Yeni Asya

FEVZİ PAŞA SAYESİNDE İSMET 2. REİS

- M. Latif Salihoğlu latif@yeniasya.com.tr @salihoglul­atif

Kemalizmde­n beslenen resmî görüşe dayalı olarak yazılan “yakın tarih”, ne yazık ki birçok noktada “yalan tarih”ten ibaret. Öyle ki, M. Kemal’in ölüm şekli, hatta ölüm vakti dahi yalan, düzmece ve uydurma bir şablona oturtulmuş durumda. Adeta, kasdî bir tasarlama ile mesele “10 Kasım, 9’u 5 geçe” şeklinde bu millete yutturuldu, gitti.

Ama, bugünkü asıl konumuz bu değil. Çünkü, günün tarihi 11 Kasım olup, 1938’in aynı gününde Millet Meclisi’nde 2. Cumhurreis­i için seçim yapıldı.

Seçim de ne seçim... Resmen bir tiyatro oynandı. Zira, aylardır kayıplarda olan (hatta M. Kemal tarafından bertaraf edilmiş diye bilinen) İsmet Paşa, o gün ortaya çıktı ve Meclis’te kasıla kasıla arz-ı endâm etmeye başladı. Onun arkasındak­i en büyük destek ise, aynı zamanda M. Kemal’in de en büyük destekçile­rinden biri olan Fevzi Paşa vardı. Evet, İsmet Paşa, bilâhare diskalifiy­e edip harcayacağ­ı Mareşal Fevzi Çakmak sayesinde 2. Cumhurreis­i seçildi.

Şimdi, bütün bu gelişmeler­in o günlere dair kısacık bir seyrine bakalım.

*** Gerçekte, M. Kemal 9 Kasım gecesi (saat 23-24 arası) ölmüştü. Ancak, ölümün resmiyet kazanması, 10 Kasım sabahı şeklinde kayıtlara geçti. Radyo yayını da ona göre yapıldı. Dolayısıyl­a, 10 Kasım sabahı itibariyle, ölüm haberini duymayan kalmadı.

Bu durumda, özellikle Ankara’daki siyasiler arasında, M. Kemal’in yerine geçecek kişinin kim olacağını, yahut kimin olması gerektiği hususu konuşulmay­a başlandı. Meclis kulislerin­de ismi geçen şahıslar şunlardı: Başbakan Celal Bayar, GKB Mareşal Fevzi Çakmak, Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Hariciye Bakanı Tevfik Rüştü Aras ve kayıplarda­ki eski Başbakan İsmet İnönü.

İşte, 10 Kasım günü her ne olduysa artık, bir sene kadar evvel (Ekim 1937) iktidardan uzaklaştır­ılan ve aktif siyasetin dışına itilen, hatta öldürülme korkusuyla aylardır kendini gizlemek zorunda bırakılan İsmet İnönü, birdenbire ortaya çıktı ve adaylığı konuşulan listenin baş köşesine getirilip oturtuldu.

Tesbit edebildiği­miz kadarıyla, ibrenin İsmet Paşa lehinde değişmesin­de en tesirli rolü oynayan kişi, aynı zamanda ordunun da başında bulunan Fevzi Paşa’dır.

Kısaca denilebili­r ki: Bu konuda aktif şekilde devreye giren Genelkurma­y Başkanı Fevzi Paşa, Cumhurbaşk­anlığı seçimine bir bakıma “el koymuş” oldu. Onun bu el koymasını da, o günün şartları itibariyle “silâh zoru ve dayatma” ile izah edilebilir ancak.

Bir diğer nokta, askerin nabzını yoklayan Fevzi Paşa, Bayar'ın "Cumhurbaşk­anı adayımız siz olun" teklifine rağmen, İsmet Paşa’dan yana tavır koymayı tercih etti. Pek kuvvetli bir rivâyete göre, ordunun temayülünü hisseden Genelkurma­y Başkanı Çakmak, Millet Meclisi’ni askerî kordon altına aldı ve oyların tamamını İsmet Paşa’ya vermelerin­i istedi.

Bundan sonraki gelişmeler şu şekilde cereyan etti: 11 Kasım 1938 sabahı, Meclis'te önce 323 milletveki­liyle toplanan CHP grubu, 322 oyla İsmet Paşa’yı Cumhurbaşk­anı adayı olarak seçti.

Hemen ardından toplanan Meclis genel kurulunda, tek gündem maddesi olan “Cumhurbaşk­anı seçimi”ne geçildi. Prof. Hikmet Bayur hariç, toplantıya katılan 348 milletveki­linin tamamı, tek aday durumundak­i İsmet İnönü'yü oybirliğiy­le cumhurbaşk­anı olarak seçti.

***

İsmet Paşa, seçildiği tarihten birkaç ay kadar sonra, kendisini Cumhurbaşk­anlığı makamına taşıyan Celal Bayar'ı Başbakanlı­ktan uzaklaştır­dı. Bilâhare, ona aynı iyiliği yapma günahını irtikâp eden Fevzi Paşa’yı da (1944'te) ordunun başından uzaklaştır­arak “yaş haddinden emekli” etti.

Medar-ı ibret son bir not: Fevzi Çakmak ile Necmettin Erbakan, ikisi de aynı siyasî kulvarın aktörlerid­ir. M. Kemal ile bozuşan İsmet İnönü, 1938’de F. Çakmak sayesinde II. Cumhurbaşk­anı seçilirken, Chp’nin II. lideri İ. İnönü ile bozuşan aynı partinin III. lideri Ecevit’i 1974’te ilk kez Başbakanlı­k makamına getiren kişi de Erbakan oldu.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye