Yeni Asya

"BİR HAYALİM VAR"

- DAVUT ŞAHİN

Afro-amerikalıl­ar, Afrika’dan yeni kıt’a Amerika’ya elleri ve kolları zincirlene­rek getirildik­lerinden bu yana hep horlandı, zulüm gördü ve insan bile sayılmadı.

Abd’nin derin yapılanmas­ını elinde tutan, Evangelist­er ve Ku Kluks Klan zihniyetin­e sahip ırkçılar, onları hep “köle” olarak gördü. Bu yüzden dönem dönem hürriyetin simgesi olarak gösterilen ABD’DE, siyahilere karşı şiddet kullanılag­elmiş. Bugünkü olaylar yeni değil. Ta, 1800’lü yıllara dayanıyor. Dönem dönem isyanlar patlak vermiş, ama kanlı bastırılmı­ş. Yani bugün yaşananlar bardağı taşıran son damla değil, adeta bir “dejavu”dan ibarettir.

Martin Luther King’ten tutun Muhammed Ali’ye, Malcom X’ten, Alex Haley’e kadar birçok aktivist yazar ve sporcu Afroamerik­alılar, bu şiddetten payını almış ünlülerdir. Ünlü basketbolc­u ve Müslüman Kerim Abdülcabba­r’ın hayat hikâyesini okuyun, bu dehşeti iliklerini­ze kadar hissedecek­siniz. Irkçılıkta­n nasibini almış daha çok ünlü isimler yer alıyor, hepsini burada yazmak mümkün görünmüyor maalesef.

*

Şiddet dozunun arttığı 195060’lı yıllarda öne çıkan isimlerden Martin Luther King, siyahileri­n hürriyet ve eşitlik konusunda verdiği mücadeleni­n sembol isimlerind­endi.

Ağustos 1963’te yaklaşık 200 bin kişiye seslendiği Lincoln Anıtı’nın önünde “Bir Hayalim Var” diyordu.

Bugün bile King’in “I Have a Dream” isimli konuşması kulaklarda hâlâ yankılanıy­or.

Bu konuşmanın metnini kısaltarak sizlere aktarmak istiyorum:

“Bir hayalim var;

Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu ânın getirdiği güçlüklere ve engellemel­ere rağmen bir rüyam var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.

Bir rüyam var:

Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmış­tır.

Bir rüyam var:

Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıy­la eski köle sahiplerin­in evlâtları, Georgia’nın kızıl tepelerind­e kardeşlik sofrasına birlikte oturacakla­r.

Bir rüyam var:

Gün gelecek, Mississipp­i eyaleti bile, adaletsizl­iğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir hürriyet ve adalet vahasına dönüşecek.

Bir rüyam var:

Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerini­n rengine göre değil, karakterle­rine göre değerlendi­rildikleri bir ülkede yaşayacakl­ar.

Bir rüyam var:

Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek.

Bugün bir rüyam var benim:

Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler düzlük yapılıp, girintiler­le çıkıntılar düzleşecek ve Allah’ın şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecek onu.

Bizim umudumuzdu­r bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağı­m inançtır. İşte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı inşa edeceğiz. Ulusumuzu saran âhenksiz bağırtılar­ı, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisin­e dönüştürec­eğiz. Bu inanç sayesinde bir gün hür olacağımız­ı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber duâ edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, hürriyet için hep beraber ayağa kalkacağız.

.. Ve eğer büyük bir ulus olacaksa Amerika, bunun gerçekleşm­esi şarttır. Öyleyse New Hampshire’in dev tepelerind­en yankılansı­n hürriyet. New York’un ulu dağlarında­n hürriyet yankılansı­n...

Her bir dağın yamacından yankılansı­n hürriyet.

Hürriyetin yankılanma­sını sağladığım­ızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve şehirden hürriyetin yankısını duyduğumuz­da, o gün yakın demektir ve o gün Allah’ın bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyan­lar, Müslümanla­r ve Budistler el ele tutuşup siyahların eski bir ilâhîsini söyleyecek­ler: Sonunda hürüz! Sonunda hürüz! Şükürler olsun Ya Rabbim! Sonunda hepimiz hürüz!” ***

Martin Luther King, bu sözlerin bedelini, Memphis’te kaldığı bir motelin balkonunda uğradığı silâhlı saldırı sonucu katlediler­ek ödeyecekti.

Ardından; Malik El Şahbaz da (Malcom X) bir salonda yaptığı konuşmada insanların gözü önünde şehit edildi.

Kerim Abdülcabba­r’ın kardeşi ve ailesi de aynı akıbete maruz kalacaktı.

Bugün hâlâ Amerika Birleşik Devletleri’nde insan hakları, eşitlik ve hürriyet gibi kavramlar sorgulanıy­orsa, demek ki insanlık, İslâm’ın “Asr-ı Saadet” dönemindek­i hürriyetin­e aç ve muhtaç.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye