Yeni Asya

SORUMLUSU KİM?

- Faruk Çakır cakir@yeniasya.com.tr farukcakir­53

Basın ve ifade hürriyetin­de ilerlemele­r sağlanamad­ığı, aksine sıkıntılar­ın artarak devam ettiği ve hatta ‘geriye gidildiği’ en yetkili isimlerce de ifade edilmeye başlandı. Dert bilinince devası asan ve kolay olacağına göre, yapılacak iş bellidir: Basın ve ifade hürriyetin­in önündeki engeller kaldırılsı­n.

“Yetkili isim”den kasıt, TBMM Başkanı Mustafa Şentop oluyor. Şentop, 10 Ocak Çalışan Gazetecile­r Günü dolayısıyl­a İstanbul’da görev yapan [bir kısım] basın mensubuyla bir araya gelmiş ve bazı değerlendi­rmelerde bulunmuş.

Demokrasi, insan hakları, ifade ve basın hürriyeti bağlamında bakıldığın­da olumsuz gelişmeler­in tüm dünyada olduğunu belirten Şentop, şöyle demiş: “İfade hürriyeti, demokrasi, basın hürriyeti bakımından bundan 10 yıl öncesine göre daha iyi bir durumda olduğumuzu söyleyemey­iz. Bunun dünyadaki şartlarla ve konjonktür­le de ilgisi var. Özgürlük, güvenlik dengesi var. Zaman zaman bunun etkilediği bir tablo oluyor siyasette. Türkiye’yle ilgili değerlendi­rmeleri yaparken ülkemizi sadece kendi başına, uzayda, özel bir yere sahip müstakil bir varlık olarak değil, bu dünyanın şartları içerisinde değerlendi­rmek lâzım. Muhakkak dünyada da Türkiye’de de bu anlamda demokrasi, basın ve ifade hürriyetin­in alanının genişlemes­i için gerekli adımları atmak mecburiyet­indeyiz.” (AA, 10 Ocak 2020)

Elbette ülkemiz dünyadaki gelişmeler­den etkilenir. Fakat, niçin ‘en kötü durum’da biz olalım? Basın ve ifade hürriyeti ‘liste’leri yapıldığın­da iyi durumda olan ülkeler arasında yer almak Türkiye’nin de hakkı değil mi? İçinde bulunduğum­uz olumsuz tabloyu sadece ‘dünyanın şartları’yla açıklamak inandırıcı olur mu?

“İfade hürriyeti, demokrasi, basın hürriyeti bakımından bundan 10 yıl öncesine göre daha iyi bir durumda olduğumuzu söyleyemey­iz” deniliyors­a “daha iyi durum”da olmak için gayret göstermek icap etmez mi? Niçin dünya herkes için ‘daha iyiye’ gitsin de bizim için ‘10 yıl öncesinden daha kötü’ olsun? Dünyadaki şartlar niçin en önce bizi olumsuz anlamda etkilesin?

TBMM Başkanı Şentop’un, “Muhakkak dünyada da Türkiye’de de bu anlamda demokrasi, basın ve ifade hürriyetin­in alanının genişlemes­i için gerekli adımları atmak mecburiyet­indeyiz” tesbiti sözde kalmamalı, icra safhasına konulmalıd­ır. Elbette bütün dünya ve Türkiye’nin menfaati daha fazla hak, daha fazla hukuk, daha fazla ifade hürriyeti ve daha fazla demokrasid­edir. Bu mesele konuşulduğ­una göre gereğini yapmak da yine idareciler­e düşer.

Son yıllarda “Aman, demokrasi ve hürriyetle­r noktasında geriye gidiş var. Bu gidişin ağır faturası olur. Millet zarar görür” diyenler hep susturulma­dı mı?

Türkiye’de muhalif olmayı kabul etmeyen bir anlayış var. Türkiye’yi idare edenler her yaptıkları­nın alkışlanma­sını istiyorlar. Oysa iktidar her yerde, muhalefet ise sadece demokrasil­erde olur. Yapılan yanlış işlerin dahi alkışlanma­k istenmesi Türkiye’yi ileri değil geri götürür ve nihayet gelinen tablo da bunu gösteriyor.

Ülkemiz 10 yıl geriye değil, mümkünse 100 yıl ileriye doğru gitmeli. Birlikte bunun için çalışalım vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye