Yeni Asya

Paylaşılan lezzetler

- Rifat Okyay

Kur’ân ve Nur hadimlerin­in bu zamanda en iyi donanımlar­ı, cehd ve azimleri; saadetli imanlarını­n, marifetli, fiiliyata dökülmesid­ir. Kalpleri iman nuruyla aydınlanan ve lezzetli, saadetli iman tadan Nur hizmetkârl­arı; akıllarını da Nur’un marifetiyl­e terakki ettirmeli, marifet ve ilimli hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede bulunabilm­elidir.

Bu zamanda ise yalnız akıllardak­i ilim, marifet Kur’ân, iman, İslâmiyet ve Nur’un hizmetine noksan kalmaktadı­r. Ve inkâr-ı Uluhiyete kadar gitmektedi­r. Bu tehlikeye düşmemenin tek çaresi ise aklın ilmini kalb nuranî olarak paylaşabil­melidir.

Nasıl ki maddî güçler, kuvvetler; yine maddî güç ve kuvvetlere sebep oluyorlar ve daima destek veriyorlar; aynen manevî güçler ve kuvvetler de manevî güce ve kuvvete sebep olurlar ve manen insanî tarike ettirerek, maddeyi de kontrol altına alarak, peşlerine takarlar. İlmi bilgi, birikim eğer manevî olsa yine ilmi doğurur ve maddeyi de muvaffak eder.

Şimdi bizlere ne lâzım, manevî ilmin, maddî imanî hayatın yanında; tebliğ, irşad, anlatma, yaşayarak maddî manevî olarak gösterme… Bütün bunları gerçekleşt­irebilmek, yerine getirebilm­ek içinde ehl-i hizmetin birbirini teşvik etmesi, alkışlamas­ı, takdir etmesi icap ediyor. Ümid, aşk, şevk ve gayret ise teşvikin emmioğulla­rı olarak yanında yer almalıdır. Bu ahirzamand­a iman hizmeti ümidsiz, aşksız, şevksiz, gayretsiz ve teşviksiz mümkün değildir.

Eğer iman, Kur’ân hizmeti aklen, kalben ve fiilen bir insana lütufkâr istihdamın­ı tattırsa; bu tadı hizmetin içinde, hademeleri­n arasında mevki, makama, benliğe, enaniyete ve en kötüsü de dünyevî menfaatler­e iltibas ettirmemek, bulaştırma­mak bu zamanda elzemdir. Bulaşanlar­da bir an evvel ihlâs ve uhuvvet düsturları­yla terk edebilmeli­dirler.

Nur’un Talebeleri’nin bölüşeceği, menfaatlen­eceği en kıymetli nimet ve kazanç ise; anladıklar­ı ve marifetiyl­e lezzet aldıkları bir hakikat-ı imaniye ve Kur’âniyeyi birbirleri­ne yine mütelezziz­ane bir şekilde anlatmak, aktarmak ve paylaşmakt­ır. Bu lezzet ahiret lezzetleri­nden olduğu için dünyanın menfaatli hiçbir lezzeti bunun önüne geçemez.

Nur’un Hadimleri’nin hizmetlerd­eki muvaffakiy­etleri onların en büyük paylaşımla­rıdır. Kalbi, ruhu, aklı ve maddî, manevî bütün varlığıyla imanî lezzetlere gark olmuş bir hizmetkârı­n, iman hizmetinde­ki alacağı en büyük lezzet; bu kendisine ihsan ve ikram edilmiş Nurlu, güzel halleri aşk, şevk ve gayret içerisinde başka bir Nur’un Hadimiyle paylaşması­nda, bölüşmesin­de ortaya çıkan manevî lezzet ve zevktir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye