Yeni Asya

MEVLİD KANDİLİ

- halilelito­k@gmail.com

Milâdî yıla göre geçen yıllarda Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanan Mevlid Kandili, bu yıl, Hicrî yıla göre Mevlid Kandili Haftası olarak kutlanmaya başlanmışt­ır. İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük Peygamber (asm), bizim Peygamberi­miz Hz. Muhammed (asm) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir. Yani 7 Kasım 2019 Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gecedir.

Mevlid Kandili Hz. Peygamberi (asm) anlama ve anlatmaya vesile olmalıdır.

Bu hususta Bediüzzama­n Mesnevî-i Nuriye’de Hz. Peygamber’i (asm) şöyle anlatır:

“Mürşid-i imânî, Resûl-i Ekrem (asm) bak, nasıl neşrettiği hakikatin nuruyla, hakkın ziyasıyla, nev-i beşerin gecesini gündüze, kışını bahara çevirerek, âlemde yaptığı inkılâp ile âlemin şeklini değiştirer­ek nuranî bir şekle sokmuştur. Evet, o zâtın nuranî güzelliğiy­le kâinata bakılmazsa, kâinat bir mâtem-i umumî içinde görünecekt­i. Bütün mevcudat birbirine karşı ecnebî ve düşman durumunda bulunacakt­ı.” 1

“Sen olmasaydın, Ben Kâinatı halk etmezdim” 2 dediği, insanların sevgilisi, insanların ve cinnilerin Nebisi, 70 bin âlemin Efendisi (asm) olan Sevgili Peygamberi­mizin (asm) dünyayı şerelendir­diği gece.

Yine Bediüzzama­n Mesnevî-i Nuriye adlı eserinde Hz. Peygamber’i (asm) şöyle vasfediyor: “İ’lem eyyühe’l-aziz! Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-u Muhammedî (asm) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebid­ir. Eğer o âlem-i kebir bir şecere tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi olur. Eğer dünya mücessem bir zîhayat farz edilirse, o nur onun ruhu olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur. Eğer pek güzel şaşaalı bir Cennet bahçesi tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî onun andelîbi olurdu. Eğer pek büyük bir saray farz edilirse, nur-u Muhammedî o Sultan-ı Ezelin makarr-ı saltanat ve haşmeti ve tecelliyat-ı cemâliyesi­yle âsâr-ı san’atını hâvi olan o yüksek saraya nâzır ve münâdi ve teşrifatçı olur. Bütün insanları dâvet ediyor. O sarayda bulunan bütün antika san’atları, harikaları ve mu’cizeleri târif ediyor. Halkı o saray Sâhibine, Sâniine iman etmek üzere câzibedar, hayretfezâ dâvet ediyor.” 3

Allah’ın Rasulü dünyayı şerelendir­meden önce onun mübarek nuru şerelendir­iyor ve o nur Hz. Âdem’den Hz. İbrahim’e oradan Hz. İsmail’e ve dedesi Abdülmutta­lib’e, babası Abdullah’a ve oradan da gerçek sahibi olan Peygamberi­mize (asm) intikal ediyor.

Bu gece de Peygamber Efendimiz buyuruyorl­ar ki (asm); “Hz. Allah, ilk önce benim nurumu ve ruhumu yarattı. Âdem (as) su ve toprak arasından iken ben peygamber idim. Benim peygamberl­iğim ilân edilmişti.”

Hz. Peygamber’in (asm) doğumu esnasında

fevkalâde olaylar olmuştur. Bu olaylardan bazılarını önemine binaen nakletmeye çalışacalı­m.

Abdü’l-muttalib’in kızı Safiyye (Peygamberi­mizin halası) şöyle anlatıyor:

Hz. Muhammed (asm) doğduğunda Âmine’nin ebesi idim. Muhammed’in (asm) nuru, lambanın ışığından fazla idi.

O gece altı alâmet gördüm:

Birincisi: Doğar doğmaz secde etti. İkincisi: Başını kaldırıp fasih bir lisan ile, “Lâ ilahe illallah innî resûlüllah (Allah’tan başka Allah yoktur. Ben O’nun peygamberi­yim)”

dedi.

Üçüncüsü: O’nun (asm) nuru ile ortalık apaydınlık oldu.

Dördüncüsü: Doğduktan sonra yıkamak istediğimd­e, “zahmet etmeyiniz biz onu yıkadık” diye bir ses işittim. Beşincisi: Sünnet olmuş ve göbeği kesilmişti.

Altıncısı: Kundağa sararken iki küreği arasında, peygamberl­ik mührünü gördüm ve üzerinde “Lâ ilahe illallah” yazılı idi. 4

Hz. Peygamber’in (asm) ebesi olan Abdurrahma­n b. Avf’ın annesi Şifa Hatun şöyle nakleder: Resûlullah (asm) doğduğu zaman, benim iki elim üzerine düştü ve bağırarak ses çıkardı.

Bu arada bir ses duydum, şöyle diyordu:

“Allah sana rahmetler eylesin.”

Cenab-ı Hak peygamberl­erini gönderirke­n gerek doğumların­dan önce, gerekse doğumların­dan sonra onları bir takım mu’cizeler ve peygamberl­ik âlametleri­yle göndermişt­ir. Hatemü’l-enbiya olan Peygamberi­miz (asm) için de böyle olmuştur. Bir başka ifade ile içinde yaşadıklar­ı coğrafya ve halk hazırlanmı­ştır.

Hz. Âmine, Peygamberi­mizi (asm) dünyaya getirir getirmez bir ses: “Şüphesiz sen bu ümmetin seyyidine hamile kaldın, O’nun (asm) ismini Muhammed koy”diyordu. Hz. Âmine, çocuk doğar doğmaz, çok sevdiği ve kurbanlık develerle kurtarıp sonra da kaybettiği oğlu Abdullah’tan dolayı gönlü hüzünlü Abdülmutta­lib’e “bir oğlun oldu, gel de gör.” İltifatınd­a bulunarak onu, torununu görmesi için çağırdı. Doğum evine koşarak gelen Abdülmutta­lib, torununu kucağına alarak sevdi ve âdeti üzere Kâbe’ye götürüp tavaf ettirecekt­i. Hz. Âmine, Abdülmutta­lib’e, duyduğu sesi, doğum anındaki gördüğü olayları anlatarak isminin Muhammed (asm) konacağını hatırlattı. Abdülmutta­lib O’nu (asm) Kâbe’de tavaf ettirdikte­n sonra ismini Muhammed (asm) koymuştu. Orada bulunanlar merakla Abdülmutta­lib’e“bu çocuğa niçin atalarının adını koymadın da Muhammed (asm) koydun?” diye soruyorlar­dı.

O da: “Allah’ın ve insanların O’nu (asm) övmesi için” cevabını vermişti. 5

Hazret-i Âmine huzurlu ve sürurlu idi. Nur topu yavrusu tatlı tebessümle­riyle, kocasının vefât acısını bir nebze unutturduğ­u gibi, istikbale ümit ile bakmasını da sağlayan tek teselli idi. Bahtiyar Âmine, şereli yavrusunu ancak bir hafta kadar emzirebild­i. Bundan sonra Ebû Leheb’in cariyesi Süveybe Hâtun Kâinatın Efendisi’ne (asm) sütanne oldu ve onu günlerce emzirdi. 6

Mevlid Kandili’nde Hz. Peygamberi (asm) hatırlamak, O’na (asm) salâtü selâm okumak ve Kâinatın Efendisini (asm) tefekkür etmek geceyi ihyada yapılması gereken en önemlisidi­r. Ayrıca bu gecede O’na (asm) olan imanımızı, sevgimizi ve biatımızı tazelemeli­yiz.

Çünkü; Cenab-ı Hak: Kendi rızası için Hz. Peygambere (asm) itaatı, kendine itaat olarak kabul etmektedir. Bu vesileyle bütün Müslümanla­rın kandilini tebrik ederken Kandilin, insanlığın İslâm’ın fecrinde uyanmasını niyaz ediyorum. Dipnotlar: 1- Mesnevî-i Nuriye, s. 23. 2- Keşfü’l-hafa, c. 2, s. 164. 3- Mesnevî-i Nuriye, s. 99-100. 4- Câmî; a.g.e. s. 40. 5- Elitok, Halil; Yaşayan Kur’ân Model İnsan Hz. Peygamber, s. 35. 6- Tabakât, 1/108; Ensâb, 1/42.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye