Sosyal hayatta da gelişme, Esma-i Hüsna’ya bağlı
Biz dünyaya imtihan olmaya geldik. İmtihanın şekli, sonsuz isim ve sıfatlar sahibi yüce Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmaktır. Bu ne demektir?
Şafiilerde muteber bir müçtehid olan İbn Hacer’in “Mesanid-i Semaniye” adlı eserinde geçtiği gibi şu hadisin gereğini yerine getirmektir:
“Allah’ın yüz on yedi ahlâkı vardır. Kim onlardan birine sahip olursa Cennete girer.” “Allah’ın yüz on yedi ahlâkı vardır. Kim onlardan tek birine sahip olursa Cennete girer.” “Allah’ın üç yüz on beş şeriatı vardır.”
(Taberani) Allah’ın ahlâkı, O’nun şuun-u zatisini gösterir. Şuun-u zati ise, Cenâb-ı Hakk’ın yüce sıfatlarının mahiyetlerinde bulunan ve onları tecelliye sevk eden Zâtına ait mukaddes özellikleri, vasılarıdır.
Şuun-u zatiyenin tezahürü ise, Esma-i Hüsna diye tabir edilen sıfatlarıdır. Sıfatlarının unvanları ise, Esması, yani isimleridir.
Diğer bir ifadeyle, Allah’ın sıfatları O’nun ahlâkının göstergesidir. Meselâ; Allah’ın Alim ismi, O’nun ilim sıfatını; ilim sıfatı ise, ilmin O’nun şuun-u zatisi olduğunu gösterir.
Meselâ, Rahîm ismi, O’nun rahmet sıfatını gösterir; rahmet sıfatı ise, rahmetin O’nun ezelî ahlâkı olduğunun göstergesidir.
Sebbur ismi, O’nun sabır sıfatını gösterir; sabır sıfatı ise, sabrının O’nun ezeli ahlâkını gösterir.
Ve bunun gibi, bir hadis-i şerifte bir arada sayılan Allah’ın 99 ismi, O’nun 99 sıfatını, bunlar da O’nun 99 ahlâkını gösterir.
Ve “Cenâb-ı Hak insanı bütün esmâsına câmi (isim ve sıfatlarını toplayan) bir ayna ve bütün rahmetinin hazinelerinin müddeharâtını tartacak, tanıyacak cihazata mâlik bir mu’cize-i kudret ve bütün esmâsının cilvelerinin vaziyetlerinin inceliklerini mizana çekecek âletleri hâvi bir hâlife-i arz suretinde hâlk etmiştir.”
İşte insanın dünyaya gönderilmesinin en büyük hikmeti, gayesi de O’nun bu isim ve sıfatlarıyla boyanmak, yani, onları tezahür ve tecelli ettirmektir. Diğer bir tabirle, Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmaktır.
Yalnızca 99 Esma-i Hüsna’yı öğrensek, gereğiyle amel etsek, sosyal, siyasî, ekonomik hayatımız düzelir.
Alim Esmasını talimi; fen, sosyal ve manevî bütün ilimlerde gelişmeyi getirir. Hak ve Adil isimleri adalet, hak ve hürriyetleri kemaliyle yerleştirir. Rab ismi, nefsimizi, neslimizi ve yönettiklerimizi Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye ile terbiye etmek, yönetmek, idare etmektir.
Sani’, Hakim, Cemil isimleri sanatta ve estetikte terakki demektir.
Rezzak ve Muktesit, iktisatta, ekonomide gelişme sağlar.
Şafi’, tıpta, Mukaddir matematikte Kuddüs ismi, temizlikte, hijyende… İlaahir, diğer bütün Esma-i Hüsnaları bunlara kıyas edebiliriz.