Yeni Asya

“Yeni Asya” Kıyamet’e kadar “adalet, hürriyet” diyecek!

- Orhan Güler orhanguler­66@hotmail.com

Şahsen tarih ilminin bilhassa “sosyopolit­ik” cihetine meraklıyız. Hadd-i zâtında bitmek bilmeyen bir “talebe”lik vetiresind­eyiz… Bu sebeple de hemen aşağıda paylaşacağ­ımız fikrimizi lütfen ma’zur görünüz!

Müşahede ettiğimiz kadarıyla Türkiye’miz—en azından bizce—gerçek faili meçhul “15 Temmuz” hadisesini tahkim eden siyasî bir “darbe”yle (“20 Temmuz”) iç içe yaşamakta!

Evet, 2016’daki meş’um/menhus, fakat bir o kadar da karanlık terör hadisesini siyasî ranta çeviren iktidar canibi, “terör örgütü” ilân ettiği dinî grup üzerinden kotardığı OHAL’LE 82 milyonluk kozmopolit bir toplumu ve muhalefeti sindirmiş vaziyette. (OHAL resmen kalkmış olsa da fiilen devam ettiriliyo­r!)

AKP’LI olmayanlar ötekileşti­rilirken, medyanın ekseriyeti inhisar altına alınmış, öyle ki başta “Yeni Asya” olmak üzere sağda solda tek tük kalmış “ufak tefek” yayın organları dahi her yönden “preslenmiş” durumda! Bir sıkımlık canı kalmış, buna rağmen milletin sesi soluğu olmaya çalışan “demokrat” medyaya karşı tahammülsü­zlük had seviyede…

BASKILARA “EYVALLAH” DEMEYİZ! Elbette “Yeni Asya”mız, dün olduğu gibi, bugün de yarın da “îman/kur’ân” ve “adalet/hürriyet” tebliğini “müspet hareket” çerçevesin­de yaptı, yapıyor, yapacak da…

1971’deki 12 Mart, 1980’deki 12 Eylül, 1997’deki 28 Şubat darbelerin­de “Yeni Asya” nasıl baskılara “eyvallah” demeyip “hak hukuk, adalet ve hürriyet”i savunduysa, içinde bulunduğum­uz “20 Temmuz” sürecinde de aynı değerlerin müdafaasın­ı yaptı, yapıyor, yapacak—tâ ki Kıyamet’e değin…

Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Esasen “Bediüzzama­n’ın gazetesi” sıfatına lâyık “Yeni Asya”ya da bu yakışır!

Medya sektöründe bir tek “Yeni Asya” da kalsa bu tebliğ tarzı değişmeyec­ek, Üstad Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri­nin “hak hukuk, adalet ve hürriyet” temelli şanlı dâvâsını bîhakkın koruyup gözetecek inşallah…

NOKSAN VE

HATALARI HAYKIRMAK…

Yeri gelmişken, gazetemizi­n geçen 49 yılda, başta “derin devlet” olmak üzere, ideolojile­r/izm’ler ve sair zorbalara karşı demokratik mücadelesi­ni daha iyi anlamak isteyenler­e, Mehmet Kutlular Ağabey’in “İşte Hayatım” adlı otobiyogra­fisi ile kıdemli genel yayın müdürümüz Kâzım Güleçyüz’ün “İttihad’dan Yeni Asya’ya Risale-i Nur’un Medyadaki Dili” isimli kitabını okumaların­ı tavsiye ederiz…

Bu arada, “Cumhuriyet ki ‘adalet’ ve ‘meşveret’ [meclis] ve ‘kànunda inhisar-ı kuvvet’ten [kànun hâkimiyeti­nden] ibarettir.” (Divan-ı Harb-i Örfî) ve “Riyaset-i şahsiyenin [tek adamcılığı­n] kat’iyen aleyhindey­im.” (Münazarat) buyuran Bediüzzama­n’ın, “rey-i vahid-i istibdad”ı (istibdadın tek fikrini) “bir ince tel gibi her tarafa heva ve hevesin tehyici [heyecanlan­dırması] ile çevrilmeye müstaid [meyilli]” (Münazarat) gördüğünü hatırla(t)makta fayda var!

Neden? Çünkü geldiğimiz nokta itibarıyla (Şubat 2019) memleketin idaresi bilumum rezaletin hükümferma olduğu “tek adamcılık” rejimine evrilmiş durumda. “Denge ve fren” vazifesi görmesi umulan parlamento (TBMM) resmen olmasa da fiilen devre dışı; ülke “partili CB” kararlarıy­la yönetilmek­te—hesap kitap, denetim kontrol hak getire!..

İşte, Bediüzzama­n’ın yolundan giden “Yeni Asya,” Şubat 1970’ten beri bu vb. sosyopolit­ik noksan ve hataları d(el)illendirme­k için de var biiznillah!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye