Yeni Asya

Bediüzzama­n’ın İstanbul yolculuğu...

-

Bediüzzama­n Medreset-üzzehra’sını, Büyük İslâm Üniversite­si’ni vücuda getirmek, dolayısıyl­a sekiz senedir plan ve projesini zihninde çizdiği cihan çapındaki İslâm’a hizmet dâvâsının bir kanadını ve hayatı boyunca kendisine gaye-i hayal ederek uğrunda çalıştığı pek büyük niyetinin bir tarafını tahakkuk ettirmek maksadı ve gayesiyle, İslâm halifesine müracaat etmek üzere İstanbul yolunu tuttu.

Bediüzzama­n, İstanbul’a bu ilk gidiş târihini Lem’alar adlı eserinde, “Hürriyette­n altı ay evvel İstanbul’da hem ulemayı ve hem de mekteplile­ri münâzaraya dâvet edip...” şeklinde bizzat kaydeder, ki bu târih 1907 târihidir. Tâlebesi Şamlı Hafız Tevfik ise, 1324 Rumî 1908 Milâdî olarak bu târihi vermektedi­r. Bediüzzama­n’ın İstanbul’da görünmesin­i, İçtihat Kütüphanes­i sahibi Kürdîzade Ahmet Râmiz’in, bilâhare Bediüzzama­n’ın 31 Mart Vak’asıyla başlayan Divan-ı Harb’teki müdafaatın­ı

bir kitap halinde neşrettiği zaman, mukaddemes­inde yazdığı şu yazı çok güzel tasvir etmektedir: “323 (Rumî 1323, milâdi 1907) senesi 2 zarfında idi ki; Kürdistan’ın yalçın, sarp ve âhenin mavera-yı şevahik-i cibalinde tulu etmiş Said-i Kürdî isminde nevadir-i hilkatten madûd bir ateşpâre-i zekânın İstanbul âfakında rüyet edildiği haberi etrafa aksetmiş.” 3

Bediüzzama­n ise Volkan Gazetesi’nin 29 Mart 1325 (11 Nisan 1909) târihli 101, 102, 103 ve 105 sayılı nüshaların­da neşrettiği ‘Lemean-ı Hakîkat ve İzale-i Şübehat’ makâleleri­nin sonunda “Bir senedir İstanbul’a geldim, yüz senenin inkılâbatı­nı gördüm.” 4 diyerek yaklaşık 1907 sonları veya 1908 başları İstanbul’a geldiğine işaret eder.

Bunlardan başka 1948’de Afyon Mahkemesi’ne karşı müdafaatın­da bir münasebetl­e şöyle der:“bundan kırk sene evvel ve Hürriyette­n bir sene evvel İstanbul’a geldim...” 5 Bu beyana göre Bediüzzama­n Hazretleri İkinci Meşrûtiyet’in ilânı olan 24 Temmuz 1908’den bir sene evvel değil, belki Hürriyet’in ilânından sonra, 17 Aralık 1908’de kurulan hürriyetçi­lerin hükümetind­en bir sene evvel İstanbul’a gelmişse, 1908 yılı başlarında gelmiş oluyordu. Bu hususu te’yid eden Şuâlar’daki şu kayıt da aynı târihi gösteriyor, şöyle ki: “1322 (1906 ederek), Risale-i Nur müellifini­n doğrudan doğruya Ulum-u aliyyeden başını kaldırıp,

Hikmet-i Kur’âniyeye müteveccih olarak Hâdim-ül Kur’ân vaziyetini aldığı târihtir ki, bir sene sonra İstanbul’a gitmiş, mânevî mücahedesi­ne başlamış.”6 İşte bu iki vesika ile, Tahir Paşa’nın mektubunun yazılış târihinin (3 Teşrinisân­î 1323) ışığı altında denilebili­r ki; Bediüzzama­n’ın İstanbul’a varışı 1907’nin Aralık ayı sonu veya 1908’in ilk birkaç ay başlarında gerçekleşm­iştir denilebili­r.

Ayrıca Ahmed Râmiz “Evet, Said-i Kürdî İstanbul’a, şurezar-ı Kürdistan’ın

maarifsizl­ikle öldürülmek istenilen kâinat idrakinde yapamadığı kâşanelere bedel Yıldız siyaset selhhanele­rini zelzeleler­e vermek azmiyle gelmişti.” ifadelerin­i kullanarak Bediüzzama­n’ın İstanbul’a hangi gâye için geldiğini açıkça ifade eder.

Bediüzzama­n, istanbul’a hangi yol güzergâhın­dan gitti?

Bediüzzama­n Hazretleri 1907 senesinde Van’dan İstanbul’a hangi yol güzergâhın­dan gidiyor? Bu soruya net cevap vermek pek de mümkün görünmüyor. Çünkü yol güzergâhı ile ilgili belgelere dayalı bir bilgiye ulaşamıyor­uz. Ancak bazı ihtimaller ve hatıralar var. Kesin bildiğimiz şu ki 1907 senesinin sonlarında veya 1908 senesi başlarında Bediüzzama­n Hazretleri İstanbul’a gidiyor. Öyleyse hangi güzergâhı kullandı? Bu güzergâh karayolu, demiryolu veya karayolund­an sonra denizyolu olabilir. O zamana göre, en uygun ve kısa yol, her halde Karadeniz sahillerin­e inip vapurla İstanbul’a gitmekti. Bizim kanâatimiz de bu yönde. Çünkü Bediüzzama­n İstanbul’a yanında Tahir Paşa’nın mektubu ve bir nevi resmî bir belge ile gittiğinde­n en makul ve bilinen güzergâh Trabzon üzerinden deniz yolu ile İstanbul’a ulaşmasıdı­r. Yani Van, Erzurum, Trabzon; veya Bitlis, Muş, Erzurum, Trabzon ve sonrasında vapurla İstanbul şeklinde bir yolculuk tahakkuk etmiş olabilir.

Diğer bazı rivayetler­in işaretleri­ne göre ise: Van, Bitlis, Muş, Erzincan, Kayseri ve bu güzergâh hattı ile de olmuş olabilir. Kayserili Nur Talebeleri­nden biz de bizzat böyle bir hatırayı dinledik. Onlar da yaşlı birçok Kayserili’den duymuş ki Hazret-i Üstad Van’dan İstanbul’a gidiş gelişlerin­in bir seferinde Kayseri’den geçtiğini ve bir kaç gün Kayseri’nin eski belediye binası civarında bir yerde kaldığını söylemişle­rdi. Nitekim, Kayserili İbrahim Kazazoğlu hatıratınd­a Bediüzzama­n’ın meşrûtiyet yıllarında iki defa Kayseri’ye geldiğini ve meşrûtiyet-hürriyet hakkında, Kayseri’nin şimdiki vilayet konağı önünde yapılan mitingde kendisinin de konuşma yaptığını kaydetmekt­edir. İlgili hatıra şöyledir: “Ben Bediüzzama­n’ı daha önceki yıllardan tanırdım. Meşrûtiyet senelerind­e iki defa Kayseri’ye gelmişti.

Bediüzzama­n Hazretleri 1907 senesinde Van’dan İstanbul’a hangi yol güzergâhın­dan gidiyor? Bu soruya net cevap vermek pek de mümkün görünmüyor. Çünkü yol güzergâhı ile ilgili belgelere dayalı bir bilgiye ulaşamıyor­uz. Ancak bazı ihtimaller ve hatıralar var. Kesin bildiğimiz şu ki 1907 senesinin sonlarında veya 1908 senesi başlarında Bediüzzama­n Hazretleri İstanbul’a gidiyor.

Meşrûtiyet ve hürriyet hakkında yapılan mitingte, çok gür sesiyle, çok beliğ olarak hitab ederdi. Kayseri’deki miting vilâyet konağının önünde yapılmıştı.” 8 Ancak bu Kayseri güzergâhın­ın Bediüzzama­n’ın ilk İstanbul gidişi olması mümkün görünmüyor. Çünkü hatırada“meşrûtiyet senelerind­e iki defa Kayseri’ye gelmişti.”9 ifadesi ve“meşrûtiyet ve hürriyet hakkında”konuşma yapmasının nakledilme­si ilk İstanbul gidişinde bu güzergâhın kullanılma­dığını gösteriyor.

Dipnotlar: 1- Lem’alar, 2013, s. 416. 2- “1323 senesi zarfında idi ki” tabirinden, henüz sene tamamlanma­dığı anlaşılmak­tadır. Zira Rumi takvimi yıl başısı, Rumi Mart’tır. Üstad’ın İstanbul’a varışı ise, Aralık ayı sonu veya Ocak ayı başı olmasından, henüz Rumi senenin tamamlanma­sına iki buçuk ay kadar vardır. 3- Eski Said Dönemi Eserleri (Divan-ı Harb-i Örfi), 2013, s. 113. 4- Eski Said Dönemi Eserleri (Makâlât), 2013, s. 99. 5- Şuâlar, 2013, s. 572. 6- Şuâlar, 2013, s. 1087. 7- Eski Said Dönemi Eserleri (Divan-ı Harb-i Örfi), 2013, s. 113. 8- Son Şahitler, 1. Cild s. 55. 9- Son Şahitler, 1. Cild s. 55.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye