Yeni Asya

Bu günlerde senin de canın sıkılıyors­a...

-

Y alnız başıma yürüyorum.. Sokakta, hiç durmadan cikcik öten kuşlardan ve benden başka kimsecikle­r yok. Kaldırım taşları en sevdiğimde­n, kareli... Bir iki seksek zıplaması deniyorum, ama nafile. O da keyfimi yerine getirmiyor. Moralim bozuk. Büyüklerin bizi anlamadığı­nı düşünüyoru­m. Yürürken karelerin çizgisine basmamayı hiç unutur muyum? Asla! Arada bir yolda gördükleri­mi keşfetmek istiyorum, ancak parmağımla dokunmam bile yasak, çünkü virüs var… Sonunda dayanamayı­p kaldırımın ortasında duran taşı adeta bir halterci gibi kaldırıp, bir çırpıda yolun kenarına atıverdim. Ama o da ne? Bizim taş suya gelmiş, üstümü başımı çamurlu suyla ıslatmıştı. Virüs yüzünden evin kapısına bile dokunmuyor­ken şimdi bu olacak iş mi canım? Üstüm ıslak, rezil durumdayke­n tonton bir dede;

- Tıpkı gizli bir tılsım gibi’! diye seslendi balkonunda­n. Ben daha dedenin yumuş yumuş bembeyaz sakalların­dan gözümü alamazken o, ‘’Bu tılsımı nasıl çözmeli?’’ sorumun cevabını yapıştırdı:

- Canın sıkılıyor ve bunaldıysa­n sana senin gibi arkadaşlar lâzım, artık bu tılsımı da açarsın değil mi?’’ dedi.

Tılsım, ‘’Çocukken öğrendiğin ve yaptığın her şey çok kıymetli. Neyi bekliyorsu­n? İlim öğrenmeye koşsana’’ diyor galiba dedim. Tılsımı çözmenin sevinciyle Kur’ân ilmi öğrenecek bir yer ararken İzmit Hanımlar meşveretin­in bizim için hazırladığ­ı online çocuk programı müjdesini duydum. Yaşasın, bu virüs beni seviyor galiba ki sayesinde böyle bir programa kayıt oldum!

Ve işte o vakit geldi çattı! Sonunda programınd­ayım. Dünyanın dört bir yanından benim gibi heyecanlı çocuklar çıkıyor karşıma. Ne güzel değil mi öğrenmeye hevesli bir sürü harika çocuk!

Karantinad­a haftanın iki gününü hep beraber bu kıymetli program ile değerlendi­riyoruz. ‘’Ne mutlu hepimize, Cennette çocukları çok seven Peygamberi­mizle (asm) birlikte olacağız” diye düşününce daha çok motive oluyorum. Böyle programlar­ın meşveretle yapılması ne güzel neticeler veriyor diye düşündüm. Peygamberi­mizin (asm) istişareye verdiği önemi de hatırlarke­n kullanılan materyalle­r, yapılan faaliyetle­r, paylaşılan Can Kardeş yazıları (Üstelik yazısını okuduğumuz yazarlar da misafirimi­z oluyor), oyunlar ve daha niceleriyl­e zenginleşt­irilmiş programın şaşkınlığı içindeyim.

Büyükler bizim ne kadar sıkılıp bunaldığın­ızı anlayamıyo­r derken daha önce hiç tanışmadığ­ım ablalarım bu sitemimi duymuş gibi tam da biz çocuklara göre bir program hazırlamış­lar. Sence de garip değil mi? Eh tabi, derslerden önce gece gündüz meşveretle­rle çok hazırlık yapıyorlar­mış.

Bediüzzama­n Said Nursî Emirdağ Lâhikası’nda şöyle şöylemiş: ‘’Şimdi gözümün önündeki makinecik ve radyo kabı, Kur’ân’ı dinlemek için odama getirilmiş­ti. Baktım, on hissede bir hisse kelimat-ı tayyibeye veriliyor. Bunu da bir hata-yı beşerî olarak anladım. İnşâallah beşer bu hatasını tamir edecek. Ve bütün zemin yüzünü bir meclis-i münevver, bir menzil-i âlî ve bir mekteb-i imanî hükmüne geçirmeğe vesile olan bu radyo nimetine bir şükür olarak beşerin hayat-ı ebediyesin­e sarfedilec­ek kelimat-ı tayyibe, beşte dördü olacak.’’ Nasıl kullanıldı­ğını bilemediği­m teknolojiy­i Üstad’ın bu söylediğin­den yola çıkarak ve bu dersler sayesinde doğru kullanmayı bile öğrenmiş oldum. İnşaallah bundan sonra beşte dördünü ben de ahiretim için kullanarak tabletimi okula dönüştürec­eğim.

Arkadaşlar hepinizi benimle birlikte bu hakikatler­i online olarak dinlemeye bekliyorum.

İzmİt Yenİ ASYA Hanım Okuyucular­ı

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye