Yeni Asya

İÇİNDEN ÇIKILMAZ SİSTEM

- Faruk Çakır

Bürokrasid­en yana şikâyetler her zaman devam etmiştir. Hangi iktidar gelirse gelsin bürokrasi bir şekilde hükmünü icra etmiş ve istemediği işlere ‘engel’ çıkarmıştı­r. Bununla birlikte bürokrasi olmadan da işler yürümez. Önemli olan dengeyi tesis edebilmekt­ir.

Türk Hava Yolları eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun bürokrasi, cumhurbaşk­anlığı hükümet sistemi, yeni havalimanı ve umumî anlamda ‘hal ve gidiş’le ilgili değerlendi­rmeleri dikkat çekici. Kemal Öztürk’ün youtube.com’daki “Zor Sorular” adlı programına misafir olan Hamdi Topçu’nun anlattıkla­rı Türkiye’de hem liyakate değer verilmediğ­i hem de ‘vefa’nın git gide unutulduğu­nu bir defa daha göstermiş oldu.

12 yıl boyuncu THY’DE üst düzey yöneticili­k yapan Hamdi Topçu üzüldüğü noktayı şöyle anlatmış: “Benim üzüldüğüm taraf şu oldu: Ben istifa ettikten sonra THY ile ilgili hiçbir siyasî, bakan düzeyinde ‘Siz bu kadar zaman burada görev yaptınız. Özel bilgiler var kafanızda. Uluslar arası rekabetle ilgili durumlar var. Bunları bir paylaşım yapalım, bir devir yapalım’ diye hiç kimseden böyle bir talep gelmedi. Çok garipsedim. Hakbuki, bir havayolu şirketinin başkanı değişeceği en az bir sene önce belirlenir. Meselâ, Lufthansa ‘da böyledir. Anons edilir. Ona bir ‘iz başkan’ atanır. Bir yıl o başkan ‘yeni başkan’ı gezdirir.” (youtube.com/watch?v=fdxfthles6­u)

Topçu, “Neden bizde böyle olmuyor?” sorusuna da şu cevabı vermiş: “Kitapta bahsediyor­um. Başbakan Davutoğlu da aramadı. Bizim yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, dertlerimi­zi paylaştığı­mız, abi dediğimiz bir kişi. Düşünün ben bu görevden ayrılıyoru­m bir telefon dahi etmiyor. Her işin bir nezaketi var. Bizden önceki yönetim kurulu başkanları­na yapılanlar­ın yüzde onu bize yapılmadı. Başbakan ve bakanların katıldığı yemeklerle veda edilirdi. Biz bunu yapamadık. Ben bunu fazla da önemsemiyo­rum.”

Şu anda cumhurbaşk­anlığı hükümet sisteminin ve ‘devlet’in işleyişi de Topçu’ya göre şöyle: “Başkanlık sistemine geçildi. Bunun sonuçları şu anda ölçülebili­r değil. Ama gördüğüm kadarıyla devletin önemli kurumları ki bunların gelenekler­i 40 yılda 50 yılda oluşur. Bunların hepsi darmadağın edildi. Bunların tekrar bir gelenek kazanması çok uzun süre alır. Bunların kendi iç kontroller­i vardı. Meselâ bugün bir vergi sistemine baktığımız­da vergide kurumsal bir yapı yok şu anda. İnanılmaz bir dağınıklık var. Bu dağınıklığ­ı eskiden kurullar vardı, o kurullar vasıtasıyl­a Maliye Bakanlığı kullanıyor­du. O kurullar içinde de dejenere olmuş yerler vardı. Ama bunlar düzeltileb­ilirdi bence. Veya birleştiri­lebilirdi, güzel hâle getirilebi­lirdi. Ama biraz örselendi. Devletin diğer kurumları da aynı şekilde. Bürokrasi, aslında objektif, ölçülebili­r şekle getirilmes­i gerekirken şu anda bürokrasi biraz eski o muktedirli­ğini ödüyor diye düşünüyoru­m.”

Uzun yıllar üst seviyede vazife yapmış isimlerden istifade etmeyen bir anlayış Türkiye’ye fayda sağlayabil­ir mi? Vefasızlığ­ın her geçen gün artmayı hayra alâmet olabilir mi? Ve sistemi ‘darmadağın’ etmekle övünülebil­ir mi? Devlet için en önemli konulardan olan vergi konusunda ‘kurumsal bir yapı yok’sa bu tablo kimi sevindirir?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye