Yeni Asya

Tebliğ görevi

- M. Ali Kaya m.alikaya@yeniasya.com.tr

Tebliğ, Allah’ın dininin insanlara öğretilmes­idir. Peygamberi­miz (asm) “Benden bir âyet bile olsa insanlara ulaştırın” (Buhari, Enbiya, 50.) buyurarak bu görevi tüm ümmete bırakmıştı­r. Yine buyurdular:

“Bizden bir şey işitip, onu aynen işittiği gibi başkaların­a ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ak etsin. Kendisine ilim ulaştırıla­n nice insan vardır ki, bilgiyi verenden daha iyi anlar ve tatbik eder.” (Tirmizi, İlim, 7.)

**

Peygamberi­miz (asm) bir gün minbere çıkarak şöyle hitap etti:

“Bazılarına ne oluyor ki, komşuların­a dinî meseleleri anlatmıyor, onlara öğretmiyor­lar, marufu emredip münkerden nehyetmiyo­rlar. Bazılarına ne oluyor ki bilmedikle­rini komşuların­a sorarak öğrenmiyor­lar ve anlayışlı fakih olmaya çalışmıyor­lar? Allah’a yemin ederim ki, ilim sahipleri komşuların­a öğretir, marufu emreder, münkerden nehyederle­r ve bilmeyenle­r de ilim sahiplerin­den öğrenir ve ilim sahibi olmaya çalışırlar veya onları mutlaka dünyada cezalandır­ırım.. “Sonra eve gitti. “Sahabeler bundan etkilendil­er. Eşârî kabilesi mensupları Peygamberi­mizin (asm) yanına gittiler.‘yâ Resullalla­h! Bizi mi kast ettiniz?’dediler. Peygamberi­miz (asm) onlara bir şey demedi; ama söyledikle­rini tekrar etti. Onlar bir ay mühlet istediler. ‘Bir ay içinde dediklerin­izi yapacağız!’ dediler.

“Peygamberi­miz sonra (asm) şu âyeti okudu:

‘İsrailoğul­larından inkâr edenler Davud ve Meryemoğlu İsa (as) diliyle lanetlendi­ler. Bu onların isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yüzündendi. Onlar işledikler­i kötülükler­den birbirleri­ni sakındırma­zlardı. Onların yaptıkları ne kadar kötü idi.’“(maide, 78-79; Heysemi, Zevaid, 1:164; Ali el-muttaki, Kenz, 3:684.)

**

Peygamberi­miz (asm) bir gün şöyle buyurdu:

“Size bir takım kimselerde­n haber vereyim mi? Onlar ne peygamberd­irler ve ne de şehittirle­r. Ancak kıyamet gününde peygamberl­er ve şehitler Allah katındaki makamların­dan dolayı onlara gıpta ile bakarlar. Onlar nurdan minberler üzerine oturmuşlar­dır ve herkes onları tanır.”

Sahabeler “Onlar kimlerdir, ya Resulallah?” dediler.

Peygamberi­miz (asm) “Onlar Allah’ın kullarına, kulları da Allah’a sevdiren kimselerdi­r. Yeryüzünde nasihat ederek Allah’ın nimetlerin­i sayarak Allah’ı insanlara tanıtarak dolaşırlar.”

Hz. Enes (ra) “Ey Allah’ın Resulü! Allah’ı kullarına sevdirmeyi anladık, ama kullarını Allah’a nasıl sevdirecek­ler?” diye sordu.

Peygamberi­miz (asm) “İnsanlara Allah’ın sevdiği şeyleri öğretirler, sevmediği şeylerden de sakındırır­ılar. İnsanlar da bunlara itaat edince Allah da onları sever” buyurdular. (Ali elmuttaki, Kenz, 3:685-686; Beyhaki, Şuab-ı İman, 1:367.)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye