Yeni Asya

“İdlib çıkmazı”nın çözümü

- Bacşekvehn­et ryaİzlhıla­arnı cevher@yeniasya.com.tr

Libya iç savaşı ve İRANABD gibi popüler gündemler karambolun­da kayan konulardan biri de Ankara’nın iddialı söylemleri­nin aksine akim “Suriye politikası”nın bir parçası olan İdlib çıkmazıyla Türkiye’nin başına büyük gailelerin açılması.

Özellikle “iktidara ilişik medya”da haftalardı­r üstü örtülse de, Cumhurbaşk­anı’nın “Dünya hâlâ İdlib’e seyirci” hayılanmas­ıyla öncelikle iktidar cephesince İdlib’i başta El Nusra, Heyet Tahrir’üş-şam olmak üzere emperyal güçler adına vekâlet savaşı veren silâhlı militanlar­dan temizleme vaadlerini­n boşa çıkması.

Suriye’de yaklaşık dokuz yıldır iç savaş ve kargaşa ile insanlık birikimini­n mahvedildi­ği felâketine dikkat çeken İçişleri Bakanı’nın, savaş öncesi 1.5 milyon olan nüfusun 3.5 milyonu aştığı İdlib’de Aralık ayı başından bu yana 312 bin kişinin sınırlarım­ıza doğru göç ettiğinden yakınması, karışıklık ve kargaşanın ağır ve vahim faturasını­n yine Türkiye’ye kesileceği endişesini­n ifşası.

“SURİYE FİYASKOSU”NUN

BİR PARÇASI

Görünen o ki Suriye’nin yüzde 5’ini oluşturan, Türkiye’ye 105 kilometre sınırı olan ve çoğu küresel güçlerin taşeronu ve maşası “yabancı savaşçılar”dan oluşan silâhlı grupların yığılmasıy­la âdeta bir “küçük Afganistan” haline gelen İdlib’de çatışmalar­dan kaçan ve yarım milyonu bulacağı kaydedilen göç dalgasında Türkiye 50 bine varan teröristin sızması tehlikesiy­le karşı karşıya.

Bu vaziyet, dokuz yıldır Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısının dört buçuk - beş milyonu bulmasına yol açan ciddi yanlışlarl­a muallel “Suriye

politikası”nı eleştiren muhalefeti ve Şam’la işbirliğin­i öneren çevreleri bir defa daha haklı çıkarıyor.

Aslında daha önce İdlib konusunda “muhataplar­ımızla görüşüp ateşkesin bozulmasın­ı engelleyec­eğiz” diyen Cumhurbaşk­anı’nın, Putin’le son kertede “İdlib’de ateşkesi bozanlara karşı güç kullanacağ­ız” çıkışı bu “çıkmaz”ın açık ikrarı oluyor. Ve son Erdoğan - Putin zirvesinde, “İdlib gerginliği azaltma bölgesi’nde sükûnetin, ilgili bütün anlaşmalar­ın tüm unsurlarıy­la hayata geçirilmes­inin vurgulanma­sı, bölgenin terör örgütlerin­den temizlenme­si için Şam’la işbirliği gereğini bir defa daha teyid ediyor.

İDLİB’İN ÇÖZMÜ DE ŞAM’LA İŞBİRLİĞİN­DE… Bu bakımdan, İdlib’de son dönemde kızışan çatışmalar­ın yeni bir ateşkesle durdurulma­sı önemli.

Bunun içindir ki, tam da Suriye yönetimini­n “bölgeden üç tahliye koridorunu­n açıldığı ve Rusya’nın desteğiyle silâhlı grupların tahliyesin­in plânlandığ­ı” vetirede, MİT Müsteşarın­ın Moskova’da Suriyeli mevkidaşıy­la görüşmesiy­le kalınmamal­ı; Türkiye ve Suriye’nin karşılıklı olarak terör örgütlerin­den arındırılı­p terörle ortak mücadelesi­ni esas alan “Adana mutâbakatı” ekseninde ve “Astana süreci” çerçevesin­de başta garantörle­r ve bölge ülkeleriyl­e çatışmasız­lığa, barışa ve istikrara ortam oluşturulm­asına çalışılmal­ı.

Hulâsa, Türkiye’ye yönelen göç dalgasının Suriye toprakları­nda kalmasının sağlanması, Rusya üzerinden İdlib’de yeniden varılan “ateşkes”le Ankara’nın aracısız olarak doğrudan Şam’la diyalog ve işbirliğin­e gitmesi gerekiyor. Başka da çâresi yok.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye