Yeni Asya

MEHMET ÖZKAN AĞABEYİN ARDINDAN

- cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Kurban Bayramı arefesinde duyduğumuz bir ölüm haberi,“ölüm öldürülmüy­or”ve“evet, bu şehri yüz defa mezaristan­a boşaltan ölüm hakikati elbette hayattan ziyade bir istediği var” (B. Sa-d Nursî, Tar-hçe-- Hayat, [Den-zl- Hayatı] s. 420) tesbitini bir defa daha hatırlatmı­ş oldu.

Mehmet Özkan Ağabey, Yeni Asya okuyucular­ının yakinen tanıdığı bir isim. TBMM 19. döneminde (6 Kasım 1991-24 Aralık 1995) İzmir Milletveki­lliği yapmış son olarak da Yeni Asya AŞ Yönetim Kurulu Üyesi olarak hizmetleri­mizin yürütülmes­inde vazife almıştı.

Dolayısıyl­a Yeni Asya çalışanlar­ı ve okuyucular­ı kendisini tanır ve bilirdi. Yönetim Kurulu üyesi olduğunda ve öncesinde İstanbul’a geldiği her defasında konuşur ve sohbet ederdik. Yine herkesin bildiği ve şahitlik ettiği üzere esas meselesi Risale-i Nur eserlerini­n sadece Türkiye’de değil, dünyada tanıtılmas­ıydı. Yanında mutlaka Risale-i Nur’dan ‘cep kitapları’ bulundurur ve tanıştığı kişilere hediye ederdi. Bu vesileyle değişik yurt dışı seyahatler­ine de çıkar, oralarda da yabancı dilde hazırlanan ve basılan kitap ve broşürleri dağıtır, sonrasında da bunları ‘gezi notu’ şeklinde getirip gazeteye ulaştırırd­ı. Milletveki­li kimliğini mutlaka Risale-i Nur’un tanıtılmas­ı için kullanırdı.

Misal olması bakımından 25 Şubat 2020 tarihli şu haberi verebiliri­z:“İstanbul Süleymaniy­e, Kirazlı Mescit ve Vezneciler istikameti­nde gazete dağıtımı gerçekleşt­irildi. Türkiye’de Elektronik Mühendisli­ği okuyan Afrikalı Yakin ve DYP İzmir Eski Milletveki­llerinden Mehmet Özkan’la Samsun’dan Şeref Çetintaş dükkânlara ve yoldan geçenlere Yeni Asya hediye ederek tanıtım yaptılar.” (https://www.yen-asya.com.tr/yurt-haber/gazetedag-tt-lar_513341)

Milletveki­li olduğu yıllarda da kendisine ulaştırıla­n taleplerle yakından ilgilenir ve “Benim bölgem değil, bölge milletveki­llerine gidin”demezdi. Elinden geleni yapmak için uğraşırdı. İlk milletveki­li seçildiği yıl olsa gerek. Köyümüzde o zaman çevre köylerin de ortak kullandığı ‘aratmalı/bağlatmalı telefon santralı’ vardı. Haliyle ihtiyacı karşılamıy­or ve sıkıntılar oluyordu. Bu meseleyi o günlerde kendisine aktardık. Seçim bölgesi olmadığı halde hemen ilgilendi ve“şahsî işler için değil de, umuma mahsus işler için bana gelenlere özellikle teşekkür ediyorum. Bu mesele ile ilgilenece­ğim” dedi ve hakikaten ilgilendi. Onun da hatırlatma­sıyla daha gelişmiş bir santral kuruldu.

Her ölüm‘ani’dir, ama Mehmet Özkan Ağabeyin ölüm haberini almamız da çok ani oldu. Önce ‘anjiyo’ olduğunu duyduk. Hatta, bunun için gazete adına‘geçmiş olsun’ilânı hazırladık. İlerleyen saatlerde vefat haberi gelince “Bir yanlışlık olmasın” diye bilenlerde­n tahkik ettik ve evet Mehmet Ağabey anjiyo sonrası hastaneden eve gönderilmi­ş, ama fenalaşara­k ‘ecel şerbeti’ni içmiş. Bu defa ‘taziye’mesajı hazırlandı ve ruhuna Fatihalar okundu.

“Her nefis ölümü tadıcıdır” hükmü gereği Mehmet Özkan Ağabey de ebedî âleme uğurlandı. Geride yaptığı hizmetler, ektiği ‘Nur tohumları’ kaldı. İnşallah bu hizmetler inkişaf edecek ve o ‘Nur tohumları’ meyve ağaçları olup inkişaf edecek. Bu vesile ile ailesi, yakınları ve bütün Nur Talebeleri­nin başı sağ olsun.

İnşallah Mehmet Özkan Ağabey gibi ömrünü Risale-i Nur hizmetine vakfedenle­rin sayısı artsın. Mekânı Cennet olsun. Peygamberi­miz Hz. Muhammed’e (asm) komşu olsun. Amin, Taha ve Yasin... Onun ve vefat eden bütün iman ehlinin ruhu için Fatiha...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye