Özeleştiri ayıp değil, fazilettir
Eski(mez)lerin “nefis muhasebesi” diye tâbir ettikleri yüksek faziletli bir meziyet vardır ki, günümüzde şu tâbirlerle de dolaşıma girmektetir: Özeleştiri yapmak, kendini çek etmek, nefsini hesaba çekmek, vesaire...
Kibirli, mağrur ve enaniyetli kuvvetli kimseler, kolay kolay murakabe yapmaz, bir nefis muhasebesi cihetine gitmezler. Kendilerini daima haklı görürler, hep doğru yaptıklarına inanırlar. Çoğu kez, uçurumdan aşağıya yuvarlanıncaya kadar da aynı minvâl üzere giderler.
Oysa, hatasını görmek bir fazilettir, yüksek bir âlicenaplıktır; aynı zamanda, insan için bir İlâhî lütûf, kerem ve ihsândır.
Dolayısıyla, özeleştiri yapmak, ezilmek, küçülmek, yahut kendini inkâr etmek demek değildir. Bilâkis, hata ve günâhlardan arınmaya, dolayısıyla daha ziyade şahsiyet ve itibar kazanmaya bir vesiledir.
O halde, yeri geldiğinde özeleştiri yapmaktan, hatta nefsinin ayıbını görüp başına vurmaktan hiç çekinmemek, kaçınmamak lâzım. Bundan kimse bir şey kaybetmez; aksine, çok şey kazanır.
*** Başlangıçta ve mazisi itibariyle çok büyük zulümler yapmış, dolayısıyla çok büyük günahlar biriktirmiş olan Halk Partisi, özellikle son zamanlarda bazı özeleştirilerde bulunmaktadır ki, bunu hayra alâmet ve takdire şâyân bir gelişme olarak değerlendirmek icap ediyor.
Meselâ, parti başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte şiddetle savundukları “Başörtüsü yasağı” meselesinde, parti olarak büyük hata ettiklerini yaptıklarını hiç tereddüt dahi geçirmeden itiraf etti.
İşte, bu değişimi görmek ve takdir etmek lâzım. Tâ ki, Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin, 1947’de Parti Genel Sekreteri Hilmi Uran’a hitaben deklare ettiği maddelere de sıra gelsin ve meselâ “İnkılâp kusurlarını üç-dört adama verin. İnkılâpların icbarıyla yapılan tahribatı tamire çalışarak, istikbâlde şeref ve itibar kazanın...” şeklindeki tavsiyesine uymalarına da bir yol açılsın, hiç olmazsa kapı aralansın.
***
Takdire şâyân bir başka özeleştiri de, İhvan-ı Müslimin cephesinden geldi. Bu cenâhtaki özeleştirileri veya geçmişte yapılan hataları itiraf ile olup bitenlerden ders çıkarma mânâsındaki detaylı bilgileri de pek yakında sizlerle paylaşmayı ümit ediyoruz.
Bütün açıklığıyla gözler önüne serilen söz konusu bilgiler, bu meselede şimdiye kadar bizim yazıp söylemiş olduğumuz hemen bütün hakikatlerin, adeta tek tek itiraf ile teyid edildiğinin de, çok çarpıcı bir ifadesi mânâsını taşıyacaktır.
Bu mühim konuya, bilâhare tekrardan dönmek ümit ve temennisiyle...