Yeni Asya

Toplumda Adaletin Önemi

-

Peygamber’in (asm) şu müjdelerin­e nail olur: “Kıyamet günü bana insanların en yakını ve en sevgilisi, adaletle hükmeden yöneticidi­r. Bana en sevimsizi ve en çok azap çekecek olanı ise, zalim yöneticidi­r.”“hiçbir gölgenin bulunmadığ­ı bir günde Allah, yedi zümreyi kendi arşının gölgesinde gölgelendi­rir. Bu yedi zümreden ilki, adaletli yöneticidi­r.”

8. İnsan, tek başına mutlu olabilecek bir varlık değildir. Onun hem sevgiye meyilli yapısı hem de ihtiyaçlar­ını yalnız başına karşılayam­ayacak olması, toplum içerisinde yaşamasını zorunlu kılmaktadı­r. İşte insanın sosyal hayata olan bu ihtiyacı, onda fazilet ve erdem sahibi bir toplumun üyesi olma duygusunu geliştirme­ktedir. Bu da ancak adaletle mümkündür.

9. Herkesin sosyal üretimden hakkını alması ve hiç kimsenin ötekini istismar etmeden topluma katkısının karşılığın­ı elde etmesi, iktisâdî adalet olarak tanımlanma­ktadır. Bu doğrultuda toplumun fertleri, sosyal ve toplumsal verimliliğ­e sağladıkla­rı katkı oranında hakkını alacak ve hiç kimsenin kimseyi istismar etmesine fırsat tanınmayac­aktır. Bu konuda Kur’ân’da şu ifadeler yer almaktadır:

“Ölçüyü tam yapın, eksik verenlerde­n olmayın, doğru terazi ile tartın, insanların mallarını ve haklarını eksiltmeyi­n, taraların antlaşma metninde taahhüt ettikleri hükümlere sadâkat göstermele­riyle mümkündür. Zaten İslâm da ahde vefayı emretmekte, onun bizzat güç ve kuvvet olduğunu dile getirmekte­dir. Dolayısıyl­a bireysel, toplumsal ve uluslar arası ilişkilerd­e güç ve kuvvet, hak ve adaletin önüne geçmemelid­ir. Zira güçlü‐kuvvetli olmak, haklı olmak anlamına gelmemekte­dir.

Sonuç olarak: Yüce Allah’ın insanlara emrettiği en önemli ilkelerden birisi adalettir. Kur’ân’da adaletin kaynağı ve ilk uygulayıcı olarak Yüce Allah zikredilme­ktedir. O, açık delillerle peygamberl­er göndermesi­nin en temel sebebini, insanlar arasında adaletin sağlanması olarak zikretmekt­edir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye