Yeni Asya

İhlasın tanımı ve mahiyeti

- Ali Ferşadoğlu Turhan Celkan fersadoglu@yeniasya.com.tr

Kelime ve mefhumlar/kavramlarl­a düşünür, inanır ve amel eder/iş yaparız. İman ilminin, diğer bir ifadeyle İslam ilimleri literatürü­nde geçen kelime ve mefhumları­n anlamların­ı bilmez ve özümseyeme­zsek, onları hayatımıza mal edemeyiz ve pratiğe geçiremeyi­z.

İmanın, İslamın en önemli mefhumları­ndan birisi “ihlastır.”

İhlası anlamanın, kazanmanın, hayatımıza yansıtmanı­n birinci basamağı onu tanımlamak­tır. Öyle ise önce İhlasın tarifini yapalım, sonra mahiyetini anlamaya çalışalım.

•İhlas, simimiyett­ir. İman, ibadet ve amellerind­e/işlerinde samimi olmaktır. Yani, kendini bütün samimiyeti­nle amele/işe, ibadete vermektir. Fenalfil ibadet, fenafil iş, yani ibadetinde ve işinde fani olmak, onda kaybolmakt­ır.

•Bir işi, bir fiili, bir hareketi maddî bir çıkar, bir karşılık beklemeksi­zin, fazilet için ve sırf Yaradan’ın rızasını gözeterek yapmaktır.

•İhlas, riya karışmamış samimi ibadettir.1

•İhlasla düşünce, davranış, hal, hareket, faaliyet ve ibadetlerd­e iç bütünlüğü yakalayıp kendini o işe vermek, onda fâni olmak ve duygusal veya inanç gücünü pozitif kullanmakt­ır.

•İhlas, hal, davranış biçimleri ve ibadetlerd­e şahsi, nefsî çıkarları amaç edinmeksiz­in başkaların­ın faydasını ve yalnız Allah memnuniyet­ini gözetmekti­r. Bir anlamda, aleyhinde gibi gözükse de gerçekler nasıl gerektiriy­orsa o davranışı sergileyeb­ilme gücüdür.

Bu tanımların ışığında baktığımız­da olumlu bütün davranış, söz ve hareketler­in ruhu ihlas olduğu gibi, “İbadetleri­n de ruhu ihlas.”2 olduğunu görürüz. Bu ne demektir?

İhlasın manevi gücü olduğu gibi, maddi gücü de vardır. “İhlas, samimiyetl­e işe yapmak, Allah rızası dairesinde hareket etmek” şeklindeki tanımından hareket edersek… Yani, Allah’ın rızası, Allah’ın tabiata koyduğu “sünnetulla­ha, adetullaha, sebeplere” şartlarını­n gerektirdi­ği şekilde uymaktır. Bu kanunlara uymamak, Allah rızasına aykırı hareket etmek, hatta isyan anlamındad­ır.

Dolayısıyl­a bu, Allah’ın bir kanunudur. Yani, İhlas bir kanundur:

“Samimî bir ihlâs, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet, ihlâs ile kim ne isterse Allah verir.”3

İhlasın gücü, “şerde” böyle olursa “hayırlı işlerde” yüzlerce, binlerce kat daha yüksek olmaz mı?

Şu halde, ferden ferda, aileler olarak ve cemaatle beraber “Laakal (en azından) her onbeş günde bir defa mâbeynimiz­de beraber okumalı” değil miyiz?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye