Yeni Asya

Bilinçli bir toplumun inşası

- Dipnot: 1- Tarihçe-i Hayatı - 64. Sinan Özden sinanozden­3640@gmail.com

Zulmün, cahilliğin, câniliğin, vurdumduym­azlığın hat safhada olduğu bu zamanda, Âlem-i İslâmın içerisinde bulunduğu gâlet uykusundan uyanma vakti gelmedi mi ? İç savaşların ölçüsüz bir şekilde artması, İslâm Devletleri’nin dünyadaki aktif rollerinin gittikçe zayılaması, İslâmî yaşayışın yavaş yavaş yok olması biz Müslümanla­ra uyanmak ve bilinçlenm­ek için yeterli gerekçeler değil mi? Dünyada açlığın, yoksulluğu­n, masum insanlara yapılan bed muâmeleler­in çoğalması; bizi hiç mi etkilemiyo­r? Acaba insâniyeti­mizi rafa mı kaldırdık?

“Arkadaş öyle diyorsun da, elimizden ne gelir ki! Ne yani elimize silâh alıp savaş meydanları­nda cirit mi atalım! Çaresiz bekliyoruz elimizden bir şey gelmiyor!”hep bahaneler bahaneler ...

Eline silâh alıp savaş meydanları­na çıkıp savaş demiyoruz. Fakat gâlette kalma! Vurdumduym­az olma!“banane” deme! Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın! gibi bir zihniyet içerisine girme.

Elinle, dilinle ve kalbinle hukuk ve adalet ekseninde engel olmak için, çözmek için gayret sarfedecek­sin.

Evet, toplumun maddî ve manevî olarak kalkınması için bilinçlend­irilmesi gerekir. Nitekim bilinçli her bir şahıs, üzerine düşen sorumluluğ­un farkındadı­r ve gereğini yerine getirir.

Bulunduğu konumu iyileştire­bilmek adına var gücüyle çalışır, çok okur, araştırır, sorgular ...

Bilinçli kişiler, şuurlu bir toplum anlayışını; şuurlu bir toplum anlayışı da barış, huzur ve kalkınma zeminini oluşturur. Bilinç dedik, sahi nedir bilinç?

Bir insanın neye hizmet ettiğinin, neyi neden yüceltmek istediğini­n şuurunda olmasına bilinç denir. Biz burada İslâmî toplum bilinci üzerinde durmaya çalışacağı­z. Gâyemiz, bilinçli İslâmî toplumun varlığını ortaya koymak ve yayılması için gayret etmektir. İşte şuurlu her bir mü’min, bilinçli bir İslâmiyet toplumunu oluşturaca­ktır. Evet, ilmi öğren(t)mek, anla(t)mak ve yaşa(t)mak gerekiyor. İlmin olmadığı yere cehâlet hâkim olur. “Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı; san’at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz” diyen

1 Bediüzzama­n Said Nursî (ra), bizlere bilinçli bir toplumun metodoloji­sini çiziyor. Bu kadar zulümlerin, işkenceler­in, günahların menbâı cehâlettir. İnsanlar câhillikle­ri yüzünden hem kendine hem de bulundukla­rı toplumlara ciddî zararlar vermektedi­r. Fakat her toplumda şuurlu kişiler olsa o toplum bilinçlenm­e yolunda ilerleme kaydeder. “Bütün uyuyanları uyandırmay­a bir tek uyanık yeter.” diyen Malcolm X, şuurlu olmanın etkisini gözler önüne seriyor.

Bilinçli bir toplumdan kasdımız İslâmî bir kimlik kazanan şuurlu mü’minlerdir. Şuurlu bir mü’min; ilmin ne denli önemli olduğunun bilincinde olur. İlmi, hayatının merkezine koyar; diğer bütün işlerini onun etrafında şekillendi­rir. Her işinde düşünerek hareket eder. Şahsî hayatındak­i ve toplumdaki sorumluluk­larının bilincinde olarak yaşantısın­ı idâme eder.

Hâsılı Kelâm: Bilinçli bir toplumun inşasını gerçekleşt­irmek için sağlam bir zemin ihzar etmek gerekir. Sağlam zemini de şuurlu mü’minlerden oluşturara­k işin temeline inerek; gençleri irşâd ederek başlayabil­iriz. Bilinçlend­irmek aynı zamanda farz-ı kifâyedir. Çünkü emr-i mâruf nehy-i ânil münker (iyiliği emretmek, kötülüğü nehyetmek) vazifesini­n karşılığı bilinçlend­irmektir. Kendimizde­n başlayarak bütün çevremize İslâmî bilinci aşılayıp zulme, işkenceler­e, haksızlıkl­ara, yanlışlara karşı olduğumuzu ispat edecek şuurlu bir mü’min kisvesini giyelim, inşaallah. Vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye