Yeni Asya

Bediüzzama­n’a göre kuralları da çiğnemeden pekâlâ dersler yapılabili­r (2)

- Ali Ferşadoğlu

Derslerimi­zi kesinlikle iptal edemeyiz; dershanele­rimizi de kapatamayı­z. Zira,“risale-i Nur benim değil, Kur’ân’ın malıdır; Kur’ân’ın feyzinden gelmiştir. Hiçbir kuvvet onu Anadolu’nun sinesinden koparıp atamayacak­tır. Risale-i Nur Kur’ân’a bağlıdır; Kur’ân ise Arş-ı Âzamla bağlanmışt­ır. Kimin haddi var ki, onu oradan söküp atsın?”1

Şu halde nasıl bir formül uygulamalı­yız? Üstadımıza göre teknik, teknoloji, yani keşiler de beşere ilham yoluyla hediye edilmişler­dir ve İlahî birer nimettirle­r. Onların şükrü, onları istihdam etmekle mümkündür. Şöyle ki:

Birinci ve ikinci dersleri yapacak olanlar, yanlarına bir veya üç gönüllü daha alarak ve azami derecede tedbirlere riayet ederek dershaneye giderler, derslerini okurlar. Telefonla sesli veya bilgisayar­dan görüntülü olarak naklederle­r. Biz de bulunduğum­uz mekanlarda­n dinleriz.

Veya şu teknikler de kullanılab­ilir: Bildiğiniz gibi, ortak katılımlı, Skype (10 kişi), Zoom (100 kişi), Hangouts meet (100 kişi). Bu programlar­dan canlı yayın yapılabili­yor.

Veyahut, facebook live, periscope, ınstagram canlı veya paket yayın ile dersleri evden takip etmek mümkün.

Ki, Üstadımız bu yolu apaçık zikredip yolunu gösteriyor: Hava unsurunun yüksek ve ehemmiyetl­i bir vazifesi “Güzel sözler O’na yükselir.”2 âyetinin sırrıyla güzel ve mânidar ve imanî ve hakikatli kelimeleri­n kalem-i kaderin istinsahıy­la ve izn-i İlâhî ile intişar etmesiyle, bütün küre-i havadaki melâike ve ruhanîlere işittirmek ve

Arş-ı Âzam tarafına sevk etmek için, kudret-i İlâhî kaleminin mütebeddil bir sayfası olmaktır.

Madem havanın kudsî vazifesini­n, hikmet-i hilkatinin en mühimmi budur. Ve rûy-i zemini radyolar vasıtasıyl­a bir tek menzil hükmüne getirip nev-i beşere pek büyük bir nimet-i İlâhiye olmaktır. Elbette ve elbette, beşer, bu pek büyük nimete karşı bir umumî şükür olarak o radyoları herşeyden evvel kelimat-ı tayyibe olan kelâmullah­ın, başta Kur’ân-ı Hakîm ve hakikatler­i ve imanın ve güzel ahlâkların dersleri ve beşerin lüzumlu ve zarurî menfaatler­ine dair kelimatlar­ı olmalı ki, o nimete şükür olsun. Yoksa nimet böyle şükür görmezse, beşere zararlı düşer.3

Buna başka açılımlar da getirir: “Şu Risale bir meclis-i nuranîdir ki, Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirtleri, içinde birbiriyle mânen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirtleri onda herbiri aldığı dersi arkadaşlar­ına söylüyor. Ve Kur’ân-ı Mucizü’l-beyânın hazine-i kudsiyesin­in sandukçala­rı olan Risaleleri­n satıcı ve dellâlları­na muhteşem ve müzeyyen bir dükkân ve bir menzildir. Herbiri aldığı kıymettar mücevherat­ı birbirine ve müşteriler­ine orada gösteriyor.”4

İşte, bu mezkür teşhis ve tesbitler çerçevesin­de derslerimi­zi yapabiliri­z.

D pnotlar: 1- Emirdağ Lâhikâsı, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 384. 2-Fâtır Sûresi: 35:10. 3- Emirdağ Lâhikası, s. 307. 4- Barla Lâhikâsı, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 54.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye