SAVUNMA SANAYİİ PROJELERİ ve Sorular
Malazgirt ve 30 Ağustos zaferlerinin yıldönümleri iktidar cenahınca yine yedi düvele karşı mücadele, yerli ve millî savunma sanayii, “Sıra uçak gemisi yapmaya geldi” ve “Artık uzay ligindeyiz” söylemleri eşliğinde değerlendirilmeye çalışıldı.
Ecdadın tarihteki zaferleriyle her zaman iftihar eden bir milletin mensupları olarak, bu bağlamdaki hamaset yüklü beyanlar elbette ki hepimizin millî duygularına hitap eder. Müjdeli haberler de hepimizi sevindirir. Ama reel gerçeklerle örtüşmeleri kaydıyla. Aksi halde geri tepme ihtimali yüksek olur. Onun için, denge meselesi bilhassa bu tür konularda çok daha fazla önemli hale gelir.
Nitekim genel ekonomik gidişatın olumsuz sinyaller verdiği, yılın ilk çeyreği için TÜİK tarafından açıklanan 4.4’lük büyümenin ikinci çeyrekte -9.9’a dönüştüğü, işsizlik çığ gibi büyürken istihdamın hızla gerilediği, asgarî ücretin açlık sınırının altında kaldığı, bütçe ve dış ticaret açığının büyümeye devam ettiği bir ortamda savunma sanayii projelerine dayalı parlak tablolar çizmek ne anlam taşır?
Kaldı ki, bu projelerde gri alanlar ve mutlaka cevabı verilmesi gereken sorular çok fazla.
Dr. Mustafa Durmuş’un dikkat çektiği gibi: Sermayelerinin tamamına yakını devlete ait olan Aselsan, Roketsan, Savunma ve Hava Sanayii, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAİ), Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) gibi ‘Askerî Sanayi Karması’na dahil şirketler ve Savunma Sanayii Destekleme Fonu bütçeden ciddî kaynaklar kullanıyorlar.
Savunma Sanayii Fonunun şöyle bir özelliği var: Bütçe dışı olduğu için Meclis denetimine tâbi değil ve harcamalarının detayları gizlilik gerekçesiyle Meclisle dahi paylaşılmıyor.
Şeffaflık da, denetim de yok. Ama son dönemdeki neredeyse bütün övünmeler orayla irtibatlı projeler üzerinden seslendiriliyor.
Bir başka önemli nokta: Savunma sanayiinde de “yerli ve millî” projelerden dem vurulurken, bağımsızlık sembolü olarak gösterilen ve dünyanın parası ödenen Rus yapımı S-400’lerden çoktandır haber yok; acaba neden? Keza Amerikan F-35’lerinden de... Bütçe hakkı, demokrasinin en önemli çıkış noktalarından biri. Halk, devlete ödediği vergilerin nereye kullanıldığını sorma ve bilme hakkına sahip. Peki, özellikle bu konularda bu hakkını kullanabiliyor mu, kullanıyor mu?