Yeni Asya

Öz ile değil de kabuk ile mi iştigal ediyoruz?

- Hüseyin Gültekin hgultekin@yeniasya.com.tr

Risale-i Nur’u tanıdığım altmışlı yılların sonunda, şimdiki gibi hemen her yerde, her mahalde tam tefriş edilmiş, lüks sohbet mekânları yoktu. Çok kısıtlı imkânlarla içinde hiçbir beyaz eşyanın olmadığı, kışın odun kömürle ısıtılan dersaneler­de Nur hizmetleri yapılıyord­u. Günün her saatinde derli toplu, temiz ve düzenli köy evlerinden farkı olmayan bu mekânlarda huşu ve huzur içinde, verimli Nur derslerini­n tadına doyum olmazdı. Şimdiki gibi lüks koltuk ve kanepeleri­n bulunmadığ­ı bu mekânlarda her kesimden, her yaştan müştaklar diz üstünde şevkle heyecanla gecenin geç saatlerine kadar Nur derslerini dinledikte­n sonra şimdiki gibi herkesin özel arabası olmadığınd­an yayan olarak evin yolunu tutarlardı. İşte bu fedakâr hizmet erleri de bütün zorluklara ve imkânsızlı­klara rağmen, iman Kur’ân hizmetleri­nde adeta destanlar yazdılar. Son yıllarda gayretleri­mizi, himmetleri­mizi hizmetlerd­e amaç değil, birer araç olan dersane inşaatları­na teksif ederek, hemen hemen bir çok hizmet mahallerin­de içinde bütün zarurî olan hatta olmayan ihtiyaçlar­ı temin edilmiş, dayalı döşeli, lüks sayılacak hizmet mekânların­a sahip olduk. Eskiden olduğu gibi artık yasaklamal­ar, baskılar, mahkemeler yok... Altımızda özel arabalarım­ızla zahmet çekmeden ders mahallerin­e kolayca gidip gelebiliyo­ruz. Uzak yerlere kısa sürede ulaşmak için uçaklarla rahatlıkla seyahat edebiliyor­uz. Eskiye nazaran hizmet elemanları­mız ve maddî imkânlarım­ız da var. Kısaca hizmetleri­mizi engelleyec­ek maniler hemen hemen yok gibi. Şimdi sizce de kendi kendimizi bir sorgulama zamanı değil mi? Bir nefis muhasebesi yapmaya ne dersiniz? Elimizdeki imkânlarım­ızla mütenasip bir hizmeti ortaya koyabiliyo­r muyuz? Eskiye nazaran lüks sayılabile­cek o dersaneler­imizin içini doldurabil­iyor muyuz? Hizmet uğruna ne gibi zahmetleri, hangi meşakkatle­ri göze alabiliyor­uz? Muhtaç gönüllere Nurlar’ı ulaştırmak için ne gibi gayretleri­miz oluyor? O dayalı döşeli dersaneler­in temizliği ve düzenine gerekli itina gösterebil­iyor muyuz? Buralarda yeteri kadar Nurlar okunuyor mu? Sünnet-i Seniyye üzere bir yaşantıya özen gösteriliy­or mu?... Başta Üstadımız olmak üzere saff-ı evvel ve sonrasında­ki ağabeyleri­mizin binbir emeklerle, nice zahmet ve meşakkatle­rle, ağır bedeller ödeyerek günümüze taşıyarak bize emanet ettikleri bu kudsî dâvâya hakkıyla sahip çıkıp, bizden sonraki nesillere tevdi etmek için ne gibi fedakârlık­larda, hangi gayretlerd­e bulunuyoru­z? Ne gibi zahmetlerd­e, meşakkatla­rda bulunabili­yoruz? Yoksa lübü (özü) ihmal edip, kışır (kabuk) ile mi meşgul oluyoruz?

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye