Önce demokratik duruş
Öncelikle demokratik duruş sergilememiz lâzım diyen Temurci sözlerini şöyle devam etti: “Bu demokratik duruş öncelikle milletin oy vermiş olduğu siyasî partileri çete olarak adlandırmamak, hain olarak görmemek demek. Bu ne demek; ben kendi düşüncelerimi, projelerimi milletle paylaşırım. Millet buna oy verir. Ben eğer seni çete, hain olarak görürsem zaten sana da yaşama imkânı tanımam. Bu demokratik duruşu tesis etmemiz lâzım”
‘Başkanlık Sistemi modelinin Türkiye’yi ne hâle getirdiğini görüyoruz’
Temurci konuşmasını şöyle sürdürdü: “İkinci adım olarak şunu sorgulamamız lâzım: Türkiye’de şu anda bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var. Bu sistem uygulamaya konmasaydı millet şöyle düşünecekti: “Ya bu başkanlık sistemi aslında çok iyi bir şeydi Türkiye’yi uçuracaktı. Bir türlü müsaade etmediler Türkiye uçmadı.” Biz Türkiye’nin uçtuğunu, bir türlü normal seviyeye gelmediğini görüyoruz. Belki çakıldı bilmiyoruz. Ama sonuçta bu başkanlık modelinin demokratik bir model olmadığını Türkiye’de güçler birliğini ortaya çıkardığını ve Türkiye’nin yeniden demokratik modelle tanışması için bütün siyasî partilerin bir şeyler söylemesi lâzım. Bunu sadece yeni kurulacak siyasî partiler için söylemiyorum. Bugün ülkeyi idare eden insanlar başta olmak üzere, ülkeyi idare eden siyasî yapının içindeki birçok arkadaşımız olmak üzere aslında başkanlık sisteminin bu ülkeye huzur ve mutluluk getirmediğini en az bizim kadar biliyorlar. Güçler ayrılığının olmadığı, her şeyin merkezi bir yapıda toplandığı bir yapının Türkiye’yi bu hale getirdiğini biz görüyoruz. Demokrasi ve hukuk devleti isteyen Türkiye’de bütün siyasî partilerin bunu istemesi lâzım. Bizim önce bir araya gelip, uzlaşıp, demokratik bir hükümet modelini milletin önüne yeniden getirmemiz lâzım. Başkanlık sistemi 50 yıl önceyle karşılaştırıldığında bugün çok daha demokratiktir diyebileceğimiz bir yere bizi götürmedi. Bu model Türkiye’de partileri parti olmaktan çıkartmıştır. Türk devlet geleneğini yıkmıştır.”