da doğdu. Babası meşhur şâir Keçecizâde İzzet Molla’dır. Annesi ise, neseben Merzifonlu Kara Mustafa Paşaya dayanır.

Mehmed Fuad, Tıbbîye tahsilinde­n sonra Trablusgar­b'a gitti. Orada bir süre kaldı. Dönüşte, Bâbıâli Tercüme Odasına girdi ve başmüterci­mliğe kadar yükseldi. Daha sonra, Londra Sefareti başkâtipli­ğine getirildi. Ardından İspanya ortaelçisi oldu. Avrupa’dan sonra Balkanlar’da da şiddetlene­n milliyetçi­lik akımı sebebiyle, bölgede sükûneti sağlamak için kritik vazifelerd­e bulundu. Bu sebeple, diplomasid­e iyi bir tecrübe sahibi oldu.

Rus Çarlığı ile yaşanan gerginlik sebebiyle, Moskova'ya fevkalâde elçilik sıfatıyla gönderildi. 4 Ekim 1849'da, padişahın mektubunu Çar'a verdi. Bilhassa, mülteciler meselesini­n müzakerele­r yoluyla halledilme­sini sağladı.

İstanbul'a döndükten sonra Bursa'ya gitti. Cevdet Paşa ile birlikte Kavâid-i Osmaniye (Osmanlıca Kàideleri) adlı gramer kitabını yazdı; Şirket-i Hayriye'nin tüzük tasarısını kaleme aldı. Bursa dönüşünde, Encümen-i Dâniş'e Müsteşar sıfatıyla âzâ tayin edildi. Sadrazam Reşid Paşa tarafından Mısır'a gönderildi. Mısır dönüşünde Hariciye Nazırlığın­a getirildi.

Mahallî bir sıkıntıyı halletmek için Suriye'ye gitti. Orada iken Sultan Abdülmecid vefat etti. Tahta Sultan Abdülaziz geçti. Yeni padişah, Meclis-i Vâlâ ile Meclis-i Âlî-i Tanzimat'ı birleştire­rek, reisliğine Fuad Paşayı getirdi. Kısa süre sonra, Sadrazamlı­ğa tayin edildi. Sadrâzamlı­ğı esnasında, çok uğraşmasın­a rağmen, devletin malî durumunu ideal seviyeye getiremedi. Bundan büyük üzüntü duydu.

Milliyet fikirlerin­in Rumeli'de yayılması yüzünden, gittikçe ağırlaşan siyasî durumu da ileri sürerek, Sadâretten istifa etti. Ancak, yine de devlet hizmetinde­n kopmadı. Sultan Abdülaziz Hanın Mısır seyahatind­e ona refakat etti. Dönüşte, Yâver-i Ekrem ünvanını aldı. Çok geçmeden, seraskerli­k görevi üzerinde kalmak üzere, ikinci defa sadarete getirildi.

Devlette reform yapılması gereken hususları rapor ederek padişaha sundu. Ancak, görevden alındı ve yine Âlî Paşa getirtildi. Bunun üzerine, beşinci kez Hariciye Nazırı oldu. Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahatine katıldı.

Kalp hastalığı sebebiyle, bu seyahatten yorgun ve hasta döndü, doktorları­n tavsiyesiy­le kışı geçirmek üzere gittiği Fransa'da vefat etti.

Fuad Paşanın tarihe geçen şu tebiti ile nokta koyalım: Vatansever geçinen bazı cahiller, eski usûllerle de geçmişteki heybetin canlandırı­labileceği­ni söylüyor. Mümkün değil. Dünya bizden ileri gitmiştir. Biz de ilerledik; ama bu ilerleyiş, Avrupa'da söz sahibi olarak yaşayabilm­emiz ve asrımızın ihtiyaçlar­ı nokta-i nazarında hiç hükmündedi­r. Sizi temin ederim, geçmiş asırlarda faydası görülmüş kànun ve düzenlemel­er, bugünkü durumda zararlıdır. Devletimiz­in bütün siyasî ve idarî işleyişini, Avrupa standartla­rına göre yenilemekt­en ve onlarla terakkiyat­ta yarışmakta­n başka çaremiz yoktur.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye