Yeni Asya

HÜKÜMET ÜNİVERSİTE KURDU

- PROF. DR. AHMET BATTAL

Memurlar.net’in yakaladığı haber muhteşem. Bazı üniversite­lerin bünyesinde yeni fakülteler ve enstitüler kurulmasın­a dair Cumhurbaşk­anlığı kararı eki listede çok dehşetli bir cehalet hatası var. “Marmara Üniversite­si”ne bağlı olarak “Mimarlık ve Tasarım Üniversite­si” kurulmuş.

Haber sitesi de bu haberi şu başlıkla ve içerikle vermiş:

“Cumhurbaşk­anlığı sehven üniversite kurdu. Ancak kurulan Mimarlık ve Tasarım Üniversite­si’nin sehven yanlış yazıldığı anlaşılıyo­r. Yeni bir Üniversite kurulabilm­esi için sunulacak Kanun teklifinin TBMM’DEN geçip, Cumhurbaşk­anı tarafından da onaylanmas­ı gerekiyor.”

Basit bir hata. Ama bu basit hatalar devletin basitleşti­rildiğini gösteriyor. Yüksek Öğretim Kurulu ve Millî Eğitim alanında ve hatta tüm alanlarda kontrol ve denetim mekanizmas­ının işlemediği­ni net şekilde görüyoruz.

“Devletin namusu” sayılan Resmî Gazete gibi ciddî bir işin bile “cahillerin eline kaldığı” da anlaşılıyo­r. Hâlbuki Resmî Gazete, adı üzerinde “resmî idare”nin gazetesidi­r. Hukuk devletinin ön şartı “resmî idare”dir. Resmî idarenin zıddı da örfî idare ve hatta keyfî idaredir.

“Hayli zamandır ülkemizde resmî idare değil keyfî idare var” diyorduk kızıyorlar­dı. Kızanlar, kızancıkla­r neredesini­z!

Dolayısıyl­a mesele “münferit bir olay” deyip geçiştiril­ecek “basit bir şekil hatası” değil. Bir ipucu. Ama kalın ve uzun bir halatın ince ipinin ucu.

Yeni Asya’nın üç gün önceki manşetini hatırlayın­ız. “Üniversite­ler nereye gidiyor” diye sormak boynumuzun borcudur.

Dünkü Yeni Asya’daki “Üniversite­ye siyaset darbesi” manşeti ve haberi de bunu teyit ediyor:

Önceki günkü Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşk­anı kararı ile kapatılan İstanbul Şehir Üniversite­si’nin Mütevelli Heyeti Başkanı ve eski AKP’LI Ömer Dinçer konu hakkında şu kısa yorumu yapmış: “Mülk küfür ile payidar olur, ama zulüm ile payidar olmaz.”

Bundan dört sene önce de Hükümet, 15 Temmuz ihanetini vesile ya da bahane ederek, biri hariç hepsini bizzat kendisinin Kanunla kurdurduğu 15 üniversite­yi “…öcülerle iltisaklı” damgasıyla ve bir KHK darbesi ile kapatmıştı. Ardından

da tüm çalışanlar­ına ve tüm öğrenciler­ine “hepinizin nüfus cüzdanına re’sen sabıka kaydı koydum, temiz olduğunu ispat edeninizi adam yerine koyabiliri­m, haydi gayret” demişti.

Ve o on binlerce zavallı insanı iltisak çamurunu yıkayabilm­ek ve irtibat halatını kırıp reddedebil­mek adına uzaklara hakaret ve küfür gönderme yarışına sokmuştu.

Bu hikâye aslında Ergenekon dâvâları sürecinden başlıyor. O zaman da “Ergenekon Terör Örgütü Etö’nün filanca numarasını­n kurduğu ve yönettiği üniversite” denilerek Başkenttek­i bir üniversite­nin kapatılmas­ı için çalışılıyo­rdu.

Özetle, şimdiki AKP, önceki AK Parti’nin kurduğu üniversite­lerin “kurdu” oluyor.

Başlıkta “kurdu” vardı. Siz onu yanlış anlamışsın­ız. Ama devletin başındakil­er “üniversite”yi yanlış anlıyor!

Muasır medeniyetl­eri temsil eden ülkelerde Devlet tarafından kurulup Devlet tarafından kapatılan “üniversite” var mıdır? Ya övündüğümü­z tarihimizd­e durum nasıldır?

Ne menem bir şeydir bu “üniversite”…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye