İnfaz İNDİRİMİ adil olsun
MECLİSE çağrı: haksız kararla Tutuklananlar Ve mahkûm edİlenler de Bırakılsın.
vİcdanlar sizlatilmasin
hukukçular: “Suçlar arasında ayrımcılık yapan bir düzenleme evrensel hukuka, anayasaya ve eşitliğe aykırı olur. Hem vicdanları sızlatır, hem de adaleti engeller.”
“düşünce suçlari”
“düşünce suçları ve siyasî suçlar nedeniyle cezaevinde olanların düzenlemeden faydalanamaması kabul edilemez. Onlar da dahil edilsin.”
Koronavirüs salgını, cezaevlerinde infaza ara verilmesini gündeme getirirken, AKP salgında alınacak tedbirler kapsamında infaz indirimi düzenlemesini hızlandırdı. Düzenlemeye ilişkin taslak metin TBMM’YE sunuldu. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, virüsün Türkiye’ye de sıçradığının açıklandığı 11 Mart’tan bu yana Adalet Bakanlığı’na “Cezaevleri ayrım yapılmaksızın boşaltılmalı” çağrısı yapıyor. Bu çağrının altında cezaevlerindeki doluluk oranı, yetersiz hijyen ve beslenme koşulları gibi gerekçeler yatıyor. TBMM’YE sunulan taslak metne göre ise uyuşturucu ve cinsel suçlar infaz indirimi kapsamına alınırken, terör ve örgütlü suçlar indirim kapsamı dışında tutuldu.
çocuklu Annelerin TAHLIYESI gerekiyor Demokrasi İçin Hukukçular’dan avukat Yıldız İmrek, koronavirüs salgınının bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek cezaevlerinde salgın riskinin, 300 bini aşkın mahpus, 150 bin cezaevi çalışanı ve onların aileleriyle birlikte toplumu ciddi risk altında bıraktığına dikkat çekiyor. DW Türkçe’ye konuşan İmrek, koronavirüse karşı sosyal mesafe, hijyen ve beslenmenin önemine vurgu yapıyor. Cezaevlerinde kişi başı iaşe bedelinin 8,5 lira olduğunu söyleyen İmrek’e göre 8,5 lira ile kimsenin yeterli, dengeli, bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde beslenmesi mümkün değil. Hijyen koşullarının da iyi olmadığını söyleyen İmrek, “Yapılan görüşmelerde maskelerinin ya da başka koruyucu herhangi bir şeylerinin olmadığı belgelendi. Cezaevlerinde hasta mahpuslar var, 1334 hasta mahpus, 458’i ağır hasta. Bunların öncelikle tahliyesi gerekiyor. Çocuklu annelerin tahliyesi gerekiyor. Açlık grevindeki, ölüm orucundaki mahpusların da çok risk altında olduğu açık” diyor.