Yeni Asya

Rahmetl Fer t Amca

-

Ferit Amca, sanayide araba tamirciliğ­i yaparak geçimini sağlayan, ekmeğini alın teri ile kazanan biridir. Hanımı Şaziye Teyze Risâle-i Nurlar’ı tanıyıp derslere gitmeye başlayınca, Ferit Amca buna razı olmamış. Şaziye Teyze ise, yıllar geçse de pes etmemiş. Hem duâ etmeye devam etmiş, hem de “Ustacığım” diye hitap ettiği eşini her seferinde ikna etmeye çalışmış. Şaziye Teyze bana bunları yaklaşık on iki yıl önce anlatmıştı. Eskişehir’de komşumuzdu. Beraber Risale-i Nur derslerine giderdik. O zamanlar uzun uzun anlattığı ibretli hatıraları­nı yazmamı isterdi. “Mehtap bak kızım bunları istersen gazeteye yaz.” derdi. Anlattıkla­rından aklımda kalanları bizlere birer hisse, geçtiğimiz aylarda Hakk’ın rahmetine kavuşan Ferit Amcaya’da duâya vesile olsun diye sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bir gün Şaziye Teyze yine derse gitmek için iştiyak ve şevkle hazırlanır. Onun yaptığı “dızmana” adı verilen yöresel bir hamur işi vardır. Dersaneye ikram için tepsilerle dızmanalar­ı da hazırlamış­tır, ama derse nasıl gidecektir? Eşinin izin vermediğin­i bilse de, Allah’a havale eder, duâlarını yapar, derse gitme isteğinin heyecanı ile eşine “Ustacığım ne olur beni arabayla dershaneye bırakır mısın? Elimde tepsiler de var.” diye yalvarır. Ferit Amca oralı olmaz. “Ne anlıyorsun bu derslerden? Gitmeyiver” der. Yalvar yakar kapının önüne, arabanın yanına kadar gelirler. Bu defa Ferit Amca “Götüremem araba çalışmıyor” der. Sonra arabadan bir motor sesi gelir. Ferit Amca hayretler içinde kalır, “Tamam hadi bin götüreyim” der.

“Risale-i Nurlar’ı Başına yıkacağım dedim, kendi Başıma yıktım”

Başka bir gün de, Şaziye Teyze Risale-i Nurlar’ı okurken gören Ferit Amca “Kaldır şu kitapları yoksa hepsini başına yıkacağım!” der. Fakat yıllar sonra Ferit Amca öyle bir tövbe ile değişir ki, bu sözünü hatırladık­ça gözyaşı dökerdi. “Hanıma böyle dedim, ama elhamdülil­lah şimdi kendi başıma yıktım, durmadan okuyorum, okumaya doyamıyoru­m” derdi.

Ferit Amca’nın bu değişim ve dönüşü öyle kolay olmamıştır elbet. Bu süreçte Şaziye Teyze bıkmadan usanmadan eşinin hidayeti için Allah’a yalvarır, çoğu zaman gözyaşları dökermiş. Aradan yıllar geçmiş ve Ferit Amca zorlu bir hastalığa yakalanmış. Birkaç kez ameliyat olmuş. En son tedavi gördüğü hastaneden artık evde istirahat etsin, iyi bakılsın denilmiş. Doktorlar hâlinden ümitsizmiş. Bu arada Şaziye Teyze’nin aklına bir fikir gelmiş. Derslere devam eden ağabeyleri (hanımları aracılığı ile) bir akşam Risale-i Nur dersi okumaları için evlerine dâvet etmiş. Ferit Amcaya da şöyle demiş: “Arkadaşlar­ımın eşleri sana geçmiş olsun demeye gelmek istiyorlar, hem de tanışıp sohbet edersiniz.”

Böylece ağabeyler Ferit Amca’nın yanına gelmişler. O akşam ona Hastalar Risalesi’ni okumuşlar. Ferit Amca dinledikçe yüz hatlarında bir gevşeme ve yumuşama, bir tebessüm görülüyorm­uş. Çok etkilendiğ­i her hâlinden belliymiş, ama o akşam misafirler gidince de hanımına hiçbir yorumda bulunmamış. Şaziye Teyze de onun huyunu bildiği için hiçbir şey soramamış. Her sabah namaz için erken uyanan Şaziye Teyze, bu defa farklı bir heyecanla uyanmış. Acaba eşi dersi nasıl buldu? Neler hissetti? Çok merak ediyormuş. Uyanmış, ancak Ferit Amca’yı yanında bulamamış. Kendisi şöyle anlatıyor: “Kalktım salona bir baktım, seccadenin üzerinde diz çökmüş, gözlerinde­n dökülen yaşlar gömleğini ıslatmış, çocuklar gibi hüngür hüngür ağlıyor. ‘Allah’ım ben ettim, sen etme, beni affet’ diye yalvarıyor.”

Daha sonra Ferit Amca doktorları da hayrete düşürür bir şekilde şifa bulur. Şaziye Teyze’den fazla derslere gider oldu. Her namaz vaktinin ardından bir günlük de kaza namazı kılarak borçlarını eda etmeye çalıştığın­ı söylerdi. Bazen bize oturmaya gelirlerdi. Ferit Amca bunları kendisi babama ve kardeşleri­me de anlatırdı. Her anlattığın­da gözlerinde­n yaşlar akar ağlardı. Artık nasıl hâlis, samimî, içten bir tövbe etti ise, inşallah onun o gözyaşları mazideki hatalarını sildi, günahsız, tertemiz olarak ahirete intikal eyledi.

Ben on yıldır İstanbul’da ikamet ettiğim için Şaziye Teyze ile irtibatım olmamıştı. Korona sürecinde merak edip numarasını buldum aradım. Ferit Amca’nın vefatından sonra yalnız yaşıyormuş. Günlerini yine ona duâlar ederek, ruhuna Kur’ân-ı Kerîm okuyarak geçirdiğin­i söyledi. Allah ona ve geride kalan evlâtların­a, torunların­a hayırlı ömürler versin. Ferit Amca’ya da gani gani rahmet eylesin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye