İnfaz rejimine son rötuşlar
EN AZ 30 BİN KİŞİ TAHLİYE OLABİLİR
AKP ile MHP, ‘af yasası’ olarak bilinen infaz rejiminde yenilikte uzlaşmaya dönük karşılıklı baskıyı arttırıyor. En az 30 bin kişiye tahliye yolunu açacak düzenlemede, uyuşturucu ile organize suçların durumu belirsiz.
ile MHP, ceza infaz rejiminde yenilikler öngören düzenlemenin hızlıca tamamlanması için ortak bir komisyon kurdu. Komisyondan brifing alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cezaevlerindeki 319 bin tutuklu ve hükümlüyü yakından ilgilendiren düzenlemeyle ilgili son kararı vermesi için MHP lideri Devlet Bahçeli ile yapacağı görüşme bekleniyor. MHP, Akp’nin infaz yasasında kalıcı düzenleme öngören çalışmasından bir yıl önce kimi suçlarda beş yıl şartlı ceza indirimi getiren teklifini meclise sunmuştu. Mhp’nin bu teklifi de dikkate alınarak iki partinin yürüttüğü ortak çalışmada ‘denetimli serbestlik’ üzerinde de duruldu. DW Türkçe’nin AKP ve MHP’LI vekillerden edindiği bilgiye göre, iki partinin ortak çalışmasında belli bir tarih aralığında işlenen kimi suçlara yönelik hüküm giyen ve dört yıllık cezası kalanların denetimli serbestlikten bir defaya mahsus faydalanmaları isteniyor. Bu kapsamda uyuşturucu ile organize suçların değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda AKP ile Mhp’nin değerlendirmesi sürüyor.
“Günü kurtarmaya dönük formüller”
Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun baş mimarlarından Prof. İzzet Özgenç, Türkiye’de her ay ortalama 2 bin 500 kişinin cezaevine girdiğini, cezaevlerinin kapasitesinin 220 bin iken 300 bini aştığına dikkat çekerken, AKP ile Mhp’nin üzerinde ortak çalıştıkları düzenleme ile bu soruna ancak geçici bir çözüm getirilebileceğini söylüyor. Özgenç, bunun sebebini de “İnfaz süresinin aşağıya çekmek, ancak bir süre rahatlatır cezaevlerini. Dışarıya çıkan kişi, çıktığında yine suç işler ve cezaevine dönmek zorunda kalır. Çünkü Türkiye’de etkin bir denetimli serbestlik yok” sözleriyle açıklıyor. Özgenç, “En etkin infaz, fiilen gerçekleştirilen infazdır. Etkin uygulanabilecek ceza miktarlarının belirlenmesi gerekirken, Türkiye’de üst sınırdan cezalar veriliyor, sonra da içerdeki nüfus artınca o üst sınır görülmüyor ve cezaevi boşaltılıyor. Türkiye’de adalet için günü kurtarmaya dönük formüllere değil etkin çözümlere ihtiyaç var” çıkışı yapıyor.