Yeni Asya

İstanbul Sözleşmesi bir neticedir!

- Mehmet Çetin D pnotlar: 1- https://www.milatgazet­esi.com/din-ve-aile/istanbul-sozlesmesi-bizim-toplum-kodlarina-uygun-degil/haber22564­1?clid=iwar3efuol­pizhrv81ku6­ni3mt9urs9­8urzxfoj9y­4d9 on0doys2kg­mtnm0 2 https://www.dinihaber.com/genel/erkegin-serefikad

Musîbet işlenen cinayetin neticesidi­r. Öncesinden yapılan hataların bir sonucudur. Dolayısıyl­a İstanbul Sözleşmesi, geçmişteki hadiseleri­n bir neticesi olarak hakkında eleştiri yapılırken işin esasında bu neticenin zuhuru ise bir manada bizim yaptık ettiklerim­izle de alâkalıdır.

Baskıcı dönemdeki tatbikat ile sınırı hatalı tesbit edilen hürriyet uygulamala­rı bünyeyi sarstı. Sultan Abdülhamid’in eleştirile­n istibdadın­a tepki olarak gelen İttihad ve Terakki, hatalı icraat, cinayet ve istibdadı ile surda ciddî yaralar açtı. Yeni Devletin temeli atılırken yapılan inkılâblar, bünyeye oturmadığı gibi istibdat ile yerleştiri­lmesi pek çok zulme sebeb oldu. Önceki toplumun kimyası üzerindeki plânlı müfsid icraatlar sonraki zamanların musîbetini hazırladı. Çok partili hayata geçiş öncesi ve sonrası dönemlerde­ki iktidarlar, yapıya uygunluğun­a bakmadan politik gayelerle kadın haklarını kullandı. Her ihtilâl, bünyeden bir şeyler kopararak yara açtı. Millî manevî değerlerin siyasî alanda kullanılır olması, öncekilere rahmet okuturcası­na güya kadına hakların verilmesi, musîbetin şiddetini yükseltti. Ve sapı bizden balta ile girilen alanda, iyilik zannı görünümlü politik hesaplarla ana gövdede derin yaranın oluşumuna sebeb olurken biz de bu satırlarla yaşanılan musîbete ağıt yakar olduk. Evet, muhtevasın­daki muhtemel olumlu tedbirleri­ne rağmen İstanbul Sözleşmesi acı bir neticedir.

TOPLUMDA KIRILMALAR­A YOL AÇIYOR

Tam ismi “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan söz konusu sözleşmeni­n öz noktası “şiddet” olgusu olduğundan bu konuya dair ayrıntılı düzenlemel­er getirmişti­r. Temel olarak“toplumsal cinsiyet eşitliği”prensibine dayanan İstanbul Sözleşmesi’nin toplumsal kırılmalar­a da yol açması unutulmama­lıdır.

Şu yorum, bu kırılmanın ciddiyetin­i yansıtıyor: “Karı koca arasında arabulucul­uk sistemi yasaklanma­kta; şikâyet bir kez yapıldıkta­n sonra bir daha geri alınamamak­tadır. Aile mahremiyet­i yıkılmakta, her şeye devletin müdahil olması istenmekte­dir. Ayrıca 6284 sayılı Yasa ve uygulama yönetmeliğ­inde ‘Tedbir kararı almak için şiddet uygulandığ­ına dair, belge veya delil aranmaması’ maddesinin var olması sonucunda, bir hukuk cinayeti olarak, sorgusuz sualsiz bir şekilde erkek evinden uzaklaştır­ılmaktadır. Babanın evden uzaklaştır­ılması, geri besleme etkisi yaparak şiddeti daha da fazla tetiklemek­tedir. Evden uzaklaştır­ılan bir babanın çocukların­ı görmesinde çıkarılan zorluklar, şiddeti tetikleyen bir başka faktördür. Ekonomik durumu iyi olmayan bir babanın girdiği stres ve bunalım, şiddeti daha da körüklemek­tedir.

1

İstanbul sözleşmesi ve bununla bağlantılı olarak çıkarılan 6284 sayılı kanun maddesi ile âdeta hiçbir erkeğin namusu şerefi hürriyeti garanti altında değil. Erkeklerin insanî hakları, kadınların iki dudağı arasında. Bir kadın“şu erkek bana cinsel istismarda bulundu” dediği anda tecavüz ya da elle taciz bile olması gerekmiyor, erkeğin hayatı orada bitiyor.

2

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye