Gıdalarınız y m kroplu olsun!

Yeni çalışmalar bağırsaklarımızdaki iyi mikropların miktarının ve çeşitliliğinin az olmasının obez veya diyabet olmamız üzerinde etkisi olduğunu ortaya koydu. Bağırsaktaki mikroplar sadece diyabeti değil, diyabette kullandığımız ilâçların ne kadar etkili olacağını ve yan etkilerini de etkiliyor. Bağırsaklarımızdaki mikroplar doğumdan itibaren şekillenmeye başlıyor ve üç yaşımıza kadar belirgin şeklini alıyor. Üç yaşına kadar dikkat edilecek birkaç faktör o çocukları obezite veya diyabete karşı koruyabiliyor. Normal doğumla doğan, anne sütüyle beslenen ve antibiyotiği olabildiğince az kullanan çocukların bağırsaklarındaki iyi mikroplar daha fazla oluyor. 3 yaşından sonra da iş bitmiyor. İşlenmiş gıdalardan uzak durup lili gıdalar yani sebze ve meyve tüketmek bağırsak loramız için gerekiyor.

Mutfağımızdaki gıdaların hazırlanıp pişirilmesine yön verecek olan bu önemli tesbitler Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız’a ait.

Soğuk ayran gibisi var mı?

Tok tutan ve kandaki şeker oranını dengeleyen gıdalar arasında süt ve süt ürünleri ilk sırada gelir. Hele de yoğurt ve ayran!

* Ayran tok tutuyor, şişkinlik yapmıyor. Vitamin, mineral, protein ve diğer besinlerin vücuda dengeli şekilde alınmasını sağlıyor. Ayran hazırlanırken içerisine ilâve edilen tuzla, terle kaybedilen tuz yerine konuyor. Böylece vücuttaki elektrolit dengeleniyor.

* Yoğurt sindirimi rahatlatıyor. Bağırsaklarda artan bakteri yükünü dengeliyor.

* Sofranızdan yoğurt ve ayranı eksik etmeyin.

Kahvaltı

Uzmanlara göre kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Bir tost ya da simitle karnım doyar diye düşünmeden kahvaltı soframızı çeşitlendirmemiz sağlığımız için önemlidir.. Amaç bedenin sağlığını muhafaza etmeye çalışmaktır. Bu yüzden evden kahvaltınızı yapmadan çıkmayın…

* Kahvaltınızda mutlaka peynir, lor gibi bir süt ürünü bulundurmaya çalışın.

* Zeytin de ihtiva ettiği besinler dolayısıyla sofranızda mutlaka yer almalı.

* Tuzlu peynir ve zeytinlerinizi bir gece önceden suda bekleterek tuzundan arındırabilirsiniz.

* Yumurta kahvaltı sofranızda yer alması gereken en önemli protein kaynaklarından biridir. Yumurtayı menemen, haşlama, çılbır, rafadan gibi farklı usûllerle pişirebilirsiniz.

* Kahvaltı sofranızda kuruyemiş de bulundurun. Kayısı, incir, hurma, fındık, badem, ceviz…

* Kahvaltıda yediğiniz yeşillikler hem sindirim, hem de besin ihtiyacı açısından önemlidir.

Kontrollü gıda alış verişi

* Ambalajsız, ambalajı yırtılmış veya bozulmuş besinler satın alınmamalı. Ambalajın bombeleşmemiş olmasına dikkat edilmeli.

* Alış veriş yaparken, zorunlu etiket bilgilerinin yer aldığı ambalajlı ve etiketli besinler tercih edilmeli. Etiketi tahrip olmuş, okunmayan ürünler satın alınmamalı.

* Her besinin, sıcaklık, nem ve ışık gibi kendine özgü muhafaza şartlarında satışa sunulup sunulmadığı dikkate alınmalı. Besinlerin bulunduğu buzdolabı ve derin dondurucuların sıcaklık ölçerlerinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmeli. Ürün etiketindeki özel muhafaza ile kullanım şartları sağlanmalı ve kullanma talimatına uyulmalı.

* Çiğ sütten yapılmış, salamura edilmemiş, olgunlaştırılmamış peynir satın alınmamalı.

* Kırık, çatlak, kirli yumurtalar satın alınmamalı. Yumurtalar kullanılmadan önce yıkanmalı.

* Tahıl, kuru baklagiller, sert kabuklu yemişler, yağlı tohumlar külü, kırık taneli olmamalı.

* Ürünlerin son tüketim tarihi, tavsiye edilen tüketim tarihi kontrol edilmeli.

* Hayvanî besinlerin etiketinde oval şekilde, içinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen işletme onay numarasının bulunduğu “tanımlama işareti” aranmalı. Diğer ürünler için ise yine Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kayıt altına alınan gıda işletmelerine verilen “İşletme Kayıt Numarası” (İKN) bulunan besinler tercih edilmeli.

* Hazır kıyma yerine parça etten çektirilen kıyma, parça tavuk yerine de bütün tavuk alın. Kaynak: Bizim Aile Dergisi Haziran sayısından alınmıştır.