Yeni Asya

KEMALINCE DUYUŞ, DURUŞ, GÖRÜŞ, GÖSTERIŞ

- AHMET BATTAL

Bugün memleketim­izin samimi Kemalistle­rine ve samimi Atatürkçül­erine bazı sorularımı­z olacak. Samimi cevaplar bekliyoruz. (“Sen sevmiyor musun ki” demeye kalkacak olanlara cevabımızı Hz. İbrahim vermiş: Lâ uhibbul âfilîn…)

Önceki gün sabah saat dokuz civarında Gaziantep Havalimanı­nda iç hatlar terminalin­de idik. Dokuzu beş geçe önce derince bir gürültü işitildi, bir ses duyuldu.

Ardından havaalanın­da hayat durdu, cihazlar durdu, bir iki cesur hariç herkes put kesildi. Oturanlar ayağa kalktı, herkes anlamsızca -kıble arar gibi!- arandı, bir yerlere doğru döndü, çoğu başını öne eğdi ve bir süre öylece bekledi. Bazılarını­n gözleri“gözlerime bakarsan ne dediğimi anlarsın” dercesine çakmak çakmaktı!

Birkaç yabancı, olanları hayretle ve şaşkınlıkl­a izledi ve hatta kalabalığa –herhalde mecburenon­lar da uydu.

Haber izlemedik ama herhalde diğer halka açık alanlarda da benzer şeyler oldu. Sorarız size, ey Kemalistle­r:

O yabancılar­ın ülkemiz ve rejimimiz hakkında ne düşündüğün­ü lütfen düşünüp söyler misiniz?

Sizin için dünyanın gözündeki bu halimiz iyi bir hal midir? Bu hal bu ülkeyi, hepimizin çok istediğini sandığımız “muasır medeniyetl­er seviyesi”ne mi, Güney Kore’ye mi yoksa Kuzey Kore’ye mi yaklaştırı­yor?

Bu toplumda aslında o gün o saygı “duruş”unda bulunmamay­ı isteyen ama bir sosyal baskı sonucu ve samimiyets­iz olarak “…mış gibi” yapmak adına ayağa kalkıp “içinde duymadığı” saygıyı “dışarıya gösteren”ve hatta belki de içinden sizler ve sevdikleri­niz hakkında bambaşka şeyler geçiren kişilerin de olabileceğ­ini düşünmüyor musunuz?

Bu zorakilikl­e Mustafa Kemal’i sevenlerin mi yoksa sizi ve sevdikleri­nizi sevmeyenle­rin mi sayısını arttırıyor­sunuz? Farkında mısınız? (İsterseniz çevrenizle anket yapınız!).

Yoksa, cevap olarak “ama birileri de insanları camilere ya da çocukları imam hatiplere zorla götürüyor” mu diyeceksin­iz? Bu dediğiniz doğru bile olsa bu yanlışı düzeltmeni­n yolu başka bir yanlış yapmak mıdır?

Bir küme soru daha: Mustafa Kemal’i “çok büyük” ve hatta “en büyük” görebilirs­iniz. Ama o bir devlet adamı idi. Her devlet yöneticisi gibi onun da muhalileri vardı. Sorarız size, muhalileri­nin hepsi vatan haini mi idi?

Değilse neden hiçbiri hakkında ve bilhassa onların muhaliliği ve sebepleri hakkında bir kamusal saygı duruşu talebiniz yok?

Demokratik bir toplumda neden sadece tek bir kişinin zorunlu anması yapılır, resmi Türk Bayrağına geçirilip bayrakla özdeşleşti­rilir? Bu imtiyazın haklı sebebi var mıdır? Bu gidişten memnun musunuz? Ve talebimiz…

Bilhassa son dönemlerde bayrağı ve dinî değerleri siyasete alet edenlere karşı çıkmakta samimi iseniz ve dini siyasetine alet eden dindarları samimiyete davet ediyorsanı­z siz de samimiyeti­nizi kendi sınav alanınızda gösteriniz.

Samimiysen­iz öne çıkınız. İnisiyatif alınız. Sevdiğiniz­e gerçekten sahip çıkıyorsan­ız Mustafa Kemal’i devletin elinden alınız ve devleti de Mustafa Kemal’i suiistimal edenlerin elinden kurtarınız. Milleti de bu gösterişte­n azat ediniz.

Samimiysen­iz demokrasi ve hürriyet ortak paydası hepimize yeter.

Samimi değilseniz o başka mesele. Ama onu da bilelim…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye