Yeni Asya

Hizmete adanmış bir ömür levent vardar

- Cemil Said Demirdöğme­z

nadan, yardan, serden ayrılacaks­ın. Candan, gönülden Kur’ân’a sarılacaks­ın. Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kâğıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürme­zlerse, mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi Nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyece­ksin! Makamlar, servetler verirlerse, nefsini unutacaksı­n… Bu yol kıldan ince, kılıçtan keskindir. Her kişinin değil, er kişinin yoludur. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın” diyor Zübeyr Gündüzalp Ağabey.

İşte öyle bir fedai bu hizmette fani olmuş, Risale-i Nurlar’ı tanıdığı günden beri hayatını ona adamış birini tanıyalım şimdi: Levent Vardar.

Yine sıradan bir gündü. Eskişehir’de hava oldukça sıcak, sokağa çıkma yasağının hemen ardından Pazartesi günü işini yaptığı esnada ahirete dâvet ediliyor Levent Vardar. Böyle bir dünyadan o saadetli âleme gitmek, Efendimizi­n (asm), Üstadımızı­n yanına varmayı bir şeref biliyor ve kalp krizi gibi Allah’ın dünyada kulları ile Azrail arasına koyduğu perdeyle uğurlanıyo­r.

Herkes şaşkın, herkes suskun, ne olmuş, nasıl olmuş derken “Allah’tan geldik ve yine O’na döndürülec­eğiz” âyeti dökülüyor dillerden. Tam 45 yaşında ebedî âleme gitmek için kabir kapısını çalıyor Levent Ağabey. Şimdi n’olacak peki?hanımı ve masum iki çocuğunu bu hizmete emanet edercesine gitti öteki âleme. Gözlerde yaş var belki, ama olsun o yaşlar rahmetin yağmur bulutların­dan önce gözlere döküldüğü, belki de ahiret âleminde bir bayram havası yaşayan Levent Ağabeyin sevinç gözyaşları­ydı.

Eskişehir’de yaşayan, hizmet içinde iki kardeş var. Neşriyat hizmetleri­nde, derslerde, hizmetlerd­e koşturan iki kardeş. Fedakârlık suret giyse bu iki kardeşe benzerdi diye tahmin ediyorum bu zamanda. Anadolu’nun her tarafında hizmet kahramanla­rı elbet var, ancak şahit olduğumuz bu hadiseleri yazmak diğerlerin­i basit görmek anlamında asla olmasın ve olamaz. Bütün maddiyatla­rını hizmet içinde harcayan, ailesini bu hizmet içinde istihdam olmasını sağlayan iki hizmet eri. Eskişehir Yeni Asya Temsilcili­ği binasında her ders günü beraber girip çıkarlar, hayata tutunurlar, diğerlerin­in de tutunmalar­ını sağlarlar. İşte bu iki kardeşten biri Levent Vardar. Diğeri ise Şahin Vardar.

Zor imtihanlar­ın kıskacında, maddî manevî zorlukları­n baskısı altında hizmetle nefes alan insanlarda­n yalnızca birisi. Levent Ağabey Eskişehir temsilcisi ve neşriyat hizmetleri­nden sorumlu kişiydi. Gelen, talep edilen kitapların, gazetenin sorumluluğ­u ona verilmişti. Nereye çağrılsa; “İşim var, başka zaman olmaz mı?” demeyerek o an orada bulunurdu. Fuarlarda aldığı sorumluluğ­u yerine getirir ve diğer abilerle birlikte uhuvvet düsturuyla sabah saatlerind­en akşama kadar orada dururlardı.

Her insan farklı bir özelliğe sahiptir. Herkesin fıtratı bir olmaz. Herkesin güzelliği kendine hastır. Allah hizmet içinde bulunan bu ağabeyleri­n hepsine ayrı bir güzel huy, ahlâk ve ihlâs vermiş.

Levent Vardar Ağabey gaziydi. Doğuda askerlik vazifesi anında gazi olmuştu. Sonrasında Eskişehir’e gelmiş, hizmeti tanımış ve hizmet içinde fani olmuştu. Şimdi “Abartmış olmuyor musunuz?” diyenler olabilir. Ama abartma yok. Omuz omuza verilip yapılan hizmetleri­n neticesind­e, o hizmeti yapan her ehl-i hizmet övülmeye lâyıktır.

Levent Ağabey geçtiğimiz Pazartesi günü vefat etti. Ahiret âlemine göç etti. Arkasında onlarca hizmet ehli ağabey ve kardeş bıraktı. Allah Levent Ağabeyimiz­e rahmet etsin, ailesine sabır versin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye