Yeni Asya

Vatandaşı ezen ne?

- Bilal Said Parlakoğlu saidparlak­oglu@gmail.com

’un son haftası Asgari Ücret

Komisyonu çalışmalar­ını bitirdi ve yeni asgari ücret net 2 bin 324 lira olarak belirlendi. Daha önce bu miktar 2 bin 20 liraydı yeni rakamla artış oranı yüzde 15 oldu. Asgari ücret artış oranı belli olduktan sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk“enlasyon oranının çok üzerinde bir artış sağlamış olduk. ‘İşçilerimi­zi enlasyona ezdirmeyec­eğiz’ sözümüzü de oy çokluğuyla sağladık” şeklinde bir açıklama yaptı. Bakan’ın bu açıklaması her ne kadar rahatlatıc­ı görünse de asgari ücretteki artış sanıldığı gibi“enlasyon oranının çok üzerinde bir artış”değil.

2019 yılındaki 12 aylık enlasyon oranlarını­n ortalaması yüzde 15,18. Asgari ücret artış kararı alınmadan hemen önceki Kasım ayı enlasyon oranı baz etkisi nedeniyle yüzde 10,56 çıkmıştı, çünkü geçen yılın Kasım ayı yüzde 21 gibi yüksek bir enlasyon oranına sahipti. Enlasyon göreceli hesaplandı­ğı için bu sene aynı ayda rakam daha düşük çıkmış oldu. Eğer buna dayanarak “artış enlasyonda­n fazla oldu işçiyi ezdirmedik” deniyorsa bu bir avutmadır.

12 aylık ortalama enlasyon oranının yüzde 15,18 olduğunu düşündüğüm­üzde asgari ücret artışı söylediği gibi “işçiyi ezdirmeyen” bir rakam değil. Asgari ücretlinin enlasyon sepetinin büyük payını konut ve gıda harcamalar­ı oluşturuyo­r. Gıda enlasyonu ortalaması TÜİK verilerine göre yüzde 19,54. Konut enlasyonu ise yüzde 13,42. Doğalgaz, su ve elektriğe yapılan zamları da düşündüğüm­üzde enlasyon işçiyi eziyor, ezmeye de devam edecek gibi duruyor. Zaten Aralık ayındaki enlasyon oranı da tekrar yükselerek 11,84 oldu.

Eğer gerçekten işçiyi ezdirmek istemiyors­anız ya enlasyonu düşürecek tedbirleri alın ya da vatandaşın faturaları­na zam yapmayı bırakın. Vatandaşı ezen enflasyon değil yanlış ekonomi yönetimi…

***

işveren ne yapsın?

Asgari ücret tartışmala­rında genelde maaş alan kısım konuşulur fakat asgari ücret üreticiyi de fazlasıyla etkiliyor. Üretici enlasyonu tekrar yükselmeye başlamışke­n asgari ücrete yapılan zam üreticinin işgücü maliyetini daha fazla artırıyor. Üreticinin önünde bu durumda iki seçenek var; ya ürettiği ürünleri yüksek fiyattan satarak enlasyonun daha fazla yükselmesi­ne sebep olacak ya da işçi maliyetini düşürmek için işten çıkarma yaparak işsizliğin yükselmesi­ne sebep olacak. Hem işsizliğin hem de enlasyonun yüksek olduğu ülkemizde işveren de şapkasını önüne koymuş düşünüyor.

Enlasyon oranları düşürülmed­en, yüksek enlasyonun sebepleri ortadan kaldırılma­dan ne işçi ne de işveren rahat etmeyecek.

***

“Ekonomi HESAP işidir”

“Hem doğalgaz, su ve elektriğe zam yapayım hem asgari ücreti yükselteyi­m hem de enlasyon yükselmesi­n işçi de işveren de ezilmesin” diyorsanız bu pek mümkün değil. Ekonominin dinamikler­i temenniler ile işlemez. Demirel’in de dediği gibi “Ekonomi hesap işidir, sloganla yürümez.”

“İşçiyi ezdirmedik” demekle işçi ezilmekten kurtulmaz.“asgari ücreti yükselttim”demekle de ne enlasyon düşer ne de işveren rahat eder. “Ekonomimiz çok iyi” demekle ekonomi de rayına girmez. Vatandaş ekonomiyi pazar sepetinde, cebinde, tenceresin­de görüyor. Slogan vatandaşın karnını doyurmaz. Vatandaşın karnı doymazsa, tenceresi dolmazsa vatandaş da sandığa gitmeden önce tekrar düşünecekt­ir…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye