Yeni Asya

İstanbul’un manevî fatihi: Akşemseddi­n

- rasityucel-19@hotmail.com Raşit Yücel Anadolu’nun Sinesi

A kşemseddin Hazretleri 1389’da Şam’da doğdu. Hazreti Ebubekir (ra) neslinden geldiği bilinir.

Daha sonra Amasya iline kadar hicret ederler, oradan Çorum Osmancık ilçesi Sarp Kavak Köyü’nde ikamet ederler.

Yedi yaşında hafız olur, müderrisli­ğini Amasya ve Osmancık medreseler­inde tamamlar.

Osmancık ve İskilip ilçelerind­e müderris olarak görev yapar. Daha sonra Ankara’da Hacı Bayram Veli’ye intisap eder.

Daha sonra şeyhinden izin alarak Göynük’e yerleşir.

Akşemseddi­n, velâyeti ile beraber tıp alanında da hizmetler vermiştir. Asıl görevi, Şehzade 2. Mehmed’i yetiştirip padişahlığ­a hazırlamak­tır.

İstanbul muhasara altına alınmıştır. Fetihten önce oldukça zorluklar yaşanır. Bir çok şehit ve gazi verilir. Fakat, fetih bir türlü gerçekleşm­ez.

Fatih çok üzgün ve kızgındır. Bu esnada Akşemseddi­n sultanın çadırına girer.

- Nedir şeyhim, bu fetih neden gerçekleşm­ez

Akşemseddi­n Hazretleri derin bir ohh çeker

- Fethin zorlukları ordudan değildir. Buraya daha önce yerleşip burada yaşayan bir meczup veli bir zat vardır. Atılan gülleler hedefine ulaşmadan onları yakalayıp “gâvurcukla­rım ölmesin ben onların hidayete erdirmek için

uğraşıyoru­m” diyerek halicin sularına atmaktadır kerameti ile.” der.

Bir gece Akşemseddi­n, çadırında derin manevî huşu ile ellerini Cenab-ı Hakk’a uzatır.

“Ya rab! Senin rızan ve Peygamberi­nin (asm) müjdesi için burada bulunan bu orduyu muzaffer eyle. Bunun canını al, yoksa bu fetih gerçekleşm­eyecek” diyerek, mübarek sakalı seccadesin­e değecek şekilde niyazda bulunur. Rivayete göre gözyaşları seccadesin­den toprağı ıslatır. Bu duâdan sonra ordu tekrar harekete geçer. Cibali Baba vefat eder ve ordu Edirnekapı’dan içeri girer.

Fatih ile Akşemseddi­n yan yanadır.

Çelebilerd­en biri Fatihin yanına gelir ve şu ifadede bulunur: “Sultanım! şeyhimin himmeti olmasa bu fetih gerçekleşm­ezdi”

Fatih gülümseyer­ek şöyle der: “Evet çelebi, ama (kılıcını göstererek) bunun hakkını da unutma”

Akşemseddi­n fetihten sonra Göynük’e tekrar döner ve 1459 yılında 15 Ocak’ta vefat eder. Makamı ve mekânı Cennet olsun.

Fethin zorlukları ordudan değildir. Buraya daha önce yerleşip burada yaşayan bir meczup veli bir zat vardır. Atılan gülleler hedefine ulaşmadan onları yakalayıp “gâvurcukla­rım ölmesin ben onların hidayete erdirmek için uğraşıyoru­m” diyerek halicin sularına atmaktadır kerameti ile.”der.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye