SOSYOLOGLAR ZULME NE DER?
Dünkü Yeni Asya’da Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Küçük’le ilgili şu haber vardı: “Küçük, 2017 Anayasa Referandumu sonuçlarının eğitimli muhafazakârların AKP’YI terk ettiğini gösterdiğini ifade ederek, bu kopuş ile ilgili, ‘2017 Anayasa Referandum sonuçları bize bilgi veriyor. Fatih, Üsküdar gibi AK Parti’nin klâsik, geleneksel tabanının yoğun olduğu yerlerdeki oy kaybı şunu açıklıyor: Orta sınılaşmış olan eğitimli muhafazakâr kesim AK Parti’yi çok uzun zamandır terk etme eğilimindeydi.(…) Kopuş sürecine girmiş söz konusu nüfusun, AK Parti tabanının yüzde 10’una tekabül ettiği varsayılıyor.
Bu kopuş, AK Parti ekonomide, hukukta ve siyasette ters yolda ilerledikçe şüphesiz daha da güçlenerek artacak. Bu kopuşun kentlerde daha belirgin olduğunu söyleyebiliriz.”
Bu tesbiti biz sekiz yıldan bu yana yapıyor ve yazıyoruz. Daha net olarak şunu söylüyoruz: “AKP’YE oy verenler azalıyor, ama daha önemlisi AKP’YE oy isteyenler ve oy verdirenler daha hızlı azalıyor.” Yani tabanın yüzde onu gidiyor, ama entelektüel kitlenin yüzde doksanı çoktan gitti!
* Gerçekten, AKP’YI önce kendi kurucu kadrosu terk etti. Bu durumu şimdilerde kurulan partilerle ve siyasî arayışlarla net şekilde görebiliyoruz.
* Aynı dönemde AKP’YI entelektüel destekçileri de terk etti. Bu durumu da liberaller gibi grupların ve ufku açık gazeteci ve siyaset uzmanlarının AKP’YE yönelik açık eleştirilerinden ve “ilâh olmaz hâle geldi” yolundaki tesbitlerinden görebiliyoruz.
* Ardından, bilhassa 20 Temmuz KHK darbesi ile birlikte dinî cemaatlerin önde gelenleri de “oyuna geliyoruz” diyerek sorgulamaya başladı ve kayıtsız şartsız itaati reddetti. Bugünlerde çift yönlü kopmalar görülüyor. Aklı başında mensuplar, AKP’YE kayıtsız biat eden liderlerine biatı reddediyor.
* Yirmi sene önce AKP’YI var eden ve sonrasında ümit ekibi olarak görüp iktidara taşıyan mağdur ve mağdur dostu üniversite öğrencileri şimdinin ağabeyleri ve ablaları. Onlar da Akp’den hızla kopuyor. Zira iktidarda kalabilme uğruna yeni mağdurlar oluşturulduğunu çok iyi görüyorlar.
* Siyaset meraklısı ve az çok okur-yazar durumunda olan taşra esnafı ve eşrafı da Akp’den yaka silkiyor. Zira yolsuzluklar meselesi hepsinin gözünün önünde ve dilinde.
Özetle, okuyup yazan, ufku dünyaya açık olan kitleler hızla Akp’den kopuyor ve yeni arayışlara yelken açıyor. Bu durum AKP’YE kitlesel ve geleneksel olarak taraftar görünen bütün grupların kendi içindeki kaynamayı da net şekilde gösteriyor.
İşin ve gidişin siyasî sonuçlarını hep birliktegöreceğiz.
Adaletsizliklerin bu çözülmeye katkısını,sebeplerini, sonuçlarını ve nasıl telâfi edileceğiniise yine sosyologlar araştıracak ve bulacak.
Okumak istiyoruz.