“Bir değil, iki değil, üç değil, hep aldatıldık…”
Meclis tatile girerken, bütün ikazlara rağmen yine tek kelimesi değiştirilmeden “sosyal medya sansür yasası” çıkarıldı. Ve istişarenin ürünü olmayan bu yasanın da Anayasa Mahkemesi’nden dönme ehtimali olduğu belirtilirken son yıllarda peşpeşe devam eden “kandırıldık, aldatıldık, yanıltıldık…” ikrarlarının devam edeceği görülüyor. Zira 27 Şubat 2014’te Başbakan olarak “Aldatılıyoruz, aldatıldık, ben dahi aldatıldım” diyen Cumhurbaşkanı’nın “aldatılma ve yanıltma”nın en bariz itirafı 19 Mart 2015’te Harp Akademileri Komutanlığı’nda Balyoz ve Ergenekon davalarına dair“başta ben, tüm ülke aldatıldık, kandırıldık” söylemli u dönüşüyle“bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı” ifadesiyle açığa çıktı. Başbakanı olarak “savcısıyım” deyip halka karşı “askerî vesâyeti bitirme” olarak propaganda ettiği “Ergenekon” ve “Balyoz” gibi darbe dâvâlarından Cumhurbaşkanı olarak “kumpas” diyerek cayıldı. Sözkonusu davaların toptan tasfiyesiyle bu kez tam tersine gerçekten darbe plânı iddiaları da boşa çıkarıldı ve sanıklara yüklü miktarda tazminatlar ödendi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 3 Ağustos 2016’da “Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de, milletim de bizi affetsin” diyerek kandırıldığını söyledi. 26 Eylül 2017’de yanlış Kuzey Irak politikasının bir defa daha duvara toslaması üzerine “Açıkçası biz son ana kadar Barzani’nin böyle yanlış düşüneceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız” diye konuştu. Keza 20 Nisan 2017’de bu kez Abd’nin silâh ve mühimmat desteğinden yakınarak, “Obama maalesef PYD/YPG konusunda bizleri aldatmıştır” cümlesini sarfetti. Bu itiraf, 18 Şubat 2018’de “Sayın Obama’yla defalarca konuştuk, ama hep aldatıldık. Bir değil, iki değil, üç değil, hep aldatıldık”diye sürdü ve bu“aldatılma ve yanıltılma” yakınmaları Trump döneminde de defalarca tekrarlandı. Bundandır ki yeni yeni “aldatılma, yanıltılma ve kandırılma” itiralarından korkuluyor.