Suriye'nin yetimleri
SURİYE’DE YAŞANAN ÇATıŞMALARDA 9 MİLYON 200 BİN Çocuğun ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE YARDıMA MUHTAÇ hale GELDİĞİ; BİR MİLYONDAN fazla YETİM Çocuğun Olduğu BELİRTİLİYOR.
SURİYE’DE yaşanan çatışmalarda 9 milyon 200 bin çocuk çeşitli şekillerde yardıma muhtaç hale gelmiş; bir milyondan fazla yetim çocuğun olduğu söyleniyor. Ancak bu sayı net değil, çünkü çatışmalar sürekli devam ediyor.
suriye içinde iki buçuk saat süren uzunca bir yolculuktan sonra Cerablus’a vardık. Fırat Kalkanı bölgesinde olduğu için, Cerablus çarşısındaki hareketlilik, evinin balkonundan bakan kadınlar, kapı önlerinde oynayan çocuklar sizi şaşırtabilir.
Cerablus’a 3 yıldır düzenlediğimiz “Saçlara Örgü, Yüreklere Kardeşlik” projesini gerçekleştirmek üzere gittik. 300’den fazla kız çocuğuna ulaşmayı hedeliyorduk ve geri dönüş uzun olacağı için bir gece İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsanî Yardım Vakfı’nın Cerablus Yetimhanesi’nde kalmaya karar verdik. Akşam yetimhaneye girer girmez, yerde derin bir uykuya dalmış Zeyd ile karşılaştım. Saat 22:00’a geliyordu ve henüz iki aylık olan Zeyd top atsanız uyanmayacak gibi güzel bir uykuya dalmıştı. Yer yatağında tek başınaydı. Üstü örtülü değildi, çünkü hava çok sıcaktı, hatta tam tepesinde onu serinletmeye çalışan bir pervane vardı. Pek çok anne bebeğinin tam tepesine bir vantilatör koymazdı; ama Zeyd pek rahatsız olmuşa benzemiyordu. İki gün önce Cerablus’un merkezinde bulunmuştu Zeyd.
Annesi neden Bırakmıştı onu?
Muhtemelen annesi bırakıp gitmişti. Neden bıraktığına dair pek çok şey sıralayabiliriz: Savaş travması, geçim zorluğu, tecavüz veya yeni bir hayata başlama isteği. Ama akli dengesi yerinde ise hiçbir şey iki aylık bir bebeği sokağa terk etmek için bir neden değildi. Bütün gece Zeyd’i izledim, hiç uyumadım. Hiç sesi çıkmadı. Çevremdeki tüm iki aylık çocuklar, hele de erkek bebekler geceleri gaz sancısından uyumaz, annelerini de uyutmazdı; ama
Zeyd belli ki kimseyi rahatsız etmek istemiyordu; o yüzden hiç ağlamadı. Onunla ilgilenen hanım sanki kendi çocuğu gibi seviyordu, konuşuyordu. Mamasını içtikten sonra yine derin uykulara dalıyordu Zeyd. İlk defa bir yetimhanede kalıyordum. Gece herkes uykuya daldıktan sonra odaları dolaştım. Her yer çocuk; nereye baksanız çocuk… Pek çoğu küçüktü ve hem anneleri hem de babaları olmadığı için burada kalıyorlardı. Hava çok sıcak olduğu için çoğu yerde yatıyordu. Mermerde mışıl mışıl uyuyan çocuklar insanın yüreğini dağlıyordu. Dönerek uyumaya alıştıkları belli; çünkü kimse gece yattığı yerde değildi büyük ihtimalle.
Zeyd uyanmış uzaktan bizi izliyordu ve hâlâ ağlamıyordu, sanki ağlamaya hakkı yokmuş gibi. Ona mamasını yedirirken “Acaba annesi az da olsa emzirmiş midir, anne sütünün tadına bakmış mıdır?” diye düşündüm. Buradaki pek çok çocuğun anne sütünün tadına bakmadığına eminim. Ne kadar çok yetim vardı ve ne kadar yalnızlardı. Bu yetimhanede kendilerine ait hiçbir şeyleri yok, her şeyleri başka çocuklarla ortak. Öldürülen anne ve babalardan geriye kalan çocukların, yetimler ve öksüzlerin sayısı, belki de 9 yılda Suriye’de öldürülen insan sayısından kat be kat daha fazla. Bir baba öldürüldüğünde geriye en az dört, beş çocuk bırakıyor. Suriye’de şu an ailesinden hiç kimsesi kalmamış binlerce çocuk var. Sivil toplum örgütlerinin kurduğu bu yetimhaneler olmasa, onlara sahip çıkacak kötü niyetli insanlar sıraya girmiş durumda. Suriye’de yaşanan çatışmalarda 9 milyon 200 bin çocuk çeşitli şekillerde yardıma muhtaç hale gelmiş; bir milyondan fazla yetim çocuğun olduğu söyleniyor. Ancak bu sayı net değil, çünkü çatışmalar sürekli devam ediyor. Onlardan ayrılırken çok ağladık ve Muhammed’in “Sen gitme” sözlerini kalbimize saklayarak bölgeden ayrılmak zorunda kaldık. Aslında biz oradan hiç gitmedik. Cerablus - aa