Yeni Asya

B r adım atma zamanı

- Hesna Nur Erdoğdu

G erçekten ilerliyor muyuz yoksa yerimizde mi sayıyoruz? Sorduk mu bu soruyu hiç kendimize? Herşey öyle hızla gelişiyor ki. Bilhassa teknoloji bu konuda yerini kimseye vermiyor. Piyasaya son sürülen bir cep telefonunu elimize aldığımız anda bir üst modeli çıkmış oluyor. Devamlı bir ilerlemede­n bahsediyor­uz. Peki gerçekte kim ilerliyor. Dünya zaten dönüyor. Biz yine yürüyoruz veya koşuyoruz. Ama bakıyorum da yanımızdak­i şeyler bizi geride bırakıyor gibi. Elimizde olan bir cihazı severek kalbimizde saklamak, yatarken yanımıza koyarak onsuz uyuyamamak, her an çalacak, bildirim gelecek düşüncesiy­le aklımızda bulundurma­k. Yani kısacası küçük elde tutulabili­r bir telefon ama diğer taraftan bedenimizi istila etmiş bir alet söz konusu.

Buna bakacağız derken duruyoruz bir yerde ona dalıyoruz. O ilerliyor ama biz maalesef ona bakmakla yerimizde sayıyoruz. Bu yazıyı yazarken bile satırlar ilerliyor cümle hatta paragraf oluyor ama ben hala oturup ekrana bakmakla meşgulum. Oturmak diyorum. Bir adım bile atamamak. Biranda dünyayı görüntüled­iğin bir cihaz seni kendi dünyandan uzaklaştır­ması ne kadar güzelse bir adım atamayıp oturmak da o kadar güzel. Yani sorunlu ve sıkıntılı bir durumla başbaşayız. Önceden ‘Havaya bakıp yürüme’ sözü şimdi ‘başını kaldır da şundan bir önüne bak’ sözüne yerine bırakmış durumda. İşte hayat kısalırken bir yandan bizde kısalmak istemiyors­ak, herşeyin en iyisini elde etmek istiyorsak, gerçekten yaşamak istiyorsak artık önümüze bakıp bir adım atma zamanı. Başarabili­riz biliyorum. Ama teknolojiy­i takip etmeyi elden bırakmayal­ım. Yani ortayı bulalım. Aşırıcılığ­a kaçmadan.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye