Bu yönetim modeliyle ekonomi düze çıkamaz
ÖNCE DEMOKRASI VE EĞITIM
Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Türkiye’nin yeni bir ekonomik model açıklamadan önce demokrasi, ifade özgürlüğü, denetleme, eğitim sistemi gibi alanlarda mesafe kat etmesi gerektiğini belirterek, mevcut yönetim modeliyle sağlam bir ekonomi politikası üretmenin mümkün olmadığını söyledi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Türkiye yeni bir ekonomik model açıklamadan önce demokrasi, ifade özgürlüğü, denetleme, eğitim sistemi gibi alanlarda mesafe kat etmesi gerektiğine işaret ederek, mevcut yönetim modeliyle ülkede sağlam bir ekonomi politikası üretmenin mümkün olmadığına dikkat çekti. Cumhuriyet’teki ropörtaja göre, Prof. Karatepe, vatandaşın Tl’ye güvenmediğine işaret ederek, “Şimdi vergi uygulayarak döviz ve altın almanın maliyetini piyasa fiyatından yüzde 1 daha pahalı hale getirmek caydırıcı olur mu? Olmaz. Bunun yol açacağı en büyük risk vergiden kaçınmak isteyenlerin işlemlerini kuyumcu vb. yerler üzerinden yaparak paralarını kayıt dışına çıkarmak olacaktır” dedi.
ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMALIYIZ
Prof. Karatepe, “Türkiye’nin ekonomide ana sorunu dolar kuru gibi yansıtılıyor, sizce Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sorun yumağının temelinde neler var?” sorusuna, “Dolar kurunun seviyesi bir sonuçtur. Neyin sonucu? Yıllarca uygulanan yanlış politikaların bir sonucudur. Türkiye ekonomisine ve dolayısıyla Türk Lirasına olan güven kalmadı. Verimli olmayan alanlara yapılan yatırımlar, yüksek iç ve dış borç, artan işsizlik, yüksek seyreden enflasyon, dalgalı seyreden büyüme gibi göstergelerin yanında ekonomi yönetiminin ülke ekonomisinin gerçeklerinin farkında olmaması ve bu gerçekleri kabullenmek yerine sürekli başkalarını kendi yanlışlarından sorumlu tutmaları temel sorunumuz olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Karatepe ayrıca, “Mevcut yönetim anlayışı sadece ekonomik göstergelerin bozulmasına yol açmıyor, aynı zamanda demokratik bir ülkede olması gereken hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, denge ve denetleme mekanizmaları gibi şeyleri de ortadan kaldırdığı için Türkiye’nin yatırım yapılabilir bir ülke olmaktan çıkmasına yol açıyor. Ortalama bir vatandaş sabah kalktığında ilk olarak resmi gazeteye ‘acaba bugün ne karar almış’ diye bakıyorsa, o ülkenin öngörülebilirliği kalmamış demektir. Ekonomik kararlar alabilmek için ülkenin öngörülebilir olması gerekir. Ama maalesef bu durum Türkiye için söz konusu değildir” sözlerini sarfetti.