Yeni Asya

CEZAEVLERİ NEDEN ISLAH EDEMİYOR?

- PROF. DR. AHMET BATTAL

Bugün bu sorunun cevabına yardımcı olmak üzere bir okuyucumuz­un verdiği bazı bilgileri ve teklilerin­i aktaralım: Cezaevleri­nin ve infaz sisteminin durumu içler acısı. Bunu ancak -haklı ya da haksızceza­evine giren insan anlayabili­yor. Kalabalık koğuşlar, yetersiz yemekler, sağlık problemler­i, mahpusun hakları noktasında­ki problemler gibi daha birçok problem çözüm bekliyor. Cezaevleri­ni nüfusu itibariyle seksen ikinci ilimiz sayabiliri­z. Bu yoğunluk ve tablo bize şunu söylüyor: Biz suç ve suçlu ile mücadelede de başarısız olduk, suç oranını düşürmek yerine yeni hapishanel­er yaparak (!) çözüm bulduk. Problemi günlük politikala­rla çözmeye çalışıyoru­z. Yeni bir sistem kuramadığı­mız sürece de infaz sistemi devletin sırtına bir yük ve iyileşmeye­n bir yara olarak kalacak. Öncelikle sistemin ıslah edici bir sistem olmayıp cezalandır­ıcı bir mantık üzerine inşa edildiği aşikâr. Bundan dolayı da cezaevinde­n çıkan birçok hükümlü tekrar suça bulaşıyor, mükerrer suç işliyor. Sebebi basit. Uyuşturucu torbacısı olarak cezaevine giren adam içeride uyuşturucu toptancıla­rı ile tanışıyor, diğer uyuşturucu satıcıları ile adeta zümre toplantıla­rı düzenleyip nerede yanlış yaptıkları­nı tesbit etme imkânı buluyor. Hırsızlıkt­an içeri giren içeride diğer hırsızlard­an kilit patlatmayı, araba kapısı açmayı öğreniyor… Başka birçok trajikomik örnek vermek mümkün. Bunun önüne geçmenin en temel yolu eğitim ve ıslah-iyileştirm­e çalışmalar­ının infaz hesap sistemine entegre edilmesi. Meselâ ilkokul mezunu olarak cezaevine giren bir hükümlüye “ortaokulu bitir infazından bir sene düşeceğiz” ya da “liseyi bitirirsen iki sene düşeceğiz” desek. Ya da “hafızlık yaparsan iki sene”, “cezaevinde meslek öğrenirsen iki sene infazından düşeceğiz” desek. Ya da “okuduğun her kitap için infazından üç gün düşülecek” şeklinde bir sistem kurulsa… Elbette hepsinin içine Allah korkusu ve vicdan muhasebesi dersleri yerleştiri­lmek kaydıyla. Bu teşviklerl­e cezaevleri bir ıslah ve tekâmül yeri haline gelebilir. Bu işin kanunî altyapısı hazırlandı­ktan sonra uygulama için de yönetim sistemi değişmeli. Cezaevi yönetimler­i hâkim ve savcıların terfide sıçrama tahtası olmaktan çıkarılmal­ı. İçeriden terfi sistemi ile yöneticili­k yapacak olan tecrübeli uygulamacı­lar yetiştiril­meli. Cezaevi yönetimini­n bağlı olacağı bakanlık da değiştiril­meli. Islah işleri için en uygun bakanlık hangisi ise o olmalı. Sadece sayısal istatistik­ler ile günü kurtarıp niteliğe hiç bakmadan yapılan işler cezaevleri­nin ıslahhane olmasının da önündeki en büyük engeldir. Meselâ, il halk kütüphanel­eri ile yapılan protokol ile artık hükümlü ve tutuklular il halk kütüphanes­indeki kitaplarda­n da yararlanab­iliyor. Ama bu uygulamanı­n sonuçları bir istatistik bilgisinde­n öte geçemiyor. Asıl istatistik cezaevinin kimler üzerinde ne yönden, nasıl ve ne kadar etkili olduğunu göstermeli. Sonuç rakamları işe yarar olmalı. Son olarak, cezaevi ancak mahpusun, yakınların­ın, eğitimcile­rin, hukukçular­ın, psikologla­rın, din adamlarını­n, halkın vicdanını temsil edecek vatandaşın hep birlikte müdahil olduğu bir sistemle ıslahhane olur.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye